Benim için sorun yok traducir francés
379 traducción paralela
Benim için sorun yok.
C'est facile pour moi!
Tekrar görüşmek istiyorsan benim için sorun yok.
Si vous voulez en parler.
benim için sorun yok Seni biri yakalıyacaktı zaten.
Rien ne me ronge! II fallait bien que quelqu'un t'arrête.
Benim için sorun yok aslında.
Non, ce n'est pas ce que vous croyez.
Benim için sorun yok.
Ça me va.
Benim için sorun yok Jack.
- Je l'espère, Jack.
Dita'nın ruhunu temizlemek istiyorsan, benim için sorun yok.
Si vous voulez purifier l'âme de Dita, pas de problème.
- Hayır benim için sorun yok Garry.
- Non, ça va.
Benim için sorun yok.
Personne ne discute.
- Benim için sorun yok, efendim.
- C'est pas un problème pour moi, monsieur.
Benim için sorun yok.
D'accord.
Eğer hepsi buysa, benim için sorun yok.
Pour moi, pas de problème. S'il n'y a que ça...
Burada takılmak istiyorsan benim için sorun yok. Sana haftalık harçlık bağlarım ama o kadar.
Si tu veux rester dans le coin... je te donnerai de l'argent chaque semaine, c'est tout.
- Benim için sorun yok.
Pas de problème.
İş bitirdiğin sürece benim için sorun yok.
Que tu sniffes, d'accord, mais que ça t'empêches pas de me livrer.
Benim için sorun yok.
Ça ne me posera pas de problème.
Teğmen, sebep her ne ise, benim için sorun yok... arazime geri döneyim de.
Quelle que soit la raison, ça m'est égal pourvu que je rentre chez moi.
Sipariş verdiğiniz sürece benim için sorun yok.
Tant que vous consommez, ça me dérange pas.
Benim için sorun yok.
- C'est bon, je m'en fous.
Bana söylediğinde, ne yapmamı beklediğinizi bilmiyorum ama benim için sorun yok.
Je ne sais pas à quoi vous vous attendiez, mais ça ne me dérange pas du tout.
- Tamam benim için sorun yok.
- Pas de problème.
Tamam, doğan bebeğini merak etmiyorsan, benim için sorun yok.
Si tu veux pas savoir que t'as un bébé, ça te regarde.
- Ben Sokak Devriyesi..... Yurttaşlar Komitesi'nin bir üyesiyim. Bu yüzden benim için sorun yok.
- Je fais partie d'un comité de citoyens qui patrouille les rues alors je peux rester dehors.
Benim için sorun yok.
Je ne te retiens pas.
Benim için sorun yok senden uzakta olsam bile.
Je m'en sortirai. Même sans toi.
Benim için sorun yok.
Moi, ça ira
- Benim için sorun yok.
Ça ne me gêne pas.
Kardasyanlar warp motorları için ladariuma ihtiyaç duydugu sürece, benim için sorun yok.
Les Cardassiens en ont besoin, alors, ça va.
Eğer sen ve kardeşin tavsiye ediyorsanız benim için sorun yok.
Si votre frère et vous me la recommandez, ça va.
Benim için sorun yok.
Il t'en faut pas beaucoup!
10,000 dolara kadar benim için sorun yok.
Je ne rechignerais pas à dépenser jusqu'à... 10000 dollars.
Tek incinen benim ve benim için sorun yok.
Celui qui risque de souffrir, c'est moi, et ça ne me dérange pas.
Benim için sorun yok.
- Je n'ai rien contre.
Ve umrumda bile değil. - Benim için sorun yok.
Ca m'est égal.
Benim için sorun yok.
Ca ne me dérange pas.
Ben istemiyorum diyorsanız, benim için sorun yok.
Si t'aimes pas, t'achètes pas. Moi, ça me va.
Bersagliera'da istedikten sonra benim için bir sorun yok.
Dispose de moi...
Burada benim için sorun olacak birisi yok.
Il n'y a personne ici qui m'importe.
Başkalarına dokunmuyorsa, benim için de sorun yok.
Si ça va pour les autres, pour moi aussi.
Eğer Polly için bir sorun yoksa benim için de yok.
J'y vois pas d'inconvénient si Polly est d'accord.
- Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
Ça va, allons-y.
Hayır, eğer onun için sorun değilse benim için de sorun yok.
Non, ça me va... s'il est d'accord.
Sanirim benim icin sorun yok.
Je vais attendre en bas.
Benim için de sorun yok gibi.
Je suppose que ça me semble aussi très bien.
Benim için bir sorun yok.
Ce n'est pas grave.
Hiç sorun değil. Benim için sakıncası yok. Zamanımı harcıyor sayılmam.
Je ne perds pas mon temps, ça me fait plaisir.
Yani, benim için bir sorun yok ama senin için bir problem olduğu kesin.
Ça ne pose aucun problème pour moi, mais pour toi, on dirait bien.
12 yaşında bir çocuğun kalbine sahibim. Rose, yapmak istediğin ne olursa olsun benim için bir sorun yok.
Quel que soit votre choix, ça ne me dérange pas.
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
Tant que tu n'y vois pas d'inconvénient...
- Benim için sorun yok.
- Ça me va.
Benim için bir sorun yok Başkomutanım.
Ça me convient, chef!
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39