English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Ama ben istemiyorum

Ama ben istemiyorum traducir francés

902 traducción paralela
Yeniden evlenmek istediğine inandım ve gururum okşandı. Ama ben istemiyorum.
Je te crois, ça me flatte, mais je ne veux pas t'épouser.
Belki sen öyle istiyorsundur ama ben istemiyorum!
Ça peut te satisfaire, mais pas moi.
Ama ben istemiyorum.
Mais je n'en ai pas envie.
Belki sen hayatını burada geçirmek istersin ama ben istemiyorum!
Vous voulez peut-être rester ici, mais pas moi!
Ben karışmak istemiyorum ama nasıl bir kadın olduğunu biliyorsun.
"Cela me serait égal, mais ce genre de femme..."
Ama ben Philadelphia'ya gitmek istemiyorum.
Mais je ne veux pas aller à Philadelphie.
Godfrey, sinir bozucu falan olmak istemiyorum ama ben...
Je ne veux pas être pénible mais...
Ama ben ölmek istemiyorum.!
Mais je neveux pas mourir!
Ama ben eve dönmek istemiyorum Manuel.
Mais je ne veux pas.
Yanılıyor olabilirim, belki de ben deliyim... ama buna inanıyorum ve kaybetmek istemiyorum.
Peut-être que j'ai tort, que je suis un fou, mais je crois en cela et je ne veux pas le perdre.
Ben senin annenim. Ama bir şey istemiyorum. Sana yakın olayım yeter.
Je suis ta mère, je veux rester près de toi.
Ama ben uyumak istemiyorum.
Je ne veux pas dormir.
Üzgünüm ama ben bir imparator olmak istemiyorum.
Je regrette, mais je ne veux pas être empereur.
Sabah ikimiz de öleceğiz, ancak güneş doğmazsa o başka... hırsız ve deli, ama ben ölmek istemiyorum.
Demain, à moins que le soleil ne se lève pas, on mourra. Le voleur et le fou... Je ne veux pas mourir.
Yani er Ross ve Thomas demek istedim, komutanım. ama... şey, ben onbaşı olmak istemiyorum.
Je veux dire les soldats Ross et Thomas. Mais je ne désire pas être caporal.
Ben kimseden dolayı sorun çıksın istemiyorum, ama sen konuşurken, çok hoş bir şey dikkatimi çekti.
Comme les autres, je ne veux pas de problèmes, mais alors que vous parliez, je regardais quelque chose, quelque chose de très joli.
Siyasi tavrını ve kimleri tuttuğunu biliyorum. Sen bilirsin, ama ben bu işe karışmak istemiyorum.
Je connais tes sympathies, ça te regarde.
Ama ben gitmek istemiyorum.
Mais je n'ai aucune envie d'y aller.
Ailem hukuk okumamı istiyor benden ama ben bir "Portia" olmak istemiyorum.
Ma famille veut que j'étudie le droit...
Bir şey satın almak istemiyorum... ve işinizi de böldüğüm için üzgünüm... ama ben çok ciddi bir hata yaptığınızı size söylemek istiyordum.
Je ne veux rien acheter. Excusez-moi... mais vous êtes en train de commettre une faute. Avec le renne.
Ben de istemiyorum bebek. Ama buna mecbursam da son ölen kişi olacağım.
Moi non plus, et si je dois y passer, ce sera en dernier.
İki ayağını bir pabuca sokmak istemiyorum ama ana baba olmak bir de çeklerini imzalayan ben olunca endişelenmemek elde değil.
Je ne veux pas te bousculer, mais... être tes père, mère et banquier n'est pas de tout repos.
Ben de gitmek istemiyorum ama yazın sonunda tekrar kavuşacağız nasıl olsa.
Je n'en ai pas envie, mais nous nous reverrons à la fin de l'été.
Ama ben senin Queenie'ni istemiyorum.
Je préfère celle-ci à la tienne.
Ama izin verin şunu da ekleyeyim ben aynı zamanda ne istemediğimi de bilirim, ve acele karar vermeye zorlanmak istemiyorum.
Mais je sais aussi ce que je ne veux pas. Et c'est être pressée.
Ama ben istiyorum. Kimseyle çalışmak istemiyorum.
Je ne veux plus dépendre de personne.
Ama ben hiç kimsenin bana acımasını istemiyorum. Neden gitmiyorsun?
Imaginez qu'on m'opère et que cela rate.
Ama ben burada, seninle olmak istemiyorum.
Mais je ne veux pas être ici avec toi.
Ben de istemiyorum. Ama döneceğim.
- Je m'en passerais bien.
Ben istemiyorum. Öyle konuşuyor ama öyle hissetmiyor.
Ce qu'elle dit n'est pas ce qu'elle pense.
Ama, Anne, ben büyümek istemiyorum.
Maman, je ne veux pas grandir.
Ama ben onu istemiyorum.
Mais je n'en veux pas.
Ama ben yatmak istemiyorum.
Je ne veux pas me coucher.
suçlamam ben değil Ama hâlâ onun dul kadın olduğunu görmek istemiyorum.
Je ne sympathise pas avec votre femme, mais je n'aimerais pas la voir veuve.
Ama bir ayi olmak istemiyorum ben.
Mais je ne veux pas etre un ours.
Seni polise vermek istemiyorum. Ama ısrar edersen, ben...
Je ne veux pas vous dénoncer à la police mais... si vous persistez...
Ama ben, bana tapılmasını istemiyorum.
Mais je ne veux pas être vénérée! Je veux être aimée!
Bu yüzden terkettim. Ama ben sana aynı soruyu sorup utandırmak istemiyorum.
Je suis gentil, je ne vous pose pas la même question.
Ben bir şey başlatmak istemiyorum. Ama o bela arıyorsa oyalanacak zamanım yok.
Mais s'il m'en cherche, Je n'ai pas de temps à perdre.
Ama ben seçilmiş insan olmak istemiyorum.
Je ne veux pas être "choisi".
- Ama Vince, ben satmak istemiyorum ki.
Mais je ne veux pas vendre.
Ama ben başka insanların acıları yüzünden daha fazla ağlamak istemiyorum.
Et moi, alors! J'en ai assez de pleurer pour les autres.
Ama ben zengin olmak istemiyorum.
Je ne veux pas etre riche.
Ama tanrı adına yemin ederim, ben daha fazla öldürme istemiyorum.
Mais je jure que je suis contre les tueries, tout comme vous.
Ben de istemiyorum ama saatin kaç olduğunun farkında mısın?
Je sais, mais tu as vu l'heure?
" ama ben harcamak istemiyorum.
" et je préfère ne pas perdre le mien.
Hayatım çok da kötü değil, ama ben hayatımın geri kalanını sevimli ve güzel... küçük şişman öğrencilere nasıl kayak yapılacağını öğretmeye, harcayarak geçirmek istemiyorum....
Non, mais je ne veux pas la passer à apprendre à skier à de gros enfants, à être charmant et pittoresque.
Ama ben kalmak istemiyorum.
Je ne veux pas rester!
Ama ben seni almak istemiyorum.
Je ne veux pas te prendre.
- Seni istemiyorum. - Ben seni istiyorum ama.
- J'ai pas besoin de toi.
Ama o zaman başka bir adam olurdum ve ben başka bir adam olmak istemiyorum.
- Mais je serais un autre homme, et j'y tiens pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]