Tanrı bilir traducir español
1,937 traducción paralela
Tamamı değil, sadece bütünün bir parçası, ve ne zaman biteceğini sadece Tanrı bilir.
- Misionero No está completa, es sólo una parte, y sólo Dios sabe cuándo terminará.
Gidersen ne yapacağımı Tanrı bilir.
Si vas, quién sabe lo que soy capaz de hacer.
Sebebini Tanrı bilir.
Solo Dios sabe por qué.
Tanrı bilir Sandy benim kaç tane kuyruklu yalanımı yakaladı.
Dios sabe que Sandy me ha atrapado en más de algunas mentiras.
Tanrı bilir senin onlara verdiğin senin iddiana göre vanilyaydı, ama aslında vanilya değildi.
Y añadiéndoles sabe Dios que. Dices que es vainilla pero no es vainilla
Tanrı bilir o çocuğa çok çektirdim.
Dios sabe que hice que ese chico pasara muchas cosas.
Tanrı bilir aşağıda neler olur.
Dios sabe si queda algo aun ahí abajo.
Sizin hipersürücüleriniz, ileri silahlarınız ve Tanrı bilir daha neleriniz var.
Tu gente tiene hipermotores y armas avanzadas y Dios sabe qué más.
Tanrı bilir o çocuğa çok çektirdim.
Dios sabe por todo lo que hice pasar a ese chico.
Tanrı bilir sen seks yapmıyorsundur.
Está claro que tú no lo vas a probar.
Az önce kaç kişiyi ölüme mahkum ettiğini Tanrı bilir.
Dios sabe cuantas personas acabas de condenar a la muerte.
tanrı bilir sakin değilim.
Dios sólo sabe que perdí la calma.
Bütün gece içtin ve Tanrı bilir daha neler neler yaptın. Ben de burada stres atıyorum.
Ahora soy yo quien suelta tensiones.
Tanrı bilir, senin düşündüğünden çok daha az isim vermişlerdir.
Dios sabe que hay tipos que realmente dieron nombres por mucho menos de lo que te esperaba.
Tanrı bilir kaç kişiyi öldürdün ve beni susturmak için de neler yaparsın.
Dios sabe cuánta gente has matado y lo que harás para mantenerme callada.
O bir düzenbaz ve yalancı. Ne olduğunu Tanrı bilir.
el es un ladrón un mentiroso y dios sepa que mas..
Tanrı bilir bu kelimeyi hayatın boyunca yeterince kullanmışsındır.
Dios sabe que debe ser una frase que has usado muchas veces en la vida.
Uçurumun kenarında yürüyoruz. Bize ne olacağını sadece Tanrı bilir!
Estamos al borde del abismo... y sólo Dios sabe lo que será de nosotros.
Bütün gün klinikte olduğunu söylediği gün, Izzie Stevens'le neler yaptığını Tanrı bilir.
Me dijo que pasó el día en la clínica cuando estuvo haciendo sabe Dios qué cosas con Izzie Stevens.
Tanrı bilir keşke onunla tanışmasaydım.
Dios lo sabe. Desearía no haberla conocido jamas.
Ona orada ne söylediler Tanrı bilir.
Quién sabe qué le habrán dicho ahí.
Başka neler yaptığını Tanrı bilir.
Sepa Dios qué estás haciendo.
Tanrı bilir.
Sólo Dios sabe.
Sadece Tanrı bilir... Ve bana inan bu kelimeyi öylesine söyledim.
Y Dios sólo sabe... y uso la frase muy casualmente, créame...
Ailesi ne zaman döner Tanrı bilir.
Su familia data de Dios sabe cuándo.
Tanrı bilir, Peyton Sawyer hangi deliktedir.
Y Dios sabe en qué cloaca está reposando Peyton Sawyer.
- Bu şeyi hangi amaçla yaptığını Tanrı bilir.
Sólo Dios sabe por qué creo esa cosa.
Orada neler gördüğünü tanrı bilir.
Dios sabe que vio allí.
Tanrı bilir neden ama seninle oynuyor!
¡ Está enredando tu cabeza!
Tanrı bilir ki ne kız. Onu seviyorum.
¡ Por dios, qué chica!
Elektrik geri geldi 2,5 yıldan sonra nasıl geldiğini Tanrı bilir.
La luz de la casa volvió no sé cómo dos años y medio después.
Masamda olanları sadece Tanrı bilir.
Sólo Dios sabe lo que le sucedió a mis mesas.
Tüm gece dışarıda neler yaptın, Tanrı bilir.
Estabas afuera haciendo Dios sabe qué cosas.
Tanrı bilir, o bombacı herifin ağzında nasıl bir pislik vardır.
Sólo Dios sabe que porquería tenía el terrorista en la boca.
Tanrı bilir bu zavallıcık senin ufacık turtalarına alışmıştır.
Dios sabe que el pobre tipo necesita un poco de tarta.
Tanrı bilir döndüğünüz zaman programınız yeterince meşgul olacaktır.
Vaya a saber si su agenda estará tan ocupada al regresar.
İçiyordun ve tanrı bilir neler yapıyordun.
Pero en vez de eso te estabas emborrachando con tus amigos y Dios sabe qué más.
Yaşayacak daha ne kadar vaktim var, Tanrı bilir ama yaşamımın sonuna kadar sana karşı dürüst davranacağım.
No sé cuanto tiempo me ha abandonado el Señor, pero quiero ser honesto con ella hasta el final.
Tanrı bilir, o kadınla neler yapıyordur.
Dios sabe lo que hace con ella.
Tanrı bilir, anılarımdan silip atmak istediğim o kadar çok herif var ki.
Dios sabe que hay tanta mierda en mi vida que me gustaría olvidar.
Tanrı bilir senin onlara verdiğin senin iddiana göre vanilyaydı, ama aslında vanilya değildi.
Dosificándolas con dios sabe qué. Aseguras que es vainilla, pero no es vainilla.
Neden bahsettiklerini Tanrı bilir.
Dios sabe de qué hablaban.
Tanrı bilir, ne zamandır ilk kez.
Por primera vez en sabe Dios cuánto tiempo.
Tüm bunları benden neden gizlediğini tanrı bilir.
Dios sabe todo lo que me ha dado!
Eğer siz olmasaydınız, Tanrı bilir kendilerini böyle adamazlardı...
Si no hubiera sido por usted, la habrían internado quién sabe por cuanto tiempo.
Niçin tekrar uçmak istemediğimi ya da evden uzakta Tanrı bilir neler yaptığımı ve neden lanet bir ergen gibi davrandığımı anlamıyordu.
El no entendía por qué no estaba ansioso por volver a volar o por qué estaba lejos de casa haciendo Dios sabe qué con Dios sabe quién como un maldito adolescente.
Bundan sonra ne olacağını Tanrı bilir.
Dios sabe lo que pasa después.
Yakaldıkları insanlara ne yaptıklarını ancak tanrılar bilir.
Sólo los Dioses saben qué le sucederá a nuestra gente si los capturan.
Tanrı bilir, bu konuda sana güvenemiyordur.
Contigo no puede contar.
Tanrı her şeyi görür ve bilir.
El Señor todo lo ve y todo lo sabe :
Tanrı herşeyi bilir.
El Señor todo lo sabe.
bilirsin 3409
bilirim 164
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24
tanrım 20459
bilirim 164
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24
tanrım 20459
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıça 25
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrı sizi korusun 208
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıça 25
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrı sizi korusun 208