English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tanrıya

Tanrıya traducir español

19,602 traducción paralela
Tanrıya şükürler olsun.
Gracias a Dios.
Ben Tanrıya inanıyorum.
Creo en Dios.
Tanrıya şükür!
¡ Gracias a Dios!
Tanrıya şükür.
¡ Gracias a Dios!
Bana yolumu göstermesi için Tanrıya güveniyorum.
Deposito mi fe en Dios para que me dé un propósito.
Tanrıya şükür, buradasın!
¡ Dios mío, estás aquí!
Tanrıya şükür.
Gracias a Dios.
Dostum, bunu sürdürebilirsin seni dizide sürekli yapacağım, Tanrıya yemin olsun.
Amigo, sigue así y serás parte del elenco regular.
Bununla, hayvanlara işkenceyi mutasyon, ve insanları köleleştiren bir tanrıya tapmayı kastediyor.
Por eso, significa la tortura animal, mutación, adorando a un dios empeñados en esclavizar a la humanidad.
Hiç kimse bir tanrıya karşı korunamaz, özellikle kızgın bir tanrıya karşı.
Nadie puede ser protegido de un dios, Especialmente no un enojado.
Ve Tanrı'ya şükür aynı şeyi bana söyleyen bir annem var.
Y gracias a Dios tengo a mi madre para decirme lo mismo.
Tanrı'ya inanıyor musunuz, Bay Caputo?
¿ Usted cree en Dios, Sr. Caputo?
Tanrı'ya emanet ol yavrum.
te bendiga, hijo.
- Her şeyi Tanrı'ya bıraktım.
- Déjaselo todo a Dios.
Tanrı aşkına ya, fil dişi giyinme.
Por Dios, no te vistas color marfil.
Hani insanlar hep söyler ya, "Tanrı taşıyamayacağın yükü vermez." diye.
Usted sabe que lo que dice la gente, "Dios nunca le da más de lo que puede manejar"?
- Tanrım! Peki ya o giydiğine ne demeli?
Dios mío, y ¿ qué tiene puesto?
- Tanrı'ya şükür!
- ¡ Gracias a Dios!
Tanrı'ya şükür, bu iyi haber.
¡ Gracias a Dios! Bien.
Bölüm "Tanrı'ya Hizmet Vakti"
UNA SERIE ORIGINAL DE NETFLIX
Şu an, Tanrı'nın dünyadaki sesi olmuşum hâlâ ama hâlâ bir damla ya var ya yok.
Aquí estoy hoy, soy la voz de Dios en la Tierra y sigo sin poder orinar ni una gota.
Tanrı'ya hizmet vakti.
Que comience la obra de Dios. us últimos momentos en su lugar preferido.
Karanlık çağlarda Avrupa'nın belirli kısımlarında acemilik devresindeki rahibelerden kendilerini kanlar içinde Tanrı'ya adamaları istenirmiş.
En la Edad Media... en ciertas partes de Europa... a las novicias se les pedía que juraran obediencia a Dios... con sangre.
Kendi göğüslerini kesip bunu Tanrı'ya takdim ederlermiş.
Se cortaban sus propios pechos como ofrenda al Todopoderoso...
Tanrı'ya şükür iyisin.
Aquí estás, gracias a Dios qué estás bien.
Slavların ateş Tanrısı, tabii ya.
Dios del fuego, eslavo, por supuesto.
Tanrı'ya seslenirim yanıtlat beni kutsal dağında.
Con mi voz clamaré a ti, Señor, y me responderás desde tu lugar santo.
Harry... Her zaman şöyle hissederdi ; Tanrı'ya karşı çok zor oyunlar oynadığını düşünürdü.
Harry... siempre ha creído que Dios le había elegido para jugar a algún juego retorcido.
Tanrı'ya şükürler olsun.
Gracias, Dios mío.
Tanrı'ya şükürler olsun!
¡ Gracias, Dios mío!
Açıkçası Tanrı'ya inanmıyorum ama sizin için dua edeceğim.
Si le soy sincero, realmente no creo en Dios, pero... Rezaré por usted.
Tanrı'ya inanmadığına göre şeytana da inanmıyorsundur.
Y usted no cree en Dios, así que tampoco cree en Satán.
Sadece seks yaptık Tanrı aşkına ya!
Por el amor de Dios, solo fue sexo.
Tanrı'ya yemin ederim adamım, buralarda değildi!
Lo juro por Dios, no está aquí.
Tanrı'ya merhamet etmesi için dua etti.
Rezó a Dios pidiendo misericordia.
Tanrı'ya Mary'nin ölmesi için dua ettim ama ölmedi.
Recé a Dios para que le permitiera morir, pero no murió.
Tanrı'ya şükürler olsun.
- Gracias a Dios.
Tanrı'ya şükürler olsun.
Gracias a Dios. - Está bien.
Tanrı'ya şükürler olsun.
Oh, gracias a Dios.
Tanrım, lütfen benimle şimdiden flört etmeye başladığını söyleme.
Cielos. Por favor, no me digas que ya me estás coqueteando.
Peki ya Tanrı'nın gözünü?
¿ Y el Ojo de la Providencia?
! Mills, Tanrı'ya şükür mesajımı aldın.
¡ Las manos detrás de la cabeza!
Şeytani bir tanrıyı uyandıran Pandora'ya yardım eden kişi?
¿ O cuando ayudaste a Pandora a despertar a un diabólico dios que casi nos mata a todos?
Tanrım. Ne yapacaklarını biliyorsun, değil mi?
Oh, Dios mío. ¿ Ya lo sabías, verdad?
Tanrım, gebersene ya.
Dios mío. Muere.
Aman tanrım, gitmiş. Almış onu. Yok ortalıkta.
Dios mío, ya no está.
18'ime geldiğimde ayvayı yiyebilirim. Ama daha sonra Tanrı'ya dönüp vücut çalışacağım.
Quizá recaiga cuando tenga 18 años pero luego empezaré a creer en el Señor y a hacer ejercicios.
Tanrı'ya şükür. 56'ya ne dersin?
¿ Qué tal 56?
Leonard Snart son anlarında Tanrı'ya mı sesleniyor?
¿ Acaso Leonard Snart está acudiendo a Dios en sus momentos finales?
Bildiğimiz kadarıyla... Ama Paul Revere'in Washington'un emriyle Tanrının Gözü'nü ele geçirdiğini ve Pandora'ya göre gözün Yeraltı Mezarlığı'nda olduğunu biliyoruz.
No que conozcamos... pero sí sabemos que Paul Revere recuperó el Ojo de la Providencia para Washington, y según Pandora, el Ojo estaba previamente en las Catacumbas.
Tanrının Gözü'nü aldılar, ve 1776'ya dönüp
Recuperado el ojo de Providence, Y volver a 1776

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]