English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir baksana

Bir baksana traducir francés

2,877 traducción paralela
- Hayır. Ona bir baksana.
Je veux dire, regarde-le bien.
Ona bir baksana.
Regarde-le.
- Hayır. Şuraya bir baksana.
Regardez tout ça.
Şu rakamın büyüklüğüne bir baksana.
C'est un gros contrat.
Biliyorum, ciddi bir konu konuşuyoruz ama şu kızın kasesine bir baksana.
T'as vu le putain de derrière de cette fille?
Yani yapamazsın. Kolun. Koluna bir baksana.
Tu n'y arriveras pas avec un bras comme ça.
Yani ona bir baksana.
Je veux dire, regardez-la.
Tamamına bir baksana.
Regarde l'ensemble!
Peki, şuna bir baksana.
Ok, eh bien, écoute-ça.
Şu robot adama bir baksana.
Ohh, ce gars robot bizarre... hein.
Sırf ben sadakatsizim diye niçin Pierre'in çanak çömleğini kullanacakmışım? Şuna bir baksana!
Ce n'est pas parce qu'on est infidèle, qu'on doit utiliser cette vaisselle.
Rick, etrafına bir baksana.
Rick, regarde autour. Okay?
- Şu kötü çocuğa bir baksana.
Jetez un coup d'œil sur cette curiosité.
Nasıl uyuduğuna bir baksana.
Regarde comme elle dort.
- Yaptığına bir baksana!
- Regarde ce que t'as fait!
Şuna bir baksana.
Regardez moi ce que je vois là
Şuna bir baksana.
Regarde-la.
Ekranda "yönlendir" yazısı var mı bir baksana.
Dis-moi si on voit le mot "transférer" sur l'écran.
Şuna bir baksana.
Regarde-toi!
ATC'ye bir baksana.
Appelez la tour de contrôle.
Bir baksana.
Regarde toi.
Baksana, minik bir gremlin gibi.
Regarde-la. On dirait une vraie furie.
Çok güzel, baksana bir ona.
Elle est belle, regarde-la.
Baksana, tıpkı bir kilise gibi.
Regarde par là. C'est comme une cathédrale.
Utanmaya karşı bir meylimiz var baksana
♪ On a tendance à s'embarrasser.
Baksana ciddi bir sorunum var.
Écoute... J'ai un vrai problème.
Baksana anne, bir şey sorabilir miyim?
Écoute, je peux te poser une question?
Trapez Americano! Baksana, harika bir fikrim var!
J'ai una grand idea!
Kabaca ne demek? Şuna baksana, kaba bir hali var mı?
- Ça n'a rien de basique.
Baksana bir.
Regarde-moi ça.
Baksana, hiç bir işe yaramıyorum.
Je suis inutile, je ne fais rien.
Baksana, tam bir hanımefendi.
- Bien sûr, regarde.
Etrafa baksana. Burada hiç arkadaşım yok. Yapacak bir şeyim, hayatım yok.
Je n'ai aucun ami ici, je n'ai rien à faire, pas de vie.
Baksana, Patti ile ben Cuma aksami ufak bir parti veriyoruz. - Bize katilir misin diye sormak istedik.
Écoute, Patti et moi, on prépare une petite réception vendredi soir et ça nous ferait vraiment plaisir que tu viennes.
Baksana, şuna bir bak.
Regardez.
Bir saniye beklesene. Baksana!
Une seconde.
Baksana, bir karısı varmış.
Regarde, il a une femme.
Güzel. - Baksana, burada bir kadın var.
- Hey mec, Y'a une femme juste la donc...
Baksana biftek sosu gibi bir şey bulaşmış.
Y'a une sorte de tache de sauce, ou je sais pas quoi.
Baksana, gerçek bir motoru var!
Regarde, il y a un vrai moteur!
Ar damarı çatlamış, baksana böbürlenerek bir fahişe gibi insan içine çıkıyor.
Quel toupet de s'exhiber ainsi comme une traînée!
Baksana, bir şeyim yok.
Ça va.
Şuna bir baksana.
Regardez ça.
Baksana dostum, neden bir yerlere doğru yaylanmıyorsun?
Pourquoi tu vas pas voir ailleurs?
Hey, benim için bir şeye baksana.
Vérifie quelque chose pour moi.
Baksana, buraya gelip Stuart'ı alabilir misin bir bakar mıs- -
Tu voudrais pas venir essayer de le calmer...
Şuna bir baksana.
Regarde.
Hayvana boyun eğmeyeceksin, bu sadece büyük bir kedi baksana.
II faut dompter la bête, c'est juste un gros chaton.
Baksana, bu öyle bir şey işte!
Eh bien, voilà.
Nixon'a bir baksana.
Prenez Nixon.
Baksana şuraya bir.
Comment tu trouves l'hôtel?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]