English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tabii ki yok

Tabii ki yok traducir español

840 traducción paralela
Tabii ki yok, otur lütfen.
Bueno... está bien, tome asiento.
- Tabii ki yok.
- Adelante.
Tabii ki yok.
Desde luego que no.
- Tabii ki yok.
Por supuesto que no.
- Tabii ki yok.
- Cariño.
Tabii ki yok sevgilim.
Querido, por supuesto que no.
Tabii ki yok.
Claro que no.
- Hayır, tabii ki yok. Devam et.
- No, no, adelante.
Hayır, tabii ki yok Bay Prince.
No, no, en absoluto, señor Prince.
Tabii ki yok.
Ciertamente no.
Tabii ki yok... Bana olan borcuna sadık olduğun sürece.
Ninguna... siempre y cuando no pases por alto tus obligaciones conmigo.
Tabii ki yok. O ne?
Claro que no. ¿ Qué es?
Tabii ki yok. Düşünebiliyor musun?
Claro. ¿ Te imaginas?
Tabii ki yok.
Y con razón.
Hayır, tabii ki yok.
- Claro que lo estará.
- Tabii ki yok. Aile arasında.
- Todo en familia.
- Tabii, tabii ki yok, Müdür bey.
- Rector...
- Tabii ki yok.
- Claro que no.
- Hayır, tabii ki yok.
- No, por supuesto que no.
- Hayır. Tabii ki yok.
Por supuesto que no. ¿ Yo?
- Tabii ki yok.
¡ Por supuesto que sí!
Tabii ki başka bir kadın yok.
Claro que no hay otra mujer.
Tabii ki kayıp belge yok.
Por supuesto que no faltan papeles.
Başrol yoksa şansın da yok. Başrol olacak tabii ki. Yığınla.
Sr. Billings, si me las tenía juradas, ahora se vengó.
Hayır, tabii ki itirazımız yok.
- No, ninguna.
Tabii ki, Ordu'nun sizin üzerinizde bir otoritesi yok, beyler.
Es claro que el ejército no tiene autoridad sobre ustedes.
- Hayır, tabii ki de yok.
- No, claro que no.
Böyle bir şeye izin vermek gibi bir niyetim yok tabii ki. Benim de.
No tengo ninguna intención de permitir tal arreglo.
Tabii ki olmaz, imkanı yok.
Por supuesto que no lo haré.
Tabii ki yok.
- Adelante.
- Tabii ki mahsuru yok.
Naturalmente.
Tabii ki öyle bir şey yok.
No me he complicado nada.
Tabii ki hayır. Subay şeridi yok.
No, sin distintivos de oficial, no es un caballero.
Ve tabii ki erkekler de yok.
Y de hombres, nada de nada.
Yok tabii ki.
No.
Yemek az, içki yok, tabii ki iyiyim.
Como poco y bebo menos, por eso estoy bien.
Tabii ki bu salonda hiç hain yok, efendim.
No hay traidores en esta sala, sire.
Tabiî ki kızın bir kıymeti yok. Ancak Imina'nın yapıp da Asiak'ın yapamadığı hiçbir şey yok.
Aunque esta hija no vale mucho todo lo que sabe hacer Imina Asiak también lo hace.
Tabii ki bir önemi yok!
No importa.
- Tabii ki, İspanya ise problem yok...
Claro, si es España...
Tabii ki gelirim. Fazla bir seçeneğim yok, değil mi?
Claro que iré, no tengo alternativa.
- Tabii ki yok.
Es un expediente resumido.
Tabii ki öyle biri yok.
Claro que no existe.
TABİİ Kİ! ŞİMDİ BUNA VAKTİMİZ YOK!
POR SUPUESTO, PERO AHORA NO TENGO TIEMPO.
Sonunda bütün sargılar çıkınca, bir de baktılar ki yüzünde bir şey yok. O zaman tabii gazeteciler homurdanmaya başladı.
Las quita y se dan cuenta de que no tiene nada en la cara, y se ponen a gritar :
Tabii ki yok, sevgilim.
Claro que no, cariño.
Tabii ki yok.
Claro que no Howard.
Tabii ki hayır. Hiç şansı yok.
- No tiene ninguna oportunidad.
Tony, öyle bir stilin var ki, bir şey anlatırken başka bir konuya atlıyorsun.. ve tabii insanların haberi yok, afallıyorlar.
Tony, tienes la facultad de hablar de una cosa... y darle la vuelta sin que nadie se de cuenta.
Tabii ki yazar. Bunu için bir kuşku yok.
Claro que lo hará, de eso no lo dudes.
Tabii ki, yok.
- En absoluto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]