English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sessiz gece

Sessiz gece traducir español

241 traducción paralela
Sessiz gece
Noche de paz
Burada, beraber birçok sessiz gece geçirdik.
Aquí pasamos juntos muchas tardes tranquilas.
Otello Martelli'ye saf gümüşten hatıra madalyası, 2 saat 20 dakikayla 1960'in sessiz gece yarışmasının rekorunu kırdığı için.
Otello Martelli, Diploma de Honor... por haber ganado superando con dos horas y veinte minutos... el record del año 1960, en la competición de la noche silenciosa.
Burada, beraber birçok sessiz gece geçirdik.
Pasamos muchas veladas agradables juntos aquí.
Sessiz gece
Noche silenciosa
Sessiz gece. 1, 2...
Noche de paz. Uno, dos.
Herkes "Sessiz Gece" yi biliyor mu?
¿ Conocen todos "Noche de paz"?
Sessiz gece.
Noche de paz
Sessiz Gece'yi yazan şu adamın Mutlu Günler'deki Potsie rolü için ilk tercih olduğunu da biliyor muydunuz?
era el actor que iba a hacer de Potsie en Días felices?
" Sessiz gece
" Noche silenciosa
Güzel "sessiz gece."
La hermosa "noche silenciosa"
Sessiz gece Kutsal gece
Noche de paz Noche de amor
Sessiz gece, kutsal gece.
"Noche de Paz, noche de amor".
Gündönümü gecesinde, bu sessiz gece...
En la noche de Solsticio Esta noche silenciosa
L.A. Polisinde Sessiz Gece.
Lo llamo, "Noche de Paz con la Polic � a de L.A".
Maymun, Sessiz Olan, Psikopos, Hemşeri Zoya, Bulldog, Tilki, Terzi, Çoban, Baykuş, Gece Uçan.
El Mono, el Callado, el Patriarca, el Paisano, Zoia,
Bu gece ortalık ne kadar sessiz.
Qué silencio hay esta noche.
Emredersin komutanım! Yıldırım kadar hızlı,... gece kadar sessiz bir kuryeyim ben!
Soy un mensajero, rápido como un rayo... silencioso como la noche misma.
Yanlış anlaşılmış, güçlü ve sessiz adamı dün gece ormanda ne olduğunu açıklayamayacak kadar gururlu olan yaralı aslanı biliyorum.
Conozco al hombre incomprendido, fuerte, silencioso... al león herido que es demasiado orgulloso para explicar qué pasó en la jungla la pasada noche.
Sessiz bir gece yarısı bir çocuğun ağlama sesi duyuldu.
Una vez en una medianoche clara, se oyó el llanto de un niño.
Sessiz bir gece yarısı... bir çocuğun ağlama sesi duyuldu.
Una vez en una medianoche clara... se oyó el llanto de un niño.
Bu gece burası sessiz olacak.
Todo va a estar tranquilo aquí esta noche.
Ama Teğmen Roget o gece devriyesinde Lejeune'u öldürdü... sonra da bana sessiz kalmam için şantaj yaptı.
¡ Pero el teniente Roget mató a Lejeune esa noche... y luego me chantajeó para que no dijera nada!
Tanrım, bize sessiz bir gece... ve huzurlu bir son bağışla!
Señor, danos una noche calma... y un fin tranquilo.
- Sessiz bir gece.
- Es una noche calma.
Yeterince sessiz ve hizmet ettiğinde parasını ödüyor... ama dün gece Tim ve ben kapatırken...
Es callado y paga bien.
Yoshida, bu gece tamamen senin sessiz tekniğini kullanabilirsin.
Yoshida, puedes hacer completo uso de tu Estilo Silencioso esta noche.
Amacımız, gece yarısından önce onu etkisiz hale getirmek... ve onu sessiz tutmak... ta ki Teğmen bizim telsizden kendi mesajını gönderinceye kadar.
Idealmente, nos desharíamos de él antes de la medianoche... y esperaríamos hasta que el teniente... haya enviado su mensaje desde nuestro transmisor.
Her gece sessiz sinema mı oynayacaksın? Bu mu?
¿ Vas a jugar a charada por las noches?
Şövalyenin kendisi ise önceki gece sınırı sessiz sedasız geçmişti.
En cuanto al Chevalier había salido del país sin ninguna dificultad la noche anterior.
"SESSİZ FİLM" BU GECE GÖSTERİME GİRİYOR
" iHoy preestreno!
- Dahası bence O ve Sonia gece gündüz düzüşebilecekleri sessiz, güzel bir yere gitmeliler.
Por otro lado, Sonia y él deberían tener un nidito de amor... para amarse sin cesar.
Sessiz gece, kutsal gece. Her şey sakin, her şey parlak. Ben önemsizim, kalbim saf.
Noche de paz, noche de amor, todo duerme alrededor soy pequeño, mi corazón es puro, qué culpa tiene Segismundo qué culpa tiene Segismundo de ser tan bonito y de que lo quieran.
Sessiz bir şekilde, bu işin çözülmesini istiyorum, bu gece.
Quiero esto solucionado esta noche.
Gece. Orman çok sessiz, yan yana ağaçlar sakince duruyorlar.
Es de noche, el bosque está tranquilo, árbol tras árbol.
Bu gece sessiz olmalı ama yarın olmayabilir.
La noche será tranquila, pero quizá mañana...
Onun dışında, sessiz bir gece.
- Excepto por él, no hay movimiento.
* * * SESSİZ GECE * * * * * * ÖLDÜRÜCÜ GECE * * *
NOCHE DE PAZ, NOCHE DE MUERTE.
Gece yarısı, çok sessiz.
Medianoche, profundamente dormidos.
Bir kaza olup olmadığını öğrenmek için polise kadar gittik ama domuz taşıyan bir kamyonun devrilmesi ve adamın boynunu incitmesi dışında çok sessiz bir gece geçirmişler.
Nada. Incluso fuimos a la policía... Para ver si hubo reportes.
Az önce kendine sessiz odada bir gece kazandın!
Acabas de adquirir una noche en la habitación de reposo!
Simms, Kristen'i gece için sessiz odaya koymuş.
Simms puso a Kristen en la habitación de descanso.
Sessiz bir gece geçirdi. "
Ha pasado la noche tranquila.
Sessiz bir gece geçirdi. " Bu numaraları bilirim.
"Tan bien como se esperaba a pasado la noche tranquila."
Dün gece bir başka adamın daha kafası delindi. Bu ciddi bir pislik! - Sh, sessiz ol.
Otro tipo murió anoche con un agujero en su cabeza, mierda esto se pone serio,
Gece şuan sessiz.
Ahora la noche está cayendo
Bu gece her zamankinden sessiz görünüyorsun.
Esta noche luces más preocupado que de costumbre.
Bu gece Broschiler sessiz kalmaya karar verdiler.
Esta noche los hermanos Broschi han decidido ser mudos.
"İtalya, o gece beni o kadar karanlık ve sessiz olan nereye götürdün?"
Italia, ¿ adónde me llevaste en aquella noche oscura?
Kanal 9'lu, sessiz bir gece planlamıyor muydun?
¿ No ibas a pasar una noche tranquila viendo la tele?
Yalnız Başkan Yardımcısı muhteşem kız arkadaşıyla sessiz bir gece geçirmek ister ama sevimli çöp adamlarla, küçük bir odada bir karara varmak zorundadır.
El vicealcalde solitario pretende una noche tranquila en casa con su novia maravillosa, pero tiene que conformarse con una noche en un cuartito, con sudorosos basureros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]