Çok tehlikeli traducir español
6,697 traducción paralela
Çok tehlikeli bir oyun oynuyorsun Laurel.
Estás jugando un juego muy peligroso, el laurel.
Çok tehlikeli. - Hayır!
Es muy peligroso.
Bu yanaklarla çok tehlikeli bir şirin oluyorsun.
Peligrosamente mono con esos mofletes.
Deb, çok tehlikeli adamlarla çalışmış.
Deb, está involucrado con algunas personas muy malas.
Manchester'ın başka bir tarafında faaliyet gösteren çok tehlikeli bir suç çetesinin üyesi.
Es miembro de una banda criminal muy peligrosa - que opera en otra parte de Manchester.
Çizimlerimin çok tehlikeli olduğunu sanıyordum.
Creí que mis dibujos eran muy peligrosos.
Philadelphia'ya dönemezsin, çok tehlikeli.
No puedes volver a Filadelfia. Es demasiado peligroso.
Çok tehlikeli insanlar için çok tehlikeli bir virüs çaldın.
Acabas de robar un virus muy peligroso para gente muy peligrosa.
Çok tehlikeli adamlar o telefonu arıyor.
Hay gente muy peligrosa intentando encontrarlo.
Çok tehlikeli.
Es demasiado peligroso.
Birbirimizin etrafında olmamız bile çok tehlikeli.
Ahora es peligroso hasta estar cerca el uno del otro.
Çok tehlikeli bir ortam o yüzden hepimizin güvenlik gözlüklerini takması çok önemli.
Es un ambiente muy peligroso así que es muy importante que todos llevemos gafas de seguridad.
24 saatten sonra bunun çok tehlikeli olacağını demek istediler.
Querían decir que luego de 24 horas se convierte realmente peligroso.
- Trip, bu çok tehlikeli! - Trip, yeterince vakit... Trip!
- Trip, no hay suficiente... ¡ Trip!
Onu otele geri götürmek, çok tehlikeli.
Llevarlo de vuelta al hotel sería demasiado peligroso.
Bu çok tehlikeli olabilir. Düşünsene, New York'a uçuyorsun ve pilot hava şartları yüzünden rotayı değiştiriyor.
Sabes, eso podría ser peligroso, como si te dirigieras a Nueva York y tu piloto cambia la ruta por mal tiempo.
Bu çok tehlikeli.
Es demasiado peligroso.
Eğer haklıysam çok tehlikeli biri.
Mira, si tengo razón sobre ella, es peligrosa.
- Çok tehlikeli, Mike.
Es demasiado peligroso, Mike.
Hayır, o çok tehlikeli!
No, es demasiado peligrosa.
Çok tehlikeli insanlar hakkında çok kirli sırlar biliyor olmalı.
Debe saber secretos muy incriminatorios sobre gente muy peligrosa.
O bir komplocu, yalancı ve en önemlisi çok tehlikeli.
Es conspirador, un mentiroso, y es peligroso.
Bu çok tehlikeli bir oyun.
Es un juego peligroso.
Walter, eğer o adam Rebecca'nın üstünü aramaya teşebbüs eden adamsa çok tehlikeli biri olabilir.
Walter, si es el tío que intentó cachear a Rebecca, podría ser muy peligroso.
Çok tehlikeli! Bir tarafınızı incitmeden aşağı inin!
¡ Bajad antes de que os hagáis daño!
Lola, seni yargılamıyorum ama, Narcisse çok tehlikeli.
Lola, no te estoy juzgando, pero Narcisse es peligroso.
Bu çok tehlikeli bir bilgi, Lola. Neden sana söyledi?
Este es un conocimiento muy peligroso, Lola. ¿ Por qué te lo habría contado?
Lullo çok tehlikeli biri.
Lullo es peligroso.
Kızım çok tehlikeli. O yüzden buradayım.
Mi hija es muy peligrosa, por eso estoy aquí.
Bu çok tehlikeli.
Es muy peligroso.
- Lullo çok tehlikeli biri.
- Lullo es peligroso.
Çok tehlikeli bir adamdan 50.000 borç aldın, seni öldürmesine ramak kalmıştı.
Pediste prestado 50 mil de un hombre muy peligroso que ya había decidido matarte.
Çok tehlikeli bir dünyada kendi başının çaresine bakabilmeyi öğreniyor.
Ella debe aprender a cuidar de sí misma en un mundo muy peligroso.
Cidden çok tehlikeli bir mafyanın üyesi.
Esa es una mafia muy emergente.
Çok tehlikeli bir yola gidiyorsun ve yanında beni de sürüklüyorsun.
Estás yendo por un camino peligroso y me estás arrastrando contigo.
Hayır, bu çok tehlikeli.
No, es demasiado peligroso.
- Yalnız gidemezsin çok tehlikeli git de gör
Es muy peligroso. ¡ Ve! - Quédate con él.
Gerçekten çok tehlikeli.
- Es peligroso, esto.
Gerçekten çok tehlikeli.
Muy peligroso.
Gerçekten çok tehlikeli.
Esto es muy peligroso.
Çok güçlü, tehlikeli adamları kızdırmıştık.
Enfadamos a alguien muy poderoso, a hombres muy peligrosos.
Ve her cinayette aldığı dirilme hissi ile zanlının daha çok cesaretlenmesini ve daha tehlikeli olmasını bekliyoruz.
Y con este sentido de resurrección que experimenta con cada una de las muertes esperamos que se aliente aún más y se vuelva más peligrosa.
Senden çok şey istedim... En azından eski tehlikeli dostun Catherine'e ihanet ettin.
Te he pedido mucho... pero al menos no que traicionaras a la muy peligrosa amiga Catalina.
Ama bana tehlikeli görünmemişti. Daha çok unutulmuş görünüyordu.
Solamente... olvidado.
Son birkaç günde yaşananlar dünyamızı eskiye göre çok daha tehlikeli hâle getirdi.
Los acontecimientos de los últimos días hicieron nuestro mundo más peligroso que nunca.
Durumun, çok "tehlikeli" olduğunu demek istediğimi biliyorsun değil mi?
Sabes que quería decir que la situación es muy peliaguda, ¿ verdad?
Ne kadar az bilgiye sahip olduğumuz düşünüldüğünde çok sinir bozucu bir sabahtı. Ama Fitz ve ben eğer bu tehlikeli maddeden koruyucu takımları giyersek bizi hissetmeyeceğine inanıyoruz.
Ha sido una mañana frustrante, considerando la poca información que tenemos, pero Fitz y yo creemos que si usamos trajes de protección Hazmat, no debería poder sentirnos.
Korra, bu çok tehlikeli.
Korra, es muy peligroso.
Okul intibak toplantısında söyledikleri "tehlikeli bölge" şeylerini hatırladım. Hani, yeni kız öğrenciler okulun ilk birkaç ayında çok içip sarhoş oluyor ve saldırıya uğruyorlar.
Recordé todas esas advertencias que nos dieron durante la orientación acerca de a cuántas chicas de primero habían agredido durante los primeros meses de universidad por haber bebido demasiado.
- Hayır, çok tehlikeli.
No, es demasiado peligroso.
Bu sadece yorucu değil, aynı zamanda çok da tehlikeli.
No es sólo agotador. Es peligroso también.
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlikelidir 25
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
tehlikeli mi 56
tehlikelidir 25
tehlikeli olabilir 67
tehlikeli değil 16
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272