Ya senin traducir español
14,117 traducción paralela
Peki ya senin muhbirin?
¿ Qué me dices del que te pasó el dato?
İspanya'ya senin her zaman Fransa'da gücün olduğunu gösterelim.
Vamos a mostrar a España que siempre tendrás poder siempre y cuando te pongas del lado de Francia.
Hala seni kaybetmediğimi biliyorum. Ama senin artık rugby arkadaşların var.
Ya sé que aún te tengo a ti, pero tú ahora tienes a tus amigas del rugby.
Senin kabul etmediğin bir başka değişken var ortada. Aşağıya gelsene.
Hay otra variable ahí dentro con la que no estás lidiando.
Arthur, senin yardımınla ya da sensiz.
Arthur, con o sin tu ayuda.
Ben henüz evli bile değilken,... nasıl olurda senin çoktan kocan nasıl olur?
Yo aún no estoy casada. Sin embargo... ¿ cómo es que tú ya tienes un marido?
Bak bunu zaten bildiğini biliyorum ama Sam senin için her ne yaptıysa şu anda yaptığı şeye bir sebep değil tamam mı?
Mira, sé que usted ya lo sabe, pero lo que Sam hizo por ti, no hace lo que está haciendo ahora bien.
Ben Marco'ya "Yarın lütfen diğer sürücülere dikkat et" "Çünkü herkes senin bir hatanı arıyor" demiştim.
Pero le dije a Marco : "Por favor, mañana, presta atención a los demás porque seguro que todos quieren ver tu error."
Biliyor musun, bazı psikolojik vakarlarda senin işe yarayacağını düşündüğün şey değil hastanın düşündüğü şey işe yarar.
Ya sabes, en algunos casos psiquiátricos, no importa lo que pienses que funcionará sino que ella crea que funcionará.
Hayır, senin yükleyenlerden biri olmadığını fark ettiğimiz zaman gerçek korsanlar yerlerini değiştirmişti.
No, para cuando nos dimos cuenta que tú no habías subido el virus, los piratas que lo hicieron ya habían cambiado la localización.
Söz veriyorum, Senin ya da Dash'in ya da Arthur'un tekrar o süt banyosuna bağlanmanıza izin vermem.
Te lo prometo, no voy a dejarte o que Dash o Arthur sean conectados en el baño de leche de nuevo.
Ya eğer Wynn'u görmeye gitmen senin ölümüne sebep olursa?
¿ Y si el ir a ver a Wynn es lo que hace que él te mate?
Yavaş ol, zaten senin için bu bebek içeceğini içiyorum.
Tranquilo. Ya estoy bebiéndome este zumo de frutas por tu culpa.
- Evin harika senin ya.
- Tu casa es tan maravillosa.
Hayatının artık senin olmadığı fikri alışması zor bir şey.
Es algo difícil acostumbrarse, a la idea de que tu vida ya no te pertenece.
Neyin var senin ya?
¿ Qué te pasa?
Aslında senin çöpün değil artık bu. Attıktan sonra senin olmaz.
De hecho, ya no es su basura, no una vez que la deja aquí afuera.
Senin de baba olduğuna inanamıyorum.
No puedo creer que ya seas padre.
Senin zaten bir spor aletin var sanıyordum.
Pensé que ya tenía una máquina de ejercicios.
Gonzo, Güney Amerika'ya gemi gezisiyle giden senin annen değil miydi?
Gonzo, ¿ no está tu madre en un crucero por Sudamérica?
Yıllar oldu Isaac, artık beni dinlemez, senin sözünü dinler, sen bir yıl bile sektirmedin.
Han sido años, Isaac, él no me escucha ya más, te va a escuchar a ti, no has perdido un año.
Esposito'ya doğruyu söylemelisin... Testi onun geçip senin geçmediğin için yaralandığını ve kıskançlık ettiğini söyleyeceksin.
Ahora, necesitas decirle la verdad a Esposito... que estabas herido y celoso... de que aprobara el examen y tú no.
Şimdiye kadar yaptıklarımdan sonra, o senin olmaktan çok benimdir. ( PATLAMA SESİ )
Ahora, ya es más mía que tuya.
Daha fazla senin oyununu oynamayacağız, Grandmaster.
Ya no jugaremos tu juego, Gran Maestro.
Ve senin sayende, beşinci bölüme kadar geldim.
Y gracias a ti ya voy por el capítulo cinco.
Tatlım, biliyorsun senin en büyük hayranınım ama kimse böyle bayılmaz.
Mujer, ya sabes que soy tu admirador número uno, pero nadie se desmaya así.
Artık kimse senin delirmeni konuşmuyor.
Ya nadie habla de tu pérdida de compostura.
Ya da senin.
O tuyos.
Tanrıya dua ediyorum çünkü eğer tanrı varsa senin olmadığını düşündüğünü biliyorum ama varsa bana ne yapacağımı bilmediğim şeyler gösteriyor.
Sigo rezándole a Dios porque si es Dios, y sé que piensas que no lo es, pero si lo es, entonces está mostrándome algo con lo que no sé qué hacer.
- Neyin var senin ya?
¿ Que sucede contigo?
Senin yaşındaki diğer çocuklar bu tür şeylerle ilgilenmiyorlar.
Ya sabes, a otros chicos de tu edad no les gusta ese tipo de cosas.
Bay Fuller'in hala erişim izni var. Yani, ismi sistemde çıktığı için... Yani, ismi sistemde çıktığı için... senin sayende bir sonraki müşterisi olarak... şeçmiştir.
Así que, ahora que su nombre ha sido marcado en el sistema, gracias a vosotros, es muy probable que ya haya decidido aceptar a su próximo cliente...
Senin için kötü tabii, onu neredeyse hiç tanımıyorsun ya.
Chupa para usted, sin embargo, porque usted apenas tiene que conocerlo.
Ya birisi seri katil olacaksa diğeri de Alzheimer'a tedavi bulacaksa ne olacak? Bu senin sorunun değil.
¿ Y si uno de ellos se convierte en asesino en serie... y el otro cura el Alzheimer?
- İntörnlerden biri yukarıya geldi ve senin gönderdiğini söyleyerek hastama- -
- Tengo un interno que dice... que le mandaste a decirle a mi paciente... Sí.
Senin evli olman çok önemli.
Lo que importa mucho, ya que estáis casada.
Beni ya da önemsediğim herhangi birini taciz etmeye devam edersen bunun senin için iyi olmayacağına yemin ederim.
Si continúas acosándome a mí, o a alguien a quien quiero, te prometo que esto no terminará bien para ti.
Bir kap yulaf ezmesi ya da artık senin sayende şöyle diyeceğim, yul "oh olsun" ezmesi.
¿ Una olla de avena? O lo que ahora, gracias a ti, llamaré "avena del placer".
- Evet. Eğer sırtını bir ya da iki erkek ortağa yaslamayı seçtiysen, -... yalnızca ilerlemek için, bu senin tercihindi.
Si usted eligió ponerse en la espalda a un socio masculino o dos, solo para salir adelante, fue su decisión.
Senin görevin Coeur d'Alene, Idaho'ya gitmek.
Tu trabajo es ir a Coeur d'Alene, Idaho.
Elindeki mahkeme kararı, Megan'ın tıbbi kararlarını senin almanı sağlıyordu çünkü bir eşi ya da çocuğu yoktu.
Su orden judicial te dio el control sobre las decisiones médicas de Megan porque ella no tenía un cónyuge o de sus hijos.
Senin için "Lucy'i seviyorum" rolünü oynamayı bıraktım.
Ya he terminado de jugar I Love Lucy para usted.
Ya da senin fikrin olan, birileri görene kadar ışıkları açıp kapatmak.
O su idea de parpadeo de las luces de vez en cuando hasta que alguien se da cuenta.
Senin şu hastan var ya Jeff, paramedik olan onda komplikasyon oluştu.
Hubo complicaciones con su paciente, Jeff, el paramédico.
Ya senin ilk öpüşmeni elinden alsaydım? Bunu söylemen tuhaf oldu.
¿ Te acuerdas de Amy?
Sadece senin karın ya da Joanie'nin annesi olmak istemiyorum.
No quiero ser solo tu mujer o la madre de Joanie.
Senin ağzından çıkan sahte bir..
Ya, ¿ por qué debería creerte?
Antonio'yu arayacağım ve senin için araştırma yapmasını söyleyeceğim.
Voy a llamar a Antonio y ver si él puede hacer - Ya cavar para usted.
Hayatım senin nasıl bir manyak olduğunu biliyorum zaten.
Cariño, ya sé lo loca que estás.
Artık senin adamın değil.
Ya no es tu chico.
Senin yüzünden hiçbir kadına güvenmiyorum.
Por tu culpa, ya no confío en las mujeres,
ya senin ki 16
ya seninki 55
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
ya seninki 55
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82