English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Ama ben

Ama ben traducir francés

58,051 traducción paralela
Evet, şimdi... Susmam için harika bir zaman ama ben susmayacağım, tamam mı?
Oui, ce serait une bonne idée, mais je ne me tairai pas.
Ama ben din ticareti yapmıyorum.
mais pas sur le dos de la religion.
Ama ben de öyle.
Moi aussi.
Ama ben hiç onun kadar iyi olamadım.
J'ai jamais été doué pour ça.
Aileme, geminin savaşta battığını söylediler ama ben ne gördüğümü biliyordum.
Officiellement, on a été coulés. Or je sais ce que j'ai vu.
Bakın albay. Rütbeniz benden yüksek olabilir ama ben burada çok daha uzun süre kaldım.
Écoutez, Colonel... vous êtes le plus gradé, mais je suis ici depuis un sacré bail.
Ayrılmaz ikiliydiniz ama ben de oynamak istiyordum.
- Vous étiez inséparables. Mais je voulais jouer aussi.
Ama ben yabancı değilim ki, değil mi?
Mais je ne suis pas un inconnu.
Tim, bir bebek gibi görünebilirim... ama ben bir yetişkin olarak doğdum.
J'ai l'air d'un bébé, mais je suis né adulte.
Ama ben gençtim ve hırslı ve aptaldın.
Mais j'étais jeune, cupide et stupide.
Sen bunu hak ediyor olabilirsin ama ben etmiyorum.
Tu le mérites peut-être, pas moi.
Sen ölümlü olmayabilirsin ama ben...
Tu n'es peut-être pas mortel, mais je le suis...
Özür dilerim. Ama ben etine dolgun kadın severim.
Tu m'excuseras, mais je préfère les femmes plus enrobées.
Ama ben bunu yaptım, o yüzden bana neyin imkansız olduğunu söyleme.
Ce qui est impossible, c'est de construire notre salut là-bas. Mais j'ai rendu ça possible, alors tu me dis ce qui est impossible.
Kendra teşekkür ederim ama ben hallederim.
Kendra. Merci.
Ama ben onların en iyisiyim
Mais je les prends!
Ama ben sana inanabilir miyim, bilmiyorum.
Mais je ne sais pas si je crois en toi.
Benden öncekiler bunu kaderleri gibi görmüş olabilir ama ben hem Danny Rand'im hem de Iron Fist.
D'autres avant moi ont peut-être senti que tel était leur destin, mais je suis Danny Rand. Et je suis l'Iron Fist.
Ölüm tehditleri Mae açıkçası böyle olsun istememiştim ama ben bunu düzeltebilrim.
Des menaces de mort. C'est évidemment pas ce que je voulais. Je peux régler ça.
Burayı elinde tutabilmek için yapması gereken her şeyi yaptı ama ben...
Elle a fait tout ce qu'il fallait pour garder ce domaine, et moi, je...
Bazılarınız bir blogdaki başlığı falan okumuş olabilirsiniz. Ama ben gerçeği gördüm.
Certains auront peut-être lu des articles ou des blogs, mais j'ai assisté à la réalité.
Cale onu hastaneye götürmüş ama ben oraya gittiğimde gitmişti.
Gail l'a emmenée à l'hôpital, mais à mon arrivée, elle était partie.
Şey evet ama ben...
Oui, mais...
Büyükannem onunla yaşamamı istiyor, ama ben Frank'le kalmak istiyorum.
Grand-maman veut que je vive chez elle. Je veux vivre chez Frank.
Ama ben onunla 20 yıl evli kaldım.
Mais on a seulement été mariés 20 ans.
Ben pek uzman değilim ama muhtemelen suratındandır.
Je ne suis pas un expert, mais surement à cause de sa tête.
Sizi buna zorlayamam ama yarın saat 4'te ben burada olacağım.
Je ne peux pas vous forcer à revenir. Mais demain à 4 : 00... Je serai là.
Ya da teknik olarak ben mesaj gönderdim ama o bunu bilmiyor.
Techniquement, c'est moi, mais elle l'ignore.
Ben aptalın tekiyim ama yerdeyim.
Je ne suis qu'un idiot, mais je suis au sol.
Ama sonra ben geldim.
Mais je me suis pointé.
Nerede doğduğumu ben seçmedim ama nerede öleceğimi seçeceğim.
Je n'ai pas pu choisir où je suis né... Mais je peux choisir où je meurs.
Ben uzman değilim ama uzman olan birini tanıyorum.
Je ne suis pas une experte, mais j'en connais un.
Tamam ama bırak ben konuşayım çünkü Z gibi adamlar, yabancılardan hoşlanmaz.
Okay, okay, mais laisse moi faire tout le dialogue parce que, tu vois, les mecs comme Z n'aiment pas les étrangers.
Bak, Danny, başın gerçekten dertte olabilir ama sana yardım edecek kişi ben değilim.
Danny, tu as l'air d'avoir des ennuis, mais je ne pense pas pouvoir t'aider.
Anlamayabilirsin ama Ward ve ben bu para için çalıştık.
Tu ne comprends peut-être pas, mais Ward et moi avons bossé pour ce fric.
Ama senin aksine ben yeminime sadık kaldım.
Mais contrairement à toi, je suis resté fidèle à mon serment.
Ama Iron Fist ben değilim.
Mais je ne le suis pas.
- Hayır, ama bu farklı. Ben zenginim.
- Non, mais je suis riche.
Ama sırtımı kaşırsan ben de senin sırtını kaşırım.
Notre relation serait un échange de bons procédés.
Genelde mühendislerimizden birini yada bir hayali sunarız ama bugün maalesef sadece ben varım bunun için şimdiden özür diliyorum sizden
D'habitude, nous invitons un de nos ingénieurs, mais aujourd'hui, ce n'est que moi. Toutes mes excuses.
senin için endişeleniyorum çok çalışıyorsun Benim için mi endişeleniyorsun sen.. ben senin için endişeleniyorum ama benim için endişelendiğini bilmek güzel onu kast etmedim hiçbir şekilde endişelenme.
- Tu travailles trop. - Tu t'inquiètes? Moi, c'est l'Europe qui m'inquiète.
neden bunu bir adım ileri götürmüyoruz yani ben... bunu tam olarak çözemedim tabi ama..
On ne peut pas aller plus loin? Enfin, je n'ai pas encore réfléchi aux tenants et aux aboutissants.
Ama ben nasılını göremiyorum.
Mais je ne vois pas comment.
Hadi ama çocuklar, kasmayın bu kadar.
Hé, les garçons. Ben, montrez-vous!
Ama yine de, eğer kaçmak istersen ben bir yol biliyorum.
Mais si tu veux t'échapper, je connais un moyen.
Ben de işe gitmek istemiyorum ama gidiyorum.
Je n'ai pas envie de travailler, mais j'y vais.
Kusura bakma ama, ben seni hâlâ pasif agresif olarak görmezden geliyorum.
Pardon, mais je t'ignore de manière passive agressive.
Ama Bayan Davis, eğer biz liderlerimizi bölersek... Sen ve ben gibi insanlardan onları uzak tutarsak siyasetçi olurlar.
Mais, Mme Davis, si nous séparons nos dirigeants, si nous construisons des ghettos, nous fabriquons les politiciens que nous avons.
O diğeri kim ben anladım... Yemeğimizi zehir etti biraz ama.
Si c'est celui que je crois, ça assombrit notre petit dîner.
Ben, Pat Golding, ama istersen Pat diyebilirsin.
Je m'appelle Pat Golding, mais tu peux m'appeler Pat.
Denedim ama kararları ben vermiyorum.
J'ai essayé, mais ce n'est pas de mon ressort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]