English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Ben olsaydım

Ben olsaydım traducir francés

1,975 traducción paralela
Evet, biliyorum ama yerinde ben olsaydım mesele benim ailem olsaydı, olanları bilmelerini isterdim.
Oui, je sais tout ça, mais je vais vous dire ceci, si c'était moi, si c'était ma famille, je voudrais savoir exactement ce qui s'est passé.
O çocuk onurlu birisi ve olayın etkisiyle hareket etti, bilirsin, eğer oradaki ben olsaydım ben daha kötüsünü de yapabilirdim.
C'est un gars bien et si c'était moi qu'on avait attaqué comme ça, j'aurais sans doute fait bien pire.
Dürüst olmak gerekirse ben olsaydım Shirley gibi davranırdım.
Franchement, à leur place, j'aurais fait comme Shirley.
Hayır, eğer ben olsaydım, silah kullanırdım diyorum.
Non, ce que je veux dire, c'est que moi je l'aurais abattu.
Onun yerinde ben olsaydım ne yapardım bilemiyorum. Onun yerinde değilsin..
- Je ne sais pas ce que je ferai si j'étais elle.
Kalp ameliyatı geçirecek olan ben olsaydım, eminim ki biraz huysuzlaşırdım.
Si je devais me faire opérer du coeur, je serais sûrement aussi ronchonne.
Şahsen ben olsaydım biraz daha vampirsel giyinirdim.
Personnellement j'aurais choisi un look qui fasse plus vampire.
Ya sıradaki ben olsaydım?
Et si j'étais la prochaine?
Eğer bu durumda ben olsaydım ve Gemma ellerinde olsaydı onlara işe yaramaz bir bilgi verirdim. Eksi bir şey. Kulübe zarar vermeyecek türden.
Si c'était moi, et qu'ils avaient Gemma, je donnerais un vieux truc à la con qui craint pas pour le club.
- İntörnün ben olsaydım, gösterirdim.
Je te respecterais si j'étais ton interne.
Eğer ben olsaydım, bir "teşekkür ederim" diyerek başlardım.
Si j'étais vous, je commencerais par un "Merci".
Ben olsaydım, tüyerdim.
Si c'était moi, je me serais enfui.
Ben olsaydım, beni canlı çıkardığın sürece ne giydiğini umursamazdım.
Si c'était moi, je me moquerais de ce que vous portez, tant que vous me sauvez.
Ben olsaydım ondan at satın almazdım, efendim.
Attention. Je lui achèterais pas de cheval.
Eğer içindeki çocuk, ben olsaydım.
Si j'étais ce garçon, qui est en toi.
Ben de yirmili yaşlarda, şöhret, gelecek ve ateşli hatunlar peşinde olmayan biri olsaydım, ben de vagonumu senin yanına çekerdim.
Si j'avais 20 ans et quelques en n'ayant rien, cherchant gloire et fortune et un sérieux déficit de femme, je viendrais après toi.
İnan bana Todd, eğer ben onun yanına gitmiş olsaydım.. O hazırladığı kahvaltıyı hazırlayamazdı bile..
Crois-moi, Todd, si je m'en étais pris à Chloé, elle aurait même pas pu faire le petit-déj.
- Olsaydı, ben olmazdım.
- Je serais pas là, sinon.
Çünkü Pasadena Marriot'ın Gül Odası'nda, bir grup yargılayıcı yabancının önünde durup konuşamam ki o insanlar önlerinde bir dahi konuşsa anlayamayacak insanlar ki ben orada olsaydım öyle olurdu.
Je ne vois pas l'intérêt de me présenter au Marriott de Pasadena, sous l'oeil inquisiteur de parfaits étrangers qui ne reconnaîtraient même pas un génie s'il se tenait devant eux. Ce qui se produirait si je venais.
Eğer ben Alodor olsaydım, kimliğimi gizlerdim.
Si j'étais lui, je m'y cacherais.
Ben ölü biri olsaydım ve kaybolmam gerekseydi...
OK, si j'étais un cadavre et que je devais disparaître...
Ben senin yerinde olsaydım bunu incelerdim.
À ta place, je réfléchirais à cela.
Alex, ben senin yerinde olsaydım terapiye devam ederdim.
Alex, si j'étais à votre place, je continuerais l'analyse.
Yani eğer zamanlama doğru olsaydı....... ya da senin vesilenle tanışmamış olsaydık ya da ben tamamen farklı bir insan olsaydım, belki...
Si le destin avait fait les choses différemment ou si on s'était rencontrés ailleurs, ou si j'avais été quelqu'un d'entièrement différent, peut-être...
Bazen düşünüyorum da, ben bir araba olsaydım...
Parfois je me dis, si j'étais une voiture...
Biliyorum, bizim yıldönümümüz olsaydı ben arardım.
Je n'y manquerais pas, si c'était notre anniversaire.
-... seni takmıyor olmam. - Halbuki ben büyük olsaydım, rahatsız edici tavırlarım daha az affedilebilir mi olacaktı?
Si j'étais adulte, mon attitude serait moins excusable?
Ariel, ben... tatlım, sana eğer verecek 30 $ olsaydı...
Ariel, je... Ma puce, si j'avais 30 $ à te donner...
Eğer sana kalmış olsaydı, ben ve tüm Deviate'lar, yok edilmiştik.
Si cela avait été votre choix vous m'auriez détruit, avec tous les déviants.
Hacı bu yol biryere gitmiyor. Ben koşuyor olsaydım şu yoldan giderdim.
Mec, cette piste ne mène nulle part.
Şimdi, Ben bir suç mahali olsaydım, nerede olurdum?
Bon, si j'étais une scène de crime, où serais-je?
Eğer ben model olsaydım fotoğrafımı çeker miydin?
Voulez-vous me photographier si je modèle?
Eğer ben sizin hastanız olsaydım, burada kalabilir miydim?
Si j'étais votre patient, je pourrais rester?
Ben hapse giriyor olsaydım kendimi az da olsa güvenceye alırdım.
Moi, si j'y allais, j'aurais gardé une petite assurance.
Eğer, çocuklarımdan biri 15 yıl evli olsaydı ve ben onu tanıdığımı düşünürken aniden birgün bu gazetelerde çıksaydı, bu kişinin ne olduğunu tanımlamaz mı?
Si un de mes enfants était marié depuis presque quinze ans et que je pensais connaître cette personne, et que soudainement, un jour, cette affaire apparaît dans le journal, cette affaire qui les concernent tous?
Ben aslında o kadının kızı ölmediği için kızgınım, çünkü kızımın son anlarında onunla değilmiş. Sığınakta olsaydı bile.
Je suis en colère de savoir la fille de cette femme n'est pas morte car elle n'a pas pu être là pour ma fille dans ses derniers instants si tant est qu'elle ait été dans cet abri.
Evet, baban, arkadaşım Ben söyledi, ve şimdi kibarcasını söylüyorum, dedi ki : "Rick, eğer benim sayılara olan ilgimin yarısı senin küçültülmüş kafalara olan ilgin kadar olsaydı, en yakın ölüler toplantısına koşarak giderdim".
Si, ton père, mon ami Ben, il m'a dit, et je ne fais que répéter fidèlement ses paroles, il a dit, " Rick, si j'étais aussi passionné pour les chiffres que tu l'es pour les réducteurs de têtes,
Ben sen olsaydım şöyle yapardım.
Je sais.
- Keşke öyle olsaydı, ben de şişman kıçını koşarken görmek zorunda kalmazdım.
- J'aimerais bien. Ça m'éviterait de voir ton gros cul quand tu cours à poil.
Kadınlar konusunda ben de senin gibi kötü olsaydım, aylar önce şişkolara geçmiştim.
Si j'étais aussi peu doué que toi avec les femmes, ça ferait des mois que je me serais attaqué aux grosses.
Ölüyor olsaydım, ben de aynısını yapardım.
C'est ce que j'aurais fait si j'étais mourante et que j'avais une fille.
Eğer bir kadın benimle yaşıyor olsaydı bunu bilen ilk kişi ben olmaz mıydım?
Tu crois pas que si une femme vivait avec moi, je serais le premier à le savoir?
Bir polis arabası içinde bir polis memurunun sorduğu soruya yanıt olarak verilmiş olsaydı tamamıyla yanlış ve kabul edilemez olurdu çünkü sorgulamalar kayıt edilebilmesi, bir avukatın da orada bulunması ve polisin kendi kafasından bir şeyler uydurmasının önüne geçilmesi için polis karakolunda yapılmalıdır.
Vous devez le dire, Ben. Vous devez dire oui à la légitime défense. Vous m'avez dit de pas avouer ce dont je me rappelais pas.
Eğer ben erkek olsaydım, olayın merkezinde olurdum.
Si j'étais un homme, je serais au cœur de l'action.
Ben evleniyor olsaydım durmadan düğünümden bahsederdim.
- Marc, J'arrive pas à y croire Si j'allais me marier,
Tam bir sağlık delisi. Ve ben insanlara güvenmeyen biri olsaydım ve yalan söylediğini düşünseydim alkol testi yapardım ve sonuç negatif çıkardı.
Et même si j'étais cynique et pensais qu'elle ment, j'aurais fait une recherche de drogues avec résultat négatif pour l'alcool.
Belki de, daha iyi bir baba olsaydı ben de daha iyi bir evlat olurdum ama onun sayesinde, neysem oyum iyi anlamda da, kötü anlamda da.
S'il avait été meilleur père, je serais meilleur fils. Mais il m'a fait tel que je suis. Pour le meilleur et pour le pire.
Ben sakin olsaydım çıldırırlardı.
Si je l'avais été, ils auraient paniqué.
Eğer ben Angel olsaydım, hakkımda söylenenleri dinliyor olurdum.
Si j'étais Angel, j'écouterais ce qu'on raconte sur moi.
Tüm saygımla General stratejik bakımdan, birinin bizi aramaya gelmesini beklemek yerine ben komutan olsaydım, şu silahın peşine düşerdim.
Avec tout le respect que je vous dois, général, stratégiquement, ça n'aurait aucun sens de venir nous chercher. Si je commandais, je traquerais cette arme.
onun yerinde olsaydım, ben de kaçardım.
Moi, je m'enfuirais aussi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]