Üzgünsün traducir español
1,238 traducción paralela
Şimdi de kavramları karıştırıyorsun, demek üzgünsün.
Ya mezcla metáforas.
Neden üzgünsün?
¿ Por qué estás triste?
Bunun için üzgünsün.
Y sientes culpa.
- Ne için üzgünsün?
- ¿ Por qué lo sientes?
Yapma. Günlerdir üzgünsün.
Te vas arrastrando por los suelos.
İşten atıldığın için üzgünsün biliyorum ama iki haftadır kanepede oturup duruyorsun.
Sé que estás triste por haber perdido el empleo, pero... -...
Neden bu kadar üzgünsün ki?
¿ Por qué te enfadas?
Tamam, üzgünsün.
Está bien, lo sientes.
Hayır. Ama şimdi üzgünsün.
No, pero tu estas triste.
Evet. Belli, çok üzgünsün.
Veo que lo lamenta mucho.
Neden üzgünsün ki?
¿ por que lo lamenta?
- Demek üzgünsün?
- ¿ Lo sientes?
Niye bu kadar üzgünsün, şekerim?
¿ Por qué tan triste, Caramelito?
Yapma. "Sevgili Vajina, neden üzgünsün?" gibi günlük mü?
No puedo creerlo. Algo como : "Querida vagina : ¿ Por qué estás tan triste?"
Sen niye üzgünsün ki?
¿ Por qué estás enojado?
Bak Forman. Donna'nın dünyanın en havalı radyosuna girdiğini bildiğin için üzgünsün.
Escucha, Forman, estas molesto... por que sabes que Donna esta entrando al genial mundo de la radio.
- Neye üzgünsün?
- Lamentas que?
Yalnızca üzgünsün.
Estás alterada.
Biliyorum, üzgünsün ve kötü hissediyorsun.
Sé que estas enojado, y me siento mal por eso
Madem üzgünsün, bana geri dön.
Si lo lamentas... regresa conmigo.
Neden üzgünsün?
¿ Por qué?
- Neye üzgünsün?
- ¿ Que lo siente?
Ne için üzgünsün?
¿ Cómo te sientes?
Ne için üzgünsün?
¿ Lo sientes por qué?
Neden üzgünsün?
¿ Cuál es la razón de su fastidio?
- Lanet olsun, üzgünsün.
- Maldición, estás triste.
Bunu kalpten söylüyorum. Neden üzgünsün?
¿ Qué es lo que lamentas?
Sen... üzgünsün.
Eres lamentable.
Sen çok üzgünsün.
Eres tan lamentable.
Şimdi üzgünsün.
Tú estás triste ahora.
Neden üzgünsün?
Por qué estas enojada?
Sen çok üzgünsün?
¿ Te tiene apenado?
- Üzgünsün, üzgünsün!
- Lo sientes, lo sientes.
- Bu yüzden mi üzgünsün?
- ¿ Por eso estás triste?
Peki Chloe, birisi senin canını acıttığı için mi üzgünsün?
Bien. Chloe ¿ estás triste porque alguien te está lastimando?
Neden sadece sen üzgünsün?
¿ Por qué tú eres la única que está triste?
Hala otobüs kazasına mı üzgünsün?
¿ Sigues destrozado por el accidente de autobús?
- Yorgun ve üzgünsün.
- Estás cansado y molesto.
Neden böyle üzgünsün?
Así que HBC regresa a su programa
Belki bu yüzden üzgünsün.
Quizás es por eso que estás tan molesto.
- Fakat üzgünsün.
- ¿ Pero estás triste?
Sadece üzgünsün.
Sólo estás molesta.
Belki bana kızgınsın, belki de incindin ya da üzgünsün.
A lo mejor estás enfadado conmigo o dolido o triste o resentido.
Çok üzgünsün.
¿ Estás muy afectado?
Sen niye üzgünsün?
Gracias, pero ¿ porqué lo lamentas?
- Neden üzgünsün?
- ¿ Por qué?
Ne için üzgünsün?
- ¿ Por qué?
Sadece biraz üzgünsün, o kadar.
Te Veo triste, pero nada más.
Ne için üzgünsün Jayne?
¿ Qué es lo que lamentas Jayne?
Çok üzgünsün.
¡ Estás triste!
Çok üzgünsün.
¿ Lo quieres?
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42