English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çalışıyor

Çalışıyor traducir español

41,217 traducción paralela
Grubu kuran kişi şehirde çalışıyor. Ve şu anda yolda.
Bueno, el tipo que lo dirigía, trabaja aquí en la ciudad y he conseguido que venga ahora.
CIA'e çalışıyor.
Él trabaja para la CIA.
Tüm birimlerimiz üzerinde çalışıyor.
Tengo a todas las agencias del mismo trabajando en esto.
Ekibim üzerinde çalışıyor ama şu ana dek söyledikleri kanıtlarla uyuşuyor.
Mi equipo está trabajando en ello, señor, pero todo lo que ha dicho concuerda con las pruebas forenses tomadas de la escena.
FBI ölenin kimliğini saptamaya çalışıyor. Görgü tanıkları, Wells'e benzeyen birinin - kaçmadan önce ateş ettiğini söylüyor.
El FBI aún continúa trabajando en la identificación del cadáver, pero hay testigos que dicen haber visto a alguien que concuerda con la descripción de la agente Wells envuelto en un tiroteo antes de dejar el lugar.
Siyaseten doğru olmaya mı çalışıyor?
No hay tiempo para ser correctos.
Herkes bu kadar çalışıyor ama o sadece orada duruyor.
Todos nos estamos esforzando y ella solo está ahí parada.
Hâlâ sicilde çalışıyor musun?
¿ Aún trabajas con los registros?
- Daha sonra çalışıyor mu diye bakarız.
- Veremos si esto funciona luego.
İkisi de rakibini devirmeye çalışıyor.
Cada uno intenta derribar a su rival.
- Aram kaçtığı arabayı bulmaya çalışıyor.
Aram está localizando el vehículo de huida.
9 metre aşağıda ama telefonu hala çalışıyor.
Está a nueve metros de profundidad pero su móvil todavía funciona.
Nefes teçhizatı çalışıyor.
El equipo de respiración funciona bien.
Kimyasal tesislerde tehlikeli ortamda çalışıyor.
Su mamá no está muerta, idiota. Trabaja en la planta química.
Babam tesislerde çalışıyor.
Tiene razón. Mi papá trabaja en la planta.
Ağır suçlar ekibinin büyük bir kısmı teknik personelimizin bulduğu bir ipucu üzerinde çalışıyor.
La mayoría del escuadrón de Delitos Graves está trabajando en una pista que nuestros técnicos encontraron.
Borsada bin kişi çalışıyor.
La Bolsa tiene cientos de empleados.
Bay Beale bir siber güvenlik uzmanı ve dün borsanın sistem denetlemesini yapan şirket için çalışıyor.
El Sr. Beale es experto en seguridad cibernética y trabaja para la empresa que hizo la auditoría de la Bolsa ayer.
Soygun esnasında binada bulunuyordu IAO anahtar sahiplerine yapılan saldırının yarattığı kaosu da biliyordu. Bir de dışarıda sahte eser hikayemizi gözden düşürmeye çalışıyor.
Así que tuvo acceso al edificio durante el robo, habría comprendido el caos que crearía con un ataque a los portadores de llaves de la ODI y está intentando desacreditar nuestra historia de la recuperación de las obras.
Brian Beale'e kim tuzak kurmaya çalışıyor?
¿ Quién trata de inculpara a Brian Beale?
Ama burada çalışıyor ve zaten kodu da biliyorsanız, geriye sadece kodu girmek kalır.
Pero si trabajas aquí y ya sabes el código, entonces es solo cuestión de tocar correctamente.
Onlar kaçmaya çalışıyor!
Están... ¡ están intentando escapar!
Ben de çalışıyor olacağım
Yo también estaré trabajando.
Seni kullanmaya çalışıyor
Ella sólo quiere usarte.
Benim için çalışıyordu, artık çalışmıyor.
Trabajó para mí, no duró mucho.
Albert, belirsizlik ilkesi çalışıyor, işliyor ve kuantum dünyasından faydalanmamızı sağlıyor.
Muy gracioso. Albert, el principio de incertidumbre sirve, funciona. Y nos permite hacer uso del mundo cuántico.
Tüm ekibim ve Patterson yayının yapıldığını yeri bulmaya çalışıyor. Ama bu, haftalar sürer.
Tengo a todo mi equipo tratando de localizarlo y también a Patterson, pero... eso llevaría semanas.
Nasıl çalışıyor?
Dime cómo funciona.
Cabo'ya gideceğim için bana vicdan azabı çektirmeye çalışıyor.
Está intentando hacerme sentir culpable por irme a Cabo.
Çekmeye çalışıyoruz ama annem sıkıntı çıkarıyor.
Bueno, lo estamos intentando, pero mi madre está intentando sabotearlo.
Avcı sadece New Jersey'de çalışıyor.
El señuelo ha sido exclusivo de Nueva Jersey.
New York'un en büyük ajanslarından birisinde yönetici olarak çalışıyor.
Socio gerente de una de las agencias más grandes de Nueva York.
Erkek kırmızı cennetkuşları dans ederek bir dişiyi cezbetmeye çalışıyor.
Un ave del paraíso roja compitiendo para atraer a la hembra con una danza.
Çöl tavuğu tekrar tekrar hayatını tehlikeye atarak yavruları için su biriktirmeye çalışıyor.
Una y otra vez, las gangas macho arriesgan sus vidas para recoger agua para sus polluelos.
Bu binadaki en zeki insan, şuan da zemin katta çalışıyor.
La persona más inteligente de este edificio trabaja en el sótano.
Tıpkı gerçeği gibi çalışıyor.
Funciona como uno de verdad.
Adam taş üzerine çalışıyor!
¡ Estudia las rocas!
Arkadaşın Howard güzel bir şey üzerinde çalışıyor mu?
¿ Tu amigo Howard está trabajando en algo genial?
Kalp pili çalışıyor.
El marcapasos funciona.
- Senden uzak durmaya çalışıyor, tamam mı?
Te está evitando, ¿ vale?
Dio, durumu fazla karmaşıklaştırmaya çalışıyor.
Dión intenta complicar este asunto.
- İnternet sende çalışıyor mu?
¿ Te funciona el Wi-Fi?
Nasıl çalışıyor?
¿ Cómo funciona?
DEA'nın net çalışıyor.
Quiere que sepa que la red de la DEA está funcionando.
Gül gibi çalışıyor işte.
Además, funciona bien.
Neresi gül gibi çalışıyor?
No funciona bien.
Çalışıyor ama basınç çok hızlı arttığı için işe yaramıyor.
Está funcionando, pero la presión sube muy rápido.
Şu anda nükleer santral çalışanları ve itfaiyeciler onarım işlemine başlayıp erimeye engel olabilmek için reaktörü soğutmaya çalışıyor.
Los empleados de la planta y el equipo de rescate están tratando de enfriar la fusión del núcleo ahora vertiendo agua al reactor.
Michael aşağıda, minik bir kum sığlığında diğer botla birlikte. Optikopteri çalışmıyor.
Michael está ahí abajo en un diminuto banco de arena, con el otro bote, con su helicóptero óptico fuera.
Biri almaya çalış Ofiste bir ayak. Diğeri hapishanede yaşıyor.
Uno es el intento de obtener ventaja en el trabajo.
Cumhurbaşkanı Gang Seok Ho emir verdi. Başka yollarla bir ekip oluşturulmaya çalışılıyor.
El presidente Kang suspendió el plan de los militares y está buscando alternativas con sus asesores.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]