English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tabii efendim

Tabii efendim traducir español

1,035 traducción paralela
Tabii efendim.!
¡ Sí, señor!
- Tabii efendim.
- Sí, señor.
- Kendisi gelince kaydını yaptırır. - Tabii efendim.
- Se registrará al llegar.
- Bay Martineau'ya bir yer bulun. - Tabii efendim.
Un asiento para el Sr. Martineau.
- Tabii efendim. - Buyurun.
Aquí está.
- Tabii efendim.
- Sí, señor. - Buena suerte.
Telefon bağlamayın lütfen. - Tabii efendim.
No pase llamadas, por favor.
Barnaby, seninle konuşmak istiyorum. Tabii efendim.
Barnaby, quiero hablar con usted.
- Bize bir iskambil destesi getirebilir misin? - Tabii efendim.
¿ Tiene una baraja de cartas?
- İçeri girebilir mi? - Tabii efendim. - İçeri girin lütfen, Bay Howard.
Pase, por favor, Sr. Howard.
Tabii efendim.
Sí, señor.
- Tabii efendim.
- Por supuesto, Sr.
- Tabii efendim.
- Sí, señora.
Tabii ki efendim.
Por supuesto.
- Tabii ki efendim.
- Muy bien, señora.
Tabii ki ben değilim efendim.
Claro que no, señor.
- Siz mi efendim? - Tabii.
- ¿ Usted, señor?
- Tabii ki, efendim.
- Oh, sí, señor.
Tabii efendim.
- Sí, señor.
- Tabii, efendim.
- Sí, señor.
Tabii Bay Masterson. Sizi güçlükle tanıdım efendim.
¡ casi no le reconozco, señor Masterson!
Tabii, efendim.
Si, señor.
- Tabii, efendim.
- Sí, señora.
Tabii, efendim.
- Muy bien, señor.
- Tabii efendim.
- MIRE, NO ESPIAMOS A LOS CLIENTES.
- Tabii, efendim.
Sí, señor.
- Efendim eğer isterseniz tabii ama...
Si lo desea.
- Tabii buyurun. Burada uygunsuz bir durum var efendim.
Se ha producido una situación embarazosa.
Evet, efendim. Ama tabii, benim bilgim olmadan da geri verilmiş olabilir.
No, Sr. Pero pudo ser devuelta sin saberlo yo.
Sizin sözünüzü dinleyecektir efendim. Tabii sizin de geldiğinizi bilirse.
Le haría caso a Vd., si supiera que también va.
Tabii ki efendim!
Sí, señor.
- Tabii, efendim.
Estación de Pennsylvania, por favor.
Tabii, efendim.
# Sí, señor.
Tabii, efendim. - Gece boyunca evden ayrılmadı.
Si señor, no salió de casa en toda la noche.
Tabii ki siz rosto yiyebilirsiniz, efendim. Ama beyler balık yiyecek.
Naturalmente, puede tomar asado pero los demás tomaremos pescado.
- Tabii ki, efendim.
- ¡ Si señor!
Tabii, efendim.
Claro, señor.
- Tabii ki yapabilirsiniz efendim.
- Claro que sí.
Tabii efendim.
Con permiso.
Tabii, efendim!
Claro, señor.
Tabii, efendim.
Sí, señor.
- Tabii, efendim.
- No hay problema. - Discúlpenme.
- Bu ceketi inceler misiniz, Müfettiş? - Tabii, efendim.
- ¿ Ud. presentó un abrigo, Inspector?
Tabii, efendim.
Bien, señor.
Tabii ki bu salonda hiç hain yok, efendim.
No hay traidores en esta sala, sire.
Evet, efendim. Tabii sakıncası yoksa.
Sí, Señor, Si no le importa.
-... uygun giyecek bir şeyler bul. - Tabii, efendim.
Para bajar al Sawfish Sí, Señor.
- Tabii, efendim.
señor. - Jefe.
Hayır. Tabii ki onu hemen savaşa sokmayı düşünmüyoruz, efendim. En yakın tersaneye gidebilecek kadar onarmamız bizim için yeterli.
No pensábamos ponerlo en zafarrancho de combate inmediatamente sólo repararlo lo suficiente para llegar al astillero más próximo.
- Tabii, efendim.
- Muy bien.
Tabii ki sizin için, efendim.
Para los turistas, por supuesto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]