Söylemediniz traducir español
1,300 traducción paralela
Sen... Sen ve Monfriez, Binbaşıya söylemediniz?
Tu... ¿ tú y Monfriez no le dijeron al mayor?
Sen ve Monfriez Binbaşıya söylemediniz.
Tú y Monfriez no le dijeron al mayor.
Bana ve arkadaşlarıma, sizi görmeye geldiğimizde, o geceyle ilgili tam olarak bunları söylemediniz mi?
¿ No es eso lo que nos dijo a mí y a mis investigadores cuando le preguntamos lo que hizo esa noche?
Hayır, söylemediniz.
No.
Yani, niye söylemediniz.
! ¡ Me lo hubieran dicho!
Albayım, siz bana burada bir film yıldızı olduğunu söylemediniz.
No me dijo que vendría una estrella de cine al cuartel.
Hizmetçi-san, ışıklar söndüğünde, bize sigortaların attığını söylemediniz mi?
¡ De alguna manera... no puedo ver más esto! - El Señor parece estar divirtiéndose.
Ama ilk olay için değerli bir tanık olduğunu söylemediniz mi?
¿ Estás sospechando de mí, también? Solo hay una cosa que quiero preguntarle.
Neden bana buranın ilk yer olmadığını söylemediniz?
¡ ¿ Por qué no dijo eso en primer lugar? !
Madem emin değildiniz, madem az da olsa hayatta kalmış olma şansı vardı neden bana söylemediniz?
Si no estabas segura, si podía ser que estuviera viva... -... ¿ por qué no me lo dijiste?
- Ona söylemediniz mi?
- ¿ No se lo han dicho?
Her kayıp, bir zayıflık.. öyle söylemediniz mi?
Cada pérdida representa una nueva debilidad.
Borg ile bizi tanıştırdığınız için çok teşekkür ederiz- - ama bir şey var ki, hiç yalan söylemediniz.
Y nos presentó a los borg. Muchas gracias. Pero jamás ha sido un mentiroso.
Bilmediğim bir şey söylemediniz.
No me ha dicho nada que no supiera.
Neden söylemediniz?
- ¿ Por qué no?
Demek istediğim, neden bana birşey söylemediniz?
Digo, ¿ Por qué no me contaron nada?
- Peki neden söylemediniz?
- ¿ Por qué no lo dijiste?
Geldiler ve söylemediniz mi?
¿ Ya están aquí y no me lo habíais dicho?
- Bunu niye bana söylemediniz? - Olamaz.
¿ Por que jodidos no me habian dicho?
Kocanız Ty Smith'e... fazla para harcamanın sizi sersemlettiğini söylemediniz mi?
¿ No le dijo a su marido, Ty Smith, que gastar tanto dinero le daba vértigo?
Kocanıza fazla para harcamanın... sizi sersemlettiğini söylemediniz mi?
¿ Le dijo a su marido... que gastar tanto dinero le daba vértigo?
Oh, Neden daha önce söylemediniz!
¿ Por qué no lo dijiste antes?
Neşeli birini istediğinizi bana neden söylemediniz?
¿ Por qué no me dijo que buscaba más energía?
İlgilendiğinizi neden bana söylemediniz?
Porque no me dijiste que estabas interesado?
O zaman neden bunu yapmamı söylemediniz?
¿ Entonces por qué no me dijeron que haga eso?
Bunu biliyordunuz ama bize söylemediniz mi?
¿ Lo sabían y no nos dijeron?
İki dakikadır bir şey söylemediniz.
No ha dicho nada en dos minutos y medio.
Ona söylemediniz mi?
¿ No se lo dijeron?
Neden satmadan önce söylemediniz?
¿ Por qué no me avisaron antes?
- Neden daha önce söylemediniz?
¿ Por qué no lo dijo?
- Yazık, bana hiç söylemediniz.
- Lástima que no me lo dijo.
Barones Majesteleri Fransa Kraliçesine yalan söylediniz mi, söylemediniz mi?
Baronesa ¿ mintió usted o no a Su Majestad la Reina de Francia?
Birincisi, kaseti kimin çektiğini söylemediniz.
Primero, no le has dicho quién hizo la cinta.
Neden beni buraya çağırdığınızı hâlâ söylemediniz.
Aun no me han dicho para que me trajeron aquí.
- Biliyorum ama daha önce söylemediniz.
- Tendría que haberme avisado antes.
Siz niye ilk olarak bunu söylemediniz?
¿ Por qué no lo dijo desde el principio?
- Onlara durumunu söylemediniz.
- No les ha dicho su estado.
Gizlice evlendiğinizi niye bana söylemediniz?
¿ Por qué no me lo dijiste?
Neden daha önce bir şey söylemediniz?
¿ Por qué no dijo nada antes?
Ailenizi arayıp yeni bir hayata başlayacağınızı söylemediniz mi?
¿ No llamaron a la familia para hablar de sus planes?
Ama birbirinize hiç söylemediniz, değil mi?
Pero nunca se lo admitirían.
Her zaman bunu söylemediniz.
Usted no decía eso en sus escritos...
Neden öyle söylemediniz?
¿ Por que no lo dijeron?
Neden geleceğinizi söylemediniz.
¿ Por qué no me habéis dicho que veníais?
Onlara ailelerinin midelerini bulandırdığını söylemediniz mi?
Les dice que pondrán enfermos a los padres.
Benimkinin adını söylemediniz. Hamings, Eric Hamings.
No dijo el nombre de mi hijo.
Gelmesini söylemediniz mi?
¿ No le dijo que viniera?
Niçin daha önce söylemediniz?
¿ Por qué no lo dijo antes?
- Bir dakikalığına şeytanın avukatını oynuyorum. Neden o gün izin alıp, hasta olduğunuzu söylemediniz?
Así que, jugando al abogado del diablo un momento ¿ por qué no sólo se toma el día, se reporta enferma?
Bir kontrol delisi ile çalışacağımı söylemediniz.
El uso de luces y sombras de Jon Carpenter recuerda a...
Bana neden söylemediniz?
¿ Por qué no me dijo?
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemiyorum 60
söylemeyecek misin 32
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemiyorum 60
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39