Söylemeye çalıştığım traducir español
1,510 traducción paralela
Sanırım söylemeye çalıştığım şey...
Lo que trato de decir es :
Chad, söylemeye çalıştığım...
Chad, estoy tratando de explicar...
Söylemeye çalıştığım düşündüğünden daha iyi birisin.
Lo que trato de decirte es que eres mejor de lo que piensas.
- Söylemeye çalıştığım da bu zaten.
- Viejo, eso es de lo que estoy hablando.
Söylemeye çalıştığım şey şu bir insanın alçalabileceği en alt seviyede olma hissini anlayabiliyorum.
Lo que estoy tratando de decir es que entiendo lo que es sentirse tan pequeño e insignificante...
İşte, söylemeye çalıştığım bu idi. Canın yanabilir...
¡ A eso me refiero!
Sana söylemeye çalıştığım da bu. Nehir hırsızının kaldığı yeri buldu.
Eso estaba diciendo, Encontr la guarida del bandido del ro,
Söylemeye çalıştığım şey...
Lo que intento decir es que siento...
Sana söylemeye çalıştığım şey bu.
Eso es lo que intento decirte.
Söylemeye çalıştığım şey şu. Tanrı kendi işini halledenlere yardım eder.
Digo que Dios salva a los que se salvan a ellos mismos.
Hayır, benim söylemeye çalıştığım Tanrı korusun ama ikimizden birine bir şey olursa seçeneklerimiz olsun isterim.
No, todo lo que digo es que dios no lo quiera, pero si le pasara algo a alguno de los dos. Me gustaría que cualquiera de nosotros, tuviera, ya sabes, opciones.
Söylemeye çalıştığım, burada neler döndüğünü öğrenene kadar, ben, sanırım... bunu ağırdan almalıyız.
Solo digo que hasta que sepamos exactamente con qué estamos tratando creo que deberíamos tomarnos esto con calma.
Sanırım söylemeye çalıştığımı anlattım.
Sí, creo que me entendieron.
Bu, uh, yaşlı bir adam. Söylemeye çalıştığım Sam, o bir ruhtu.
Te lo estoy diciendo, Sam, era un espíritu.
Galiba söylemeye çalıştığım şey, iğrenç!
Supongo que lo que intento decir es : ¡ Asqueroso!
Sanırım söylemeye çalıştığım şey ;
Lo que trato de decir es...
Söylemeye çalıştığım, otobüs kazasının tek muhtemel sebebi sen değilsin. Bunu aklında tut.
Yo sólo digo que lo tengas en cuenta, cariño, no eres la única razón posible por la que el autobus se estrelló.
Benim söylemeye çalıştığım ; ona bir ilah gibi tapıyorsun.
Sólo digo que tú siempre lo veneraste.
Bunu hakediyorsun ve sabahtan beri söylemeye çalıştığım tek şey...
Y todo lo que quería decir esta mañana era...
Hayır, Bones. Söylemeye çalıştığım şey şu bu işlere bulaşırız, cinayetleri araştırırız ama kalbimizi kaptırmayız, tamam mı?
No, lo que siempre digo "Huesos", es que al trabajar en esto, investigando crímenes, no debemos dejar que nuestras emociones nos ganen ¿ De acuerdo?
- Sana söylemeye çalıştığım buydu.
- Es lo que trato de decirte.
Hayır, söylemeye çalıştığım vücudun nasıl tepki verdiğiyle ilgili bilgi.
No, quiero decir... información sobre cómo reacciona el cuerpo.
Eee, neyse.... sana söylemeye çalıştığım şey... arkadaşlarımdan birkaçı boşanmamız gerektiğini düşünüyor.
Así que, lo que intento decirte es.. ... algunos de los chicos creen que deberíamos divorciarnos.
- Sana söylemeye çalıştığım şeyde bu.
- Eso es lo que he intentado decirte.
Tek söylemeye çalıştığım şey şu.
Lo que digo es que :
Söylemeye çalıştığım şey şu ; yeteri kadar el becerisi edindim burada.
Lo que quiero decir es que creo que ya he hecho suficientes manualidades.
Söylemeye çalıştığım şu. Doğru şeyi yaparsanız kimsenin canı yanmaz.
Resumiendo hagan lo correcto, y nadie saldrá lastimado.
Söylemeye çalıştığım şey bu.
Eso trato de decirte.
Evet, söylemeye çalıştığım şey şu. Röntgende leke olabilecek noktalar var ama bu bize bir şey anlatmıyor.
Lo que digo es que "sí", podemos ver esas marcas en los Rayos-X que pueden ser suciedad, pero eso no nos dice nada.
Her neyse, söylemeye çalıştığım eğer bu herifi biz bulmazsak,
Lo que digo es que no hemos de dar ninguna oportunidad a ese hombre, pero...
Sanırım söylemeye çalıştığım şey, bütün hatalarına rağmen onlar benim ekibim.
Creo que lo que intento decir es que, con todos sus defectos, son mi equipo.
Söylemeye çalıştığım şu ki, sadece bir yemeğe gittik, o kadar.
Quiero decirte que solo fue una cena, no pasó nada más.
Söylemeye çalıştığım...
El tema es...
Aslında söylemeye çalıştığım birimiz suyu getirir, birimiz ateş yakar ya da çadırı kurar.
Bueno, de hecho lo que intento decir es que mientras algunos recolectamos agua otros preparan la fogata, o trabajan en la tienda.
Söylemeye çalıştığım...
¡ Eh tú! Estoy intentando...
Tek söylemeye çalıştığım, "saçların sabunun üzerinde."
Sólo diré "pelos en el jabón".
Bak, söylemeye çalıştığım bunu, yani bizi, bir sonraki aşamaya taşımalıyım.
Lo que yo quiero decir es que... yo necesito que pasemos al siguiente nivel.
Umarım bunca zaman söylemeye çalıştığım şeyi anladınız.
Tal vez ahora vean lo que he intentado explicarles.
Sonra Charlie dedi ki, Söylemeye çalıştığım şeyi anlamıyor musun?
"Ahora", me dice Charlie " ¿ no entiendes lo que trato de decirte?
- Söylemeye çalıştığım... belki destekçin olabilirim.
No quiero salir nunca contigo. Bien.
Bak, söylemeye çalıştığım sübvansiyonlu konut inşasında devlet verdiği her kuruşun karşılığını ister.
Sólo digo que, las construcciones subsidiadas por el gobierno éste quiere cada centavo que se invirtió.
Sana söylemeye çalıştığım şey de bu.
Es lo que intentó decirte.
Arkadaşımın söylemeye çalıştığı, artık gitseniz iyi olur.
Creo que lo que mi amigo trata de decir es que se vayan.
Söylemeye çalıştığım...
- Bien, entonces, qué?
Sanırım Usta "Sviss"'in bize söylemeye çalıştığı şey senin dünyayı kurtarman gerektiği.
Creo que el "Maestro Swish" está tratando de decir es que se supone que debes estar fuera salvando el mundo.
Sana söylemeye çalıştım, ama benden kaçtığını düşünüyorum.
Traté de saludarte, pero pense que me estabas evitando
Sanırım söylemeye çalıştığın şeyi biliyorum Kitty.
Ya veo adonde quieres ir con esto.
Söylemeye çalıştığım şey, ah... Bugün... Bu sabah...
¿ Estamos hablando de que hoy esta mañana porque me quedé en el quirófano para salvar una vida pude haber matado a una embarazada?
Tatlım, ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.
Cariño, creo que no te entiendo.
Sanırım Amita'nın sana söylemeye çalıştığı şey bir adım geri çekilip soruna yeni bir açıdan bakman.
Creo que lo que Amita te quiere decir es que des un paso atrás del problema, que tomes una nueva perspectiva.
Söylemeye çalıştığım da buydu bunu bitirmek çünkü bu insanları yüz üstü bırakamam. Bu iyi olabilir.
Ésto puede ser bueno.
söylemeye çalıştığım şey 24
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305