Sessiz olur musun traducir español
191 traducción paralela
Hem Dennis amcaları ziyarete geldiğinde onlara babalarının acımasız bir kaplanı vurduğu günden... - Sessiz olur musun?
Y cuando el tío Dennis venga les contará cómo papá mató a un tigre en plena jungla...
Sessiz olur musun, Anne?
¿ Puedes callarte, madre?
Sessiz olur musun, lütfen?
Cállate, ¿ quieres?
Biraz sessiz olur musun?
¡ Quieres callarte!
Sessiz olur musun, Lydia!
¡ Cállate, Lydia!
Lütfen sessiz olur musun?
¡ Por favor, calla!
Sessiz olur musun biraz, lütfen?
Estate quieto, ¿ quieres?
Biraz sessiz olur musun?
Usted, ¿ se queda quieto?
Sessiz olur musun?
Silencio, por favor.
- Sessiz olur musun?
- ¿ Guardará silencio?
- Sessiz olur musun lütfen?
- ¿ Vas a callarte, por favor?
- Maxwell, biraz sessiz olur musun?
- Maxwell, ¿ quieres callarte?
Sessiz olur musun, lütfen?
Creo que es una buena elección. - ¿ Qué? El sr.
Sessiz olur musun? !
¡ CALLENSEN!
Brutus, sessiz olur musun?
Cállate ya, Brutus.
Diğer şeylerin yanında, ha? Brutus... sessiz olur musun?
Entre otras cosas. - Silencio, por favor.
Sessizlik. Sessiz olur musun lütfen?
¡ Silencio!
- Sessiz olur musun?
- No levantes la voz.
- Sessiz olur musun?
- ¡ Baja la voz!
Brenda, biraz sessiz olur musun?
Mira Brenda, ¿ quieres bajar la voz?
Lütfen sessiz olur musun?
¿ Puedes calmarte, por favor?
Sessiz olur musun?
¿ Quiere callarse?
- Sessiz olur musun?
- ¿ Te quedarás callado?
Hayır! - Sessiz olur musun, sokaktayız.
Estás gritando en la calle.
Acaba mümkünse, biraz sessiz olur musun?
Por favor, ¿ podría hacer menos ruido?
- Sessiz olur musun, lütfen? - Peki, efendim.
- ¡ Cállate, amigo, por favor!
Bir saniye sessiz olur musun?
Ten piedad con esa cosa..
Zenci, biraz sessiz olur musun?
Negro, ¿ puedes quedarte quieto?
Sessiz olur musun?
¿ Podrías callarte?
- Lütfen, adamım. Sessiz olur musun?
Por favor, cállate.
Bayan, sessiz olur musun?
Señora, ¿ quiere callarse?
Sessiz olur musun?
- ¿ Quiere bajar la voz?
Lütfen biraz sessiz olur musun?
Podríais intentar...
Ve bir dahaki sefere daha sessiz olur musun? "
¿ Y podrías ser un poco menos ruidoso la próxima vez? "
- Lütfen biraz sessiz olur musun.
- ¿ Quieres hablar más bajo?
Kelly, sessiz olur musun? ! Kardeşin çalışmaya çabalıyor.
Kelly, cállate Tu hermano trata de estudiar.
Lisa, sessiz olur musun?
Lisa, ¿ puedes parar?
Sessiz olur musun?
¿ Quieres callarte?
Balkabağım, sessiz olur musun?
Calabaza, ¿ podrías callarte?
- Sessiz olur musun? - Allah kahretsin!
- ¡ Puedes quedarte callado!
Biraz sessiz olur musun Frasier? Uyumaya çalışıyorum.
Hey, Frasier, baja la voz, estoy tratando de dormir.
Peg, sessiz olur musun lütfen, televizyon izliyoruz şurada!
Estamos tratando de ver la televisión.
- Sessiz olur musun?
¡ Silencio!
Sessiz olur musun?
Baja la voz.
- Sessiz olur musun?
¡ Cállate!
- Sessiz olur musun?
- ¡ Cierra el pico!
Sessiz olur musun?
- ¿ Quieres callarte de una vez? Janey está allí.
- Sessiz olur musun.
! - Déjame!
Biraz sessiz olur musun?
Te quieres calmar.
Sessiz olur musun, Fausto?
Bla Bla Gabby Gab Gab. Te puedes callar Fausto?
Pekala ama benim çalışmam lazım, o yüzden sessiz olur musun?
Tengo que estudiar, ¿ puedes bajar el volumen?