English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ş ] / Şampanya mı

Şampanya mı traducir español

841 traducción paralela
- Gerçek şampanya mı?
- ¿ Verdadera champaña?
Şampanya mı?
¿ Champán?
- Şampanya mı istersin? - Hayır, hayır...
¿ Quiere champán?
- Onlara şampanya mı vereceğiz?
- ¿ Vamos a dar champán?
- Şampanya mı?
- ¿ Champán?
- Daha şampanya mı Bayan Channing?
- ¿ Más champán, Srta. Channing?
Bu köpeköldüren mi, şampanya mı demek?
¿ Aoye? ¿ Eso es bueno o malo?
Kendin için şampanya mı aldın?
¿ Has comprado champán para tí sola?
- Gerçek şampanya mı, Luigi?
Vas a pedir Champagne de veras, Luigi?
Şampanya mı içiyordun?
¿ Bebiendo champaña?
Şampanya mı dondurma mı?
¿ Champán? ¿ O helado?
Adının ne olduğunun önemi yok ama adamın biri geliyor, yüzbaşım. Üstelik domuz gibi sarhoş, ve üç şişe şampanya sipariş ediyor.
No diremos ningún nombre, pero llega su elegante capitán, borracho como una cuba, y pide tres botellas de champán.
- Şampanya, pasta ve öpücük almadınız mı?
- ¿ No quiere champaña, pastel, un beso?
Bence şampanya aşkımızı tazelemek için çok uygun.
Creo que la champaña es adecuada para terminar nuestro romance.
Gerçekten içmeye başlamadan önce masaya bir şampanya alalım.
¡ Champaña para la mesa! Antes de que empiecen a beber de verdad.
Hadi birer şampanya alalım.
Tomemos champán.
Hadi şimdi birer şampanya alalım ve başlayalım.
Tomemos un poco de champán y empecemos ahora.
- Şampanya olacak mı?
- ¿ Champán?
Adamım burada şampanya yapıyor.
Está haciendo champaña.
Kokteyl ya da şampanya alır mısınız?
¿ Un cóctel o champán?
Şey, zaten halihazırda epey bir şampanya içmiş durumdayım...
Verá, es que me he pasado un poco con el champán.
Bir şişe şampanya vardı. Buralarda bir yerde bırakmış olmalıyım.
Traía una botella de champán pero he debido olvidarla en algún sitio.
Burada çok hoşlandığım birşey var : şampanya.
¡ Oh, el champán! esto es algo que me encanta.
Kanıtı şurada masa ayırttım, şampanya vs. de var.
Esto lo demuestra : una mesa reservada, champán, todo.
Şampanya var mı?
¿ Tiene champán?
- Şampanya kokteyl alacağım. - Hemen efendim.
- Tomaré un cóctel de champán.
... şampanya içer, yeni elbise ısmarlarım, hepsi borca yazılır elbette.
champán, caviar y visita al sastre sólo para firmar más facturas.
- Bunu şampanya varsayalım.
- Finjamos que es champán.
Evet, şampanya gibi kadeh kaldıralım.
Sí, y haremos el anticuado brindis de champán.
Bir ara bana uğrayın ve şampanya içip işleri konuşalım.
He tenido clientes peones en enero y en junio bebiendo champagne.
Stanley, ilk önce şu şampanya meselesine bakar mısın?
- En el jardín, haciendo las fotos.
Leo, bize bir şişe şampanya göndermiş. Şimdi açsak mı?
Leo nos ha mandado una botella de champán, ¿ la abrimos ahora?
Haydi, şampanya alalım!
¡ Vamos a buscar champán!
İyi şampanya Nature'ünüz var mı?
¿ Tienen un buen champán Nature?
- Güzel. Öyleyse şampanya Nature'le başlayalım.
- Empezaremos con él.
Alımlı mı alımlı bir kadının yatak odasında şampanya içmekten daha heyecan verici bir şey düşünemiyorum.
¿ Qué hay mejor que el champagne en compañía de una bella mujer?
Bir şişe şampanya alıp, kutlayacağım.
Pediré una copa de champaña y lo celebraré.
Şampanya dudaklarımı çözdü.
Se me ha soltado la lengua con el champán
Ama bir şişe şampanya aldım.
Compré una botella de champaña.
- Şampanya bardağın var mı? - Evet.
- ¿ Tienes vasos de champaña?
Kalp haplarım! Onlar olmadan şampanya içemem.
No puedo beber champán sin mis pastillas.
Ve sonra, şey, sanırım yahni ve yanında şampanya.
Luego, creo que un fricasé de champán.
- Şampanya, umarım.
- Con el champán, espero.
Sam, çok şampanya içeceksen yüzmen lazım.
Si bebes champagne, debes nadar.
Şampanya getiriver! Bu mutlu haberi kutlayalım!
Agradezco mucho, pero ahora traiga una champaña, rápido.
Şampanya alacağız. Arkadaşlarımın içtiğinden.
Vamos a tomar champaña, del que están bebiendo mis amigos.
Bu seyahatin pembe şampanya tadında olmaması için bir sebep var mı?
¿ Hay razones por las que este viaje no debería ser champán rosado?
Hah, hatırladım, öteki şampanya şişemi.
Ah, ya me acordé qué : Mi otra botella de champán.
Ben fazla şampanya içmiş olmalıyım.
Debo haber bebido demasiado de esta champaña doméstica.
Şampanya almaz mıydınız, Bayan Marina?
Srta. Marina, ¿ no quiere un poco de champán?
Buzdolabına şampanya koyalım.
Pondremos el champagne a enfriarse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]