English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir hafta sonra

Bir hafta sonra traducir francés

2,131 traducción paralela
Sen beni terk ettikten bir hafta sonra intihara teşebbüs ettim.
Une semaine après ton départ, j'ai tenté de me suicider.
Buraya gelenlerin yarısı bir hafta sonra maaş alacak olanlar.
La moitié du quartier vient ici la semaine avant la paye.
Bir hafta sonra, birimim Musul'a gönderildi, kurşuna dizildiler.
Huit jours plus tard, mon unité fut expédiée à Mosul. Elle s'est fait mettre en pièces.
Bir hafta sonra Isla Adası'nda dünya basını önünde imzalarız.
Je cherche une Judy Panowitz. Quelle coïncidence! Je suis une Judy Panowitz.
Ondan bir hafta sonra da durmak bilmeyen bir nefes darlığı çekeceksin.
La semaine suivante, vous serez constamment à bout de souffle.
Bir hafta sonra ise bilincini kaybetip, komaya gireceksin.
Une semaine après, vous perdrez conscience et tomberez dans le coma.
Tam o ayrıldıktan sonra küçük kardeşim kötü hastalandı ve bir hafta sonra öldü.
Après son départ, mon petit frère est tombé malade. Il est décédé une semaine plus tard.
Son yaptırdığımda, bir hafta sonra yeni göğüslerimle ortalarda salınıyordum.
La dernière fois, j'ai exhibé... mes nouveaux seins moins d'une semaine après.
Aklını kaçırdı, son kitabının tek kopyasını yaktı açlık grevinden bir hafta sonra öldü.
Il a perdu la tête et a brûlé la seule copie de son dernier ouvrage. Il s'est laissé mourir de faim une semaine plus tard.
Ondan bir hafta sonra devriyeye çıkmıştık ve bir ıslık sesi duyduk.
"Barre-toi, je parle pas aux youpins", et il s'en va. Sa façon de le dire, ses yeux...
Üç yıldır birlikteyiz. Bir hafta sonra nişanlanacağız.
On est ensemble depuis trois ans, dans une semaine on sera fiancés.
Bir hafta sonra.
Il reste encore une semaine.
Cenazeden bir hafta sonra beni editörüm için terk etti.
Une semaine après les funérailles, elle me quitta pour mon éditeur.
Onu terk ettikten bir hafta sonra bana bunu gönderdi.
Elle me l'a envoyée une semaine après que je l'ai quittée.
Bir hafta sonra ona... "Bunu saklamak istemiyorum" dedim. Ama başını sallayıp gülmeye başladı.
Au bout d'une semaine, je lui ai dit que je voulais plus du flingue, mais il a rigolé.
Bir hafta sonra, bir hafta sonra bir arkadaşım arayıp dedi ki "Onu Kansas'ta bir gay barda gördüm" Ah, hayır.
La semaine suivante, un de mes amis m'appelle et me dit qu'il l'a croisé dans un bar gay de Kansas City.
Ona bakmak için bir hafta sonra yine gittim.
Je suis revenue une semaine après pour la voir.
- Bir hafta sonra masada gördüm.
Je l'ai vu jouer la semaine d'après.
Ve yaklaşık bir hafta sonra, ona tüm gerçeği söyleme şansımı da yitirdim.
Et puis, une semaine plus tard... J'ai perdu à jamais la chance de lui dire la vérité.
Hayatında hiç bir spor dalıyla ilgilenmediğini söyledi. Ve bir hafta sonra, Brezilya'ya mağara keşif turuna katıldı.
Il nous dit qu'il n'a jamais fait de sports de contact, une semaine plus tard, il fait de la spéléo, au Brésil.
Bir hafta sonra yine peşinizdeyim, dikkatli olun.
Vous m'aurez sur le dos une semaine après. Alors faites gaffe.
Kız öldürüldükten bir hafta sonra katil olduğunu iddia eden biri onu arayıp onu da öldürmekle tehdit etmiş.
Une semaine après son meurtre, quelqu'un prétendant être le meurtrier l'a menacé de mort aussi.
Ve bir hafta sonra bir araba kazasında neredeyse ölüyormuş. Biri frenlerini kesmiş.
Et puis, une semaine plus tard, il a failli se faire tuer dans un accident de voiture intentionnel.
Tüm bunlardan bir hafta sonra istifasını verdi.
Il a démissionné une semaine après ça.
Bir hafta beslendikten sonra, hayvanın içinde bir sürü bok birikiyor.
Après une semaine de gavage, il y a plein de merde à l'intérieur.
Sonra, iki hafta önce bir mektup aldık.
Mais il y a quinze jours, on a reçu une lettre.
Polis, büyük ihtimalle bir hafta içinde temas kuracağını söyledi ondan sonra, muhtemelen...
Selon la police, 70 % des cas donnent des nouvelles dans la semaine et passé ce délai, il y a peu de chances de...
Sen yüz seksen derece döndükten sonra tek başıma düşünmek için bir hafta sonunu bile hak etmiyor muyum?
Je n'ai même pas droit à un week-end après ta volte-face?
Birkaç hafta sonra bir aylık maaş edecek.
Encore un peu, ce sera un mois de travail.
Hemen Damien, yoksa bir hafta daha derslerden sonra benimle kalırsın.
Tout de suite, Damien, ou tu es bon pour une autre semaine de retenue.
Evet, lezbiyen ritüeli. Bir kaç hafta görüşürsünüz sonra belki takılırsınız, sonra yerleşirsin. - Takılmak...
Tu sors avec quelqu'un depuis quelques semaines, alors tu loues un camion de déménagement et tu emménages chez elle.
Sonra bir de Don vardı. Hafta sonları boşa çıksın diye her cuma benden ayrılırdı.
Ensuite... oh, il y a eu Don qui rompait avec moi tous les vendredis pour que je sois pas dans ses pattes le week-end.
Vargas, altı hafta araştırmadan sonra oğlumun, altın madencilerinin işlettiği bir bölgedeki yetimhaneyle ilgilendiğine dair kanıt buldu.
Vargas a fait des recherches pendant 6 semaines et a découvert qu'apparemment, mon fils s'occupait d'un orphelinat, dans un secteur occupé par des chercheurs d'or.
42 hafta sonra bir gün Las Vegas'tayken telefon çaldı ve babam bir oğlu olduğunu öğrendi.
42 semaines plus tard, c'est aussi au Las Vegas qu'il se trouvait quand le téléphone sonna et qu'il apprit qu'il venait d'avoir un fils.
Bir hafta sonu takılacaksın sonra bir mucize mi olacak?
Il arrivera quoi? Tu pars ce week-end? Il y aura un miracle?
Öğleden sonra buluşuruz birlikte bir hafta sonu geçirip, işlerin nasıl geçeceğine bakarız.
Je t'y rejoindrai. On passe le week-end et puis, on verra.
Saçınızı düzeltmeniz için bir gün veriyorum size iki hafta sonra da korsanlar için buradayız. Hoşça kalın.
Je vous donne un jour pour la coupe et 15 pour les pirates.
Herb'ün yazlık evindeki partiden sonra bir hafta uyudum.
J'ai dormi pendant une semaine après la fête chez Herb.
Hey, Tucker bana hafta sonu danstan sonra müthiş bir parti var dedi.
Tucker m'a parlé d'une super fête ce week-end après la danse.
Belki bir hafta, bir ay sonra.
Peut-être dans une semaine ou un mois.
Bir kaç hafta sonra, şehir işçileri... otopark yapmak için gelip fıskiyeyi kaldırmak istediler.
Quelques semaines après, des ouvriers municipaux sont venus, pour détruire la fontaine et en faire un parking.
Bir kaç hafta, sadece bir kaç hafta. Sonra onu yollarım.
Quelques semaines, Patron, et je le renverrai.
Başta kimseyi incitmemişler, daha sonra birkaç hafta önce, yaşlı bir kadını oldukça hırpalamışlar.
Pas de blessés. Puis il y a deux semaines, une personne âgée a été battue.
- Biliyorsun, Diane yaklaşık bir hafta kadar sonra doğum yapacak.
Diane doit accoucher d'ici peu.
Bakın, Sanchez dört aydır sakatlık izniyle yoktu sonra Gabriel bir hafta eğitim nedeniyle gelmedi ve Daniels Anavatan Güvenlik laboratuarı yüzünden iki hafta gelmedi.
Sanchez a pris un congé maladie de quatre mois, ensuite, Gabriel a pris une semaine pour une formation, et Daniels était à la sécurité intérieure, deux semaines.
Irma, Amegy Bank'ın Dan'in ölümünden sadece birkaç hafta sonra sigorta şirketinden 1.5 milyon dolarlık bir çek aldığını kazara öğrendi.
Irma apprit par un courrier arrivé par erreur qu'Amegy avait reçu un chèque d'1,5 million de dollars quelques semaines après le décès de Dan.
Geçen hafta bana annenlerin evlâtlık bir bebek almayı plânladıklarından bahsettiğini hatırlıyorum Ama sonra bu konu hakkında konuşmayı bırakmışlardı.
La semaine dernière, tu me disais que tes parents prévoyaient une adoption, mais qu'ils avaient soudain arrêté d'en parler.
Hayır, benim maluliyetim var, ama bir kaç hafta sonra sona eriyor.
Je suis en invalidité, mais plus pour longtemps.
Valentine'ı bir dertten kurtarıyor birkaç hafta sonra bonusunu topluyor.
Il tire Valentine du pétrin. Quelques semaines plus tard, il encaisse l'argent.
Belâ! Ve bir kaç hafta sonra, evinin önünde polis arabaları vardı.
Et puis, quelques semaines plus tard, il y avait des voitures de flics devant chez elle.
Sadece geçici bir süre. 3 hafta sonra gitmiş olacağım.
Je suis une remplaçante pour 3 semaines.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]