Özel mi traducir español
6,774 traducción paralela
Steve, biraz özel mi?
Así que, Steve es, uh, ¿ un poco especial?
Özel mi yapıldı?
¿ Se ha hecho especialmente?
Özel stilin kelebek mi?
- ¿ Tu especialidad es la mariposa?
Özel isteği sende mi?
¿ Tienes su especial?
Özel konuşmanız bitti mi?
Ok, ¿ sabes qué, ¿ verdad chicos casi terminado Con su pequeña charla privada?
Özel dedektif kime çalıştığından bahsetmedi değil mi?
Al investigador privado, no se le ocurrió mencionar para quién trabajaba, ¿ verdad?
Neciydin peki? Ordu mu? Özel Kuvvetler mi?
¿ Entonces qué militar, Navy Seal, operaciones especiales?
Babanızın hediyesi çok özel.
El regalo de tu papá para mi es muy especial.
Efendi Shen, bir imparatorluk suikastçısının bile özel mülküme girmeden evvel bir açıklama getirmesi gerekir.
Sr. Shen, hasta los Guardias Imperiales deben dar una explicación para asaltar mi residencia.
- O yüzden mi özel ordu getirdiniz?
¿ Es por eso que ha traído a su ejército privado?
Yani inmeye özel olarak ben mi neden oldum?
Así que, ¿ solo fui... yo?
Bunlar benim özel koleksiyonumun bir parçası.
Eso es parte de mi colección privada.
Onlardan biri, özel bir ilgiyi hakkediyor. Kuvira.
Una de ellas merece mi atención especial.
Özel sürücüm, buna alışayım.
Podría acostumbrarme a esto, mi propio chófer personal.
Mevzubahis yazıda, birkaç ay önce, kıdemli bir bakan olarak bana yakışık almayan hareketlerde bulunduğum, özel bir törende gerçekleşen bir kazaya atıfta bulunmaktadır.
El artículo en cuestión se refiere a un incidente que ocurrió... hace varios meses cuando estaba asistiendo a una función privada... donde me comporté de una manera que fue totalmente inadecuada... e impropia para mi papel como ministro del gobierno.
Özel posta kutuma mesajları bıraktığını farz edebiliyorum yalnızca.
Solo puedo asumir que dejó mensajes en mi casilla de correo privado.
Sen benim kız kardeşimsin ve şu anda senin için özel olan bu anı riske atmak istemiyorum.
Pero por ahora, eres mi hermana, y no quiero arriesgarme a estropear un momento especial para ti.
Özel ofisine girebildin mi?
¿ Has estado dentro de su oficina privada?
Cehennemdeyiz. Kendi özel cehennemim. Sen de benimle birliktesin.
Estamos en el infierno, mi infierno personal propio y hecho a la medida, y estás en él conmigo.
Seninle özel hayatımı konuşmaya bayılıyor muyum sanıyorsun?
¿ Crees que quiero hablar contigo acerca de mi vida amorosa?
Bu özel timi gerçekten düşünmüyorsun değil mi?
¿ No estarás considerando en serio esta fuerza especial, ¿ o sí?
Evet, büyükannemin eski tariflerinden birini buldum ve bu kan bağışına özel bi'fırın yapabilirim diye düşündüm.
Sí, encontré una vieja receta de mi abuela así que pensé en hacer una tanda para la campaña.
Otobiyografimde özel bir teşekkür kazandın az önce.
Acabas de ganarte un agradecimiento especial en mi autobiografía.
Sen benim özel küçük oyuncağımmışsın gibi.
Es como si fueses mi propio juguetito privado.
Özel sebeplerden dolayı söyleyemezsin değil mi?
No lo dirías por razones privadas, ¿ verdad?
- O benim tek oğlum, özel biri.
Es mi único hijo. Es especial.
Komşum bir tamirciydi ve gidip ona dizi için özel bir araba tavsiyesi istemiştim.
Mi vecino se gana la vida tuneando coches. Yo estaba en plan como : "Oye, tío, he querido preguntarte. Como que necesito un coche realmente malote para esta serie".
O özel yeteneğim hala yerinde mi diye bir deneme yapmam gerekiyor.
Creo que tengo que decidir si ese tren en particular se me ha pasado ya.
Karşılığında, arkadaşım Robuchon'un özel konseye girmesi için Francis'i ikna edeceksin.
Y a cambio, convenceréis a Francisco de poner a mi amigo Lord Robuchon en su consejo privado.
Siz sadece bana özel bir tuvaletten mi bahsediyorsunuz?
¿ Está hablando de mi propio baño especial ejecutivo?
Tabii ki özel ayrı bir tuvalete girmeye zorlanmak benim için birazcık sarsıcı olacaktır.
Claro que, ser obligado a ir a mi propio baño aislado será seguramete algo traumatico para mi
Kızım, burası benim özel tuvaletim!
Puedo esperar. Viejo, ¡ este es mi pu.. baño!
Özel dedektif mi?
¿ Detective privado?
Özel Noel primimle sana buz pateni dersi aldıracağım.
Usaré mi bono navideño para pagarte unas clases.
Tanrım. Bu özel bir gezi olacak Drew, biliyorsun değil mi?
Dios, esto va a ser un viaje especial, Drew, ¿ sabes?
Ama büyükannem buraya mavi meleklerin cennetten düşmesi hakkında bir hikayeye inanan özel insanların arasından gelmiş.
Pero mi abuela viene de una larga línea de gente especial que cree en una historia, acerca de ángeles azules que cayeron de los cielos.
Paylaşmadığım özel hayatımın bir parçası.
Bueno, algunos detalles de mi vida privada que no hago públicos.
- Bunun için mi özel fiyat?
- ¿ Un precio especial por esto?
Arkadaşımın özel bir araba mağazası var.
Mi amigo tiene un taller mecánico.
- Bu kız senin için özel biri mi?
¿ Esta niña es especial para ti?
Onu özel hayatımın ufak detaylarıyla sıkmak istemiyorum.
No quiero, ya sabes, molestarlo con cada detalle de mi vida personal.
Yani NYPD'ye danışmanlık yapıyorsunuz ama bu konudaki ilginiz özel sebeplerden mi?
¿ Así que son consultores en el DPNY, pero su interés en esto es privado?
Günün sonunda özel jetinle göl evine mi gidiyorsun?
Al final del dia, tu entras a tu jet privado Y vuelas a tu casa del lago?
Özel numaram.
Mi móvil privado.
Ağacı özel güçlerimle ben mi devirdim? Üzgünüm.
¿ Tumbé ese árbol con mis poderes?
Kuzenimin Hoboken'de özel güvenlik firması var.
Mi primo tiene una empresa de personal de seguridad en Hoboken.
Bu yüzden buranın kendi özel cehennemim olduğunu düşündüm Elena.
Así que pensé que era mi infierno personal, Elena.
Lois'in ilk deneyimimi olması gerektiği gibi özel ve unutulmaz yapacağını biliyorum.
Sólo sé que Lois haría de mi primera experiencia algo especial y memorable, como debería serlo.
Hayatım boyunca ailemizin bu kasabayı kalkındırdığını ve özel olduğunu söyledim.
Toda mi vida, me han dicho que nuestra familia era algo especial... que levantamos esta ciudad y la mantuvimos fuera de la ruina.
Özel kuvvet mi?
¿ Equipo especial?
Yani özel hayatımızda olan şeyleri buraya yansıtmak oldukça saçma değil mi?
Así que cualquier cosa que esté pasando en su vida personal parece bastante ridículo en comparación, ¿ cierto?