English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Ver onu bana

Ver onu bana traducir español

3,404 traducción paralela
Ver onu bana.
¡ Dame tu arma!
Geri ver onu bana!
Devuélvemelo.
Ver onu bana.
Devuélvemela.
Ver onu bana, salak şey.
¡ dame eso, estúpida!
Ver onu bana.
Dame eso.
Geri ver onu bana!
¡ Devuélveme eso!
- Ver onu bana bücür.
- Dámela, enano.
Ver onu bana.
¿ Por qué no me dejas esa cosa?
Hadi ver onu bana lan - 5 de bende 11 de benim yani fazla vaktin yok
Yo la tengo a las 5 : 00, ¿ recuerdas? Tengo la camisa a las 11 : 00, por lo que n0 tiene un m0ntón de tiempo. Yo no necesito mucho tiempo.
- Ver onu bana. Bağırsaklarımdan bıçaklandım, kolumdan değil ki.
Me apuñalaron en el estómago, no en el brazo.
Tüm borcunu sileceğim, ver onu bana.
Si me das eso, consideraremos saldada tu deuda.
Ver onu bana geri
Tengo que dar de nuevo
Ver onu bana.
Dámelo.
- Hadi, ver onu bana.
Vamos, dámelo.
Onu bana ver!
¡ Devuélvemelo!
Ver onu bana.
Démelo.
Stan'in bu işle bir ilgisi varsa onu bana bildiklerini anlatmaya teşvik edeceğim.
Y-y si Stan tiene algo que ver con eso, Voy a animarlo a que me diga lo que sabe.
Ve sen değilsen, lütfen onu bana geri ver.
Y si usted no lo está, por favor... Devuelvamelo.
- Onu... bana... bana ver, Mark.
- Sácala... dame... dámela, Mark.
Onu bana ver.
Dame, yo te lo tengo.
Onu bana ver.
Déjame a mí.
Aç değilsen onu bana ver.
Dámela a mí si no traes hambre.
- Onu bana ver.
- Dámela a mí.
Şu adamı bana ver, onu tanıyorum.
Yo me encargo de este ; Lo conozco.
Sende bir Miftah olduğunu biliyorum. Hemen onu bana ver ve Agarta'dan çek git.
Sé que tienes un clavis. ¡ Dámelo y vete de Agartha!
Onu da ver bana.
Dame eso.
Bana dosyayı ver, Beatriz, onu bir zarfın içine koyacağım.
Deme a carpeta, Beatriz, que se la pongo dentro de un sobre.
Onu da bana ver.
Dame eso.
- Hayır, bana biraz zaman ver, ben bulurum onu tamam mı?
- No, sólo dame algo de tiempo y lo encontraré, ¿ vale?
Hayır, onu bana ver!
No, ¡ dámelo!
Onu ne kadar sevdiğini görmek bana iyi geliyor.
Me hace bien ver cuanto lo amabas.
Biri bir zamanlar bana birini görmek istersem onu yüreğimde saklamam gerektiğini söylemişti.
Alguien me dijo una vez... que si quisiera ver a alguien, que la guardara en mi corazón.
Onu bana ver.
Dámelo.
- Lütfen onu bana ver.
Por favor, dame eso.
Onu bana ver!
¡ Dámelo!
Onu bana ver.
¡ Dámelo! .
Peki, bana 50 dolar ver,... Hayvan kontrolün arkasındaki çöplüğe bırakırım onu.
Está bien, dame 50 dólares y lo dejaré amarrado al contenedor de basura detrás de Control Animal.
- Hiçbir şey. - Onu bana ver.
Nada.
- Boş ver onu. Başında bunca iş varken en son isteyeceğin şey tayin durumuyla uğraşmaktır, inan bana.
Teniendo todo esto encima lo último que quieres es preocuparte por una transferencia, confía en mí.
Ölmüş annenin hatırına onu bana ver.
Por el amor de madre dámela a mi.
Şey, telefonu bana ver, onu arıyım.
Bueno, dame el teléfono, y le llamaré.
- Bana ver onu.
- ¡ Dame eso!
Hey, onu bana ver... 1894 yılında teyzem beni bir Noel gösterisine götürmüştü.
Oye, dame eso. Una tía me llevó a un desfile en la Navidad de 1894.
Onu bana ver.
Dame eso.
- Ver bana onu. İyi misin?
- Dame eso. ¿ Estás bien?
Bana haber ver ve onu bana faksla.
Márcalo por mí, y envíamelo.
Ama dinle, eğer onu bir daha, görürsen bana haber ver, tamam mı?
Pero escucha, si le ves de nuevo, dímelo, ¿ vale?
Peki, tamam, sen bana ver onu.
vale, si. Tu dámelo
Bana ver onu, daha ne kadar tutacaksın?
Dámelo, ¿ cuánto tiempo se mantiene esta guirnalda para mí?
Onu bana ver.
Ahora soltadle.
Peki, tamam, sen bana ver onu.
Bien, sí. Sólo dámelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]