English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çantamda

Çantamda traducir español

846 traducción paralela
Dr. Reid bana Bay Hicks'in test sonuçlarını verdi, ama çantamda kilitli kaldı ve anahtarı kaybettim.
La Dra. Reid me dio los resultados del Sr. Hicks, pero están atrapados en mi maletín, y perdí la llave.
- Tabancamı almışlar, çantamda yok.
Mi pistola no está, ni mi bolsa.
- Aceleyle çıktı. - Ben alayım. - Çantamda.
También me llevaré el cheque certificado.
Çantamda kâğıtları var. Getireyim, kendiniz bakın.
Tengo los documentos en mi portafolio.
Çantamda.
Están en mi bolso.
Tabi çantamda yoksa.
A menos que haya uno en mi bolso.
- Evrak çantamda.
- Aquí, en mi portafolios.
Çantamda.
En mi bolsa.
Çantamda gördün herhalde.
Debió haberlo visto en mi bolso.
Sanırım çantamda olacaktı.
Creo que tengo alguna en mí bolsa.
- Çantamda.
¿ Y no temes a la policía?
Çantamda 5 tane biner dolarlık tahvilim duruyor.
Tengo 5 billetes de 1.000 $ en el monedero.
Evet efendim, eyer çantamda.
Sí, señor, en mi alforja.
- Çantamda bir mantar tabancası var.
- Con mi pistola.
İkisi de çantamda olabilir. Bir bakayım.
Quizá ambas estén en mi cartera.
Çantamda var.
He traído unas.
- Odamda, çantamda.
- En nuestra habitación. En mi bolso.
Çantamda.
Los tengo aquí en el bolso.
Mikrofilmi çantamda saklardım çünkü bagajlarım asla aranmayacaktı.
Podría haberlo metido en mi maleta, ya que mi equipaje no iba ser revisado.
Çantamda biraz kahve ve pastırma var Başlamadan önce yemeye aldırmazsan.
Llevo café y tocino en mis alforjas, por si quiere comer antes de partir. Buena idea.
Çantamda bir tane daha var.
Tengo otro en mi maleta.
Çantamda her şey var :
Tenía todo en la bolsa :
Bir bakalım, kartlar el çantamda olabilir... ama orada değiller.
Veamos, las cartas podrían estar en el bolso pero no están.
Çantamda buldum.
La encontré en mi bolso...
- İlk yardım çantamda bir şeyler var.
- Tengo algo en mi botiquín.
- Çantamda biraz var.
- Hay un poco en mi bolso.
- Çantamda bir şeyler olacak.
- Tengo algo en la maleta.
Keske çantamda yerim olsaydi.
Tengo el petate a tope.
- Oradalar, çantamda.
- Ahí, en mi maletín.
Pratikte evin hanımıyken, sanki bir hizmetçiymiş gibi şatoyu çantamda sadece maaşımla terk etmenin nasıl bir his olduğunu keşke bilebilseydin.
Si sólo supieras cómo se siente dejar la finca con un sueldo en la valija, como una criada, cuando yo era prácticamente la dueña de la casa.
Hayır, çantamda.
No, en mi bolso.
Çantamda amonyak ruhu var.
Tengo sales aromáticas en mi bolso.
Çantamda hep banyo köpüğü taşırım. Suda balık gibi rahat olmamı sağlar.
Siempre llevo jabón para baños de espuma conmigo y me va fenomenal.
- Tamam, Yüzbaşı. Eyer çantamda bir şişe var. İstermisin?
Cap ¡ tán, tengo una botella en m ¡ m0ntura.
Yemek çantamda dolu.
¿ Qué haré con mi tartera?
- Çantamda.
- Sí, la llevo en el bolso.
Çantamda bir çift daha var.
Tengo otro en la maleta.
Tabii ya, çantamda var.
No pasa nada, tengo tabaco en el bolso.
Çantamda sahte sakal, görünmeyen mürekkebi olan şifreli bir defter ve yakalanma durumuma karşı bir şişe siyanür var.
Llevo barba falsa, un libro de claves con tinta invisible y una pequeña botellita de cianuro por si me capturan.
Sonunda çantamda ufak bir paket buluyorum.
Y entonces encuentro heroína oculta en mi maleta.
Paul... çantamda...
Paul... en mi bolso...
Çantamda ne arıyorsun? Bırak!
¿ Qué es lo que estas buscando en mi bolso?
Evden çıktığımda çantamda 100 dolar vardı ama döndüğümde 15 dolar vardı.
Salí de casa con $ 100 en mi bolso y al regresar tenía $ 15.
- Biliyorum. Çantamda değil.
- Sé que no está en mi maleta.
Yukarıdayken tereyağını çantamda unuttuğumu fark ettim.
Descubrí que dejé la mantequilla en la bolsa.
Evet, çantamda.
Sí, lo tengo aquí en mi bolso.
Evde, öteki çantamda.
Están en mi otra bolsa, en casa.
Çantamda duruyor.
Están en mi maletín.
- Benim çantamda var.
- Tengo en mi bolso.
Çantamda yarım kilo karışık dondurma var siz kızların yerinde olsam erimeden gelirdim.
Tengo aquí medio galón de helado con cobertura de dulce y me gustaría agasajarlas antes de que se derrita.
Çantamda ne olduğunu sormayacak mısın?
¿ No me preguntarás qué tengo en mi bolsa de hacer compras?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]