English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çalışırım

Çalışırım traducir español

7,933 traducción paralela
Bak, ben yalnızken daha iyi çalışırım.
El asunto es que trabajo mejor solo.
Ben de yalnız daha iyi çalışırım.
Yo también.
Ben yalnız çalışırım.
Yo trabajo sola.
Çalışırım.
Voy a intentarlo. - Sí.
- Tamam, çabucak yardım bulmaya çalışırım.
Trataré de mandar ayuda pronto.
Geceleri çalışırım, kimseye belli etmeden.
Voy a trabajar por la noche, bajo el radar.
- Bununla çalışırım ben.
- Puedo trabajar con esto.
İkisini ayrı tutmaya çalışırım.
- Trato de separarles también.
Aklımdan bir türlü çıkmıyorsa yazarak atmaya çalışırım.
Ya sabes, si no puedo sacarlo de mi cabeza, solo lo escribo.
Kendimi dünyanın yabanına bıraktığımda özellikle bir sığınağın olduğu yere ulaşmaya çalışırım ve orada uykuya dalarım.
Mientras viajo por los lugares salvajes de... este mundo, llegué a un cierto lugar... donde estaba entonces... y me tendí en ese lugar, para dormir.
İşbirliği yapıp sorularıma cevap verirseniz size ve kızınıza yardım etmeye çalışırım.
Cooperas, y respondes a mis preguntas, haré lo que puedo para ayudar a usted ya su hija.
Yani bu hikayeyi örtmeye çalışırım.
Intenté eliminar esa historia.
Evet, genelde yağlı boya çalışırım ama elimden geleni yaptım.
Sí, yo realmente soy más un tipo de aceite y caramelo, pero... se hace lo que se puede.
Abby'le başka bir zaman buluşmaya çalışırım
Voy a ver si puedo volver a organizar con Abby.
Tanrı şahidim olsun sizin için ölesiye çalışırım.
Dios sabe que voy a trabajar hasta morir.
Ben onları durdurmaya çalışırım.
Voy a tratar de ahuyentarlos.
Ayak uydurmaya çalışırım.
Trataré de tomarles el ritmo.
Buluşamadan varacak olursak Bayan O'Dwyer'a kur yapmaktan kendimi alıkoymaya çalışırım.
Si llegamos allá antes que tú, trataré de refrenarme de flirtear con la señora O'Dwyer.
- Gelmeye çalışırım.
- Bueno, quiero decir lo intentaré.
- Tamam, zamanında gelmeye çalışırım.
- Puedo hacerlo mejor, lo sé.
Belki tavuk yetiştiririm, ya da fabrikada çalışırım.
Tal vez voy a criar pollos... o trabajar en la fábrica.
- Hayır. Mahkeme emri bu, dostum. Bu konuda profesyonel çalışırım.
No no no. y corro un muy profesional operación aquí.
7 / 24 çalışırım hatta.
Iré 24 / 7 con esta mierda.
Tamam, sanırım sadece seni etkilemeye çalışıyordum.
Okay, supongo que solo trataba de impresionarte.
Bu filmi nasıl kurtaracağımı çözmeye çalışırken olmaz. Bu film şimdiye dek yaptığım en önemli yatırım.
Estoy tratando de ver cómo salvar esta película... que es la inversión más importante que he hecho.
Eli'yle çalışıp diğer dövüşe hazır olacağım.
No. Voy a entrenar con Eli y estaré listo para la pelea.
Sen çalışmaya hazır mısın?
¿ Listo para trabajar?
Elbette emin olmak için çalışır bir sistemde denemem lazım.
Necesito probarlo en un sistema vivo.
Annesine anlatmaya çalışır anlamaya..., kalmak çağırım yapmak Ya da... kalabilirsin.
O usted puede permanecer... quedarse, hacer la evocación... averiguar lo que su madre intenta decirle.
Sanırım sadece evin yokedilmemesinden emin olmaya çalışıyordum
Supongo que solo me aseguraba de que no destruyeran la casa.
Doğrulamaya çalışıyoruz, sanırım becereceğiz.
Estamos tratando de conseguir confirmación del grupo.
Sanırım Ozaki 8'i diye adlandırılan şeyi yapmaya çalışıyorlar.
Creo que intentan hacer algo llamado Las Ocho de Ozaki.
Sanırım bugünlerde hayatı daha ciddiye almaya çalışıyorum.
Creo que solo estoy tratando de tomarme la vida más en serio por estos días.
Çalıştır şu kasları. 1975 yılında steroid alan ve kız siken ev hanımısın sen.
Muestra los músculos, haces como 975 repeticiones, tomas esteroides. Te jodes a chicas durante el día.
- Sıkı çalışır mısın?
- ¿ Trabajas duro?
Bilmiyorum, sanırım kafamı toplamaya çalışıyorum.
No lo sé, intento despejar la cabeza.
Sanırım ayağa kalkmaya çalışıyordu.
Creo que estaba tratando de levantarse.
Takım olarak çalışırız. Herkes kendi görevini bilir.
Todo el mundo sabe que hacer.
Umutsuzca kardeşi Luke'u bulmak için uğraşmakta galaksideki barış ve adaleti yeniden sağlamak için kardeşinin yardımını kazanmaya çalışmaktadır.
Leia ha enviado a su piloto más audaz en una misión secreta a Jakku, donde un viejo aliado ha descubierto una pista del paradero de Luke...
- Benim için bedavaya çalışır mısın?
- ¿ Trabajarías para mí sin paga?
Öyle mi? Ben doğduğumdan beri Agatha'nın huzur ağacına varmak için uçuyorum uzun zamandır çalışkan kuşlar gibi davranmaya çalışıyorum ama son günlerde epey sıçtım ve bunları birlikte düzeltmemiz gerek.
Volé a pocas cuadras al árbol pacífica de Agatha, pájaro y trabajador, pero últimamente me he chupado, y tengo que tirar mi mierda juntos.
Beni takip etmeye çalışırsan, onun beynini patlatırım!
Intenta seguirme, y le volaré sus malditos sesos.
- Ailesi asırladır bizim yanımızda çalışır.
Su familia trabajó para nosotros durante siglos. ¿ Quién es este?
Gerçi zaman gösterecek, belki ileride Otel Üstün Kalite'yi de kanatlarımızın altına alırız ve eski dostum Kushal kendini benim hemen altımda çalışırken bulabilir zira bağışlayıcı olmak bunu gerektirir.
Aunque, en el futuro, quizá tomemos al Hotel Calidad Suprema... bajo nuestro cuidado, y mi viejo amigo Kushal... trabajará un pequeño peldaño por debajo de mí... así de grande es mi magnanimidad victoriosa.
Sanırım herkes ortaçağda nasıl popo sallanır anlamaya çalışıyor.
Supongo que todos intentan inventar algún tipo de reguetón medieval.
Birisi sanırım birisi beni öldürmeye çalışıyordu.
Alguien intenta... Creo que alguien intenta matarme.
Yani ben kıçımı yırtarak filmi hazır etmeye çalışırken siz burada kafa mı çekiyordunuz?
¿ Quiere decir mientras yo he estado por ahí trabajando el culo tratando de conseguir esta película listo, has estado aquí tomando ácido?
Sanırım onları orada yakalamaya çalışıyor...
Supongo que está tratando de agarrarlos en el acto o...
Bu sırada bu trajik bir hayal kırıklığı ile yüklü olan güzel bir şarkı ama gün boyu aynı şarkı tekrar tekrar çalıyor. Lütfen, esiriniz olduğumun farkındayım ama bana işkence etmenize gerek yok arkadaşım.
Mientras tanto, esta música, es hermosa y cargada de una trágica desilusión... pero, eh, la misma cinta una y otra vez, durante todo el día, por favor, sé que soy su prisionero... pero no hay necesidad de torturarme, mi amigo.
- Umarım transfer kodları çalışır.
Espero que el código de transferencia funcione.
Ama yemin ederim ki sıkı çalışmazsan bırakırım.
Lo juro por Dios, si no vas a hacerlo, estoy fuera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]