English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yaşa

Yaşa traducir español

10,429 traducción paralela
Çok yaşa.
Salud.
Başkan Arsanov çok yaşa!
¡ Larga vida al Presidente Arsanov!
Hala imkânın varken git Gwen ile hayatını yaşa.
Ve a vivir tu vida con Gwen mientras aún puedas.
Çok yaşa Tanrı Mahadev!
Saluden en nombre de ¡ Lord Mahadev!
Çok yaşa, Doreen.
Dios te bendiga, Doreen.
Git ve hayatını yaşa, Kyle.
Ve y vive tu vida, Kyle.
İnsanların ortalama yaşam süresini 65 yaşa düşürür. Lâkin genetik ve beslenme biçimine dayanan birçok istisna da vardır.
Se reduce el promedio de vida de los seres humanos a 65, pero hay muchas excepciones basadas en la genética y la dieta.
Çok yaşa Kral.
Larga vida al rey.
Hayattasın daha, yaşa biraz yahu.
Vamos, estás vivo. Vive un poco.
Luca balta sallayacak yaşa geldiğinde, yerleşik bir hayatı sürmede zorlanmaz.
Y cuando Luca tenga la edad de coger el hacha, nunca más tendrá que lidiar con una vida sedentaria.
- Çok yaşa Hydra.
Hail Hydra.
Çok yaşa Hydra.
Hail Hydra.
Çok yaşa Kraliçe Merida!
¡ Larga vida a la Reina Mérida!
Evine git, hayatını yaşa.
Vete a casa, vive tu vida.
- Sen kendi hayatını yaşa, ben de kendi hayatımı yaşayayım.
- Vive tu vida y yo viviré la mía. - Aigoo...
- Yaşa Müdür Vagina!
- ¡ Hurra, Director Vagina!
Çok yaşa Bay Goldenfold.
¡ Toma ya! ¡ Bien hecho, Sr. Goldenfold!
Evlilik hâlinin yasa çerçevesinde bitirilmesi mi?
¿ Interrupción legal del contrato de matrimonio? Y que...
Yasa yasadır.
La ley es la ley.
Evet. Çok güçlü. Meksika'da bile yasa dışı.
- Sí, es tan fuerte... que es ilegal incluso en México.
Yanlış tutuklama, yasa dışı arama.
Falso arresto, registro ilegal.
Çok yasa imparator!
¡ Salve el Emperador!
Los Angeles'ın % 90'ı yasa dışı göçmen.
El 90 por ciento de Los Angeles son inmigrantes ilegales.
Bu yüzden yasa dışı bir şekilde park etmek zorunda kaldım ve o cezayı yedim.
Así que tuve que aparcar en zona prohibida y me pusieron una multa.
Bu yasa dışı bir toplantıdır.
Esta es una reunión ilegal.
Beni kaçırıp başka bir ülkeye aptal yasa dışı bir maceraya sürüklemeden önce.
antes de secuestrarme y traerme a otro país por una estúpida e ilegal aventura.
Burada buna karşı bir yasa yok.
No hay una ley en contra.
Öyle bir yasa olmaması bunu doğru yapmıyor, değil mi?
Solo porque aquí no haya leyes, no hace que esté bien, ¿ verdad?
Senatör olma teklifini geri çevirmeseydin onlara karşı bir kaç yasa çıkarta bilirdin.
Bueno, si no hubieras rechazado la oferta para presentarte como senadora, podrías haber aprobado alguna.
Kayıtlı olduğunu iddia ettiği cinayet videosu yasa dışı çekilmiş. Savuma onu kanıtlardan çıkarmaya çalışacak.
El video que dice tener es ilegal y la defensa intentará excluirlo.
Seni duyuyorum, Chella. Yani adamın biri 42 kadını izinsiz ve yasa dışı şekilde videoya çekiyor. Ben suçunu itiraf etmiş bir katili kendi isteğiyle videoya çekiyorum ve başı belaya giren benim?
Entonces un tipo graba ilegalmente a 42 mujeres sin su permiso, y yo accedo a grabar a un asesino, ¿ y estoy en problemas?
Çünkü bir polis merkezini gözetlemek yasa gereği terörist faaliyet sayılır.
Porque espiar a la policía se define legalmente como un acto terrorista.
Bu adam... Isaac Newton, ona ait olan bir yasa var.
Hay una ley de ese tipo, Isaac Newton.
Bu adam... Isaac Newton, bir yasa bulmuş.
Hay una ley de ese tipo, Isaac Newton.
Yasa dışı herhangi bir şey?
Cualquier actividad ilegal?
Evet. "Yasa dışı Ermeni malı" desem olmazdı değil mi?
Sí. No puedo registrarlo como "mierda ilegal armenia", ¿ no?
Böyle bir yasa çıkmış.
Resulta que es una ley.
Yirmi yıllık yasa uygulamasında, Silahımı olay yerinde sadece üç defa kullandım.
En más de 20 años de servicio, solo he disparado mi arma tres veces... en el campo.
Onun bir arkadaşı vardı. Yasa dışı bir şekilde buradaydı.
Tenía un amigo que estaba aquí ilegalmente.
Çok yaşa kral!
¡ Larga vida al rey!
İlk varsayımımız yasa dışı uyuşturucuların satıldığı şifreli bir pazar olduğu yönündeydi ki zaten öyleydi, ama biraz daha inceleyince sunulan hizmetlerin çokluğu bizi şaşırttı.
Nuestra suposición inicial fue que era un mercado ilegal secreto para vender drogas, cosa que sí se cumplió, pero cuando avanzó la investigación, nos impactó lo que se vendía y se ofrecía en esa red.
Hani herkes yasa dışı yolla Napster'den müzik indiriyordu ya?
¿ Cuando todos bajaban música ilegalmente de Napster?
Yasa gereği kısıtlama getirilmiş parçaların satışını kaydetmek zorundayım.
Tengo la obligación legal de llevar un registro sobre todas las ventas de artículos restringidos.
Epoksi reçine atıklarının yasa dışı yollarla boşaltılmasını gizleyen yöneticilerin aleyhine tanıklık etmeyi kabul ederseniz, ben de davanızdaki veri dosyasının aykırılığına dair tanıklık ederim.
Si accede a testificar contra los ejecutivos que encubrieron el vertido ilegal de resina epoxídica, yo testificaré que quebré la cadena de custodia con respecto al archivo DAT que es primordial para su caso.
Seyahat geçmişimi ve mali kayıtlarımı çıkartmanız otoritemi kullandım diye yapılmış acınası bir intikam girişimi ve özel hayatımın yasa dışı bir şekilde ihlâl edilmesidir.
Sí, investigar mis viajes y mi información financiera... es una venganza ruin por ejercer mi autoridad... y una violación de mi privacidad.
Açıkça yasa dışı olarak çekilmiş. İşyerinde çekilmiş.
Tomadas... de un modo claramente ilegal... tomadas en el trabajo.
Onun için tepeden tırnağa herkesi tokatlayacağım ve bunu yaparken de Mike'a destek olmama karşı bir yasa yok.
Patearé traseros por él por todas partes, y no hay ninguna ley que no me permita defender a Mike mientras lo hago.
Başkan ayrıca altyapı yasa tasarısını desteklemeye de hazır, Senatör.
El presidente también está listo para apoyar las infraestructuras, senador.
Yabancı ikamet yasası. 54. bölüm, paragraf 5A. Federal Alman Cumhuriyeti'nin güvenliğini tehlikeye atan yabancı uyruklu kişiler hakkındaki yasa.
Según la ley actual de residentes extranjeros, Sección 54, párrafo 5A, relativa a extranjeros que ponen en peligro la seguridad de la República Federal de Alemania.
En fazla ebeveyn ihmali ve insan kalıntılarının yasa dışı tahliyesi.
- Lo mejor que puedes conseguir es negligencia paternal y eliminación ilegal de restos humanos.
Yasa dışı serseriler sokaklarda.
Turbas de justicieros por la calle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]