Bu senin suçun traducir francés
976 traducción paralela
- Bu senin suçun değil.
- Ce n'est pas ta faute.
Bu senin suçun, Magnus... Halkı Kraliçe'ye karşı kasıtlı olarak kışkırtıyorsun.
Magnus, vous avez délibérément soulevé le peuple contre la Reine.
Ve bu senin suçun.
A cause de vous!
Bu senin suçun değilki.
Tu n'y es pour rien.
Bu senin suçun değilse kimin suçu?
C'est vraiment votre faute.
Bu senin suçun.
C'est ta faute.
Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas de ta faute.
Fakirsek bu senin suçun!
Salaud! Si on est pauvres, c'est à cause de vous autres!
Bu senin suçun.
C'est de ta faute.
Biraz fazla zekisin ama bu senin suçun değil.
Un peu trop futé, mais c'est pas votre faute.
Vincent, bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
Kendimden utanıyorum, fakat bu senin suçun değil.
Mes reproches vont à mon inexpérience, pas à vous.
Yani bu senin suçun Paul. Bu senin suçun, böyle olmasını tasarlamamıştım.
C'est votre faute s'iI n'est pas tel que je Ie voulais.
- Bu senin suçun değil.
Tu n'y peux rien.
- Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
- Bu senin suçun değil. Bu atmosfer herkesin moralini bozar.
- Ce n'est pas vous, cette ambiance abattrait n'importe qui.
Bu senin suçun değildi.
Ce n'est pas vous,
Her neyse, bu senin suçun.
C'est ta faute
Ama biliyorsun, bu senin suçun değil.
Mais vous savez ce n'est pas votre faute.. Ne croyez pas que ça va durer..
Bu devletin dörtte üçü kötüyse bu senin suçun değil.
Vous n'y pouvez rien si l'État est si mauvais.
Ama bu senin suçun.
Mais c'est de ta faute.
Bu senin suçun. Burada durdun.
T'aurais jamais dû t'arrêter là.
O çok kaprisli. Bu senin suçun değil.
Ce n'est pas ta faute.
- Bu senin suçun değil ki.
- Ce n'est pas de ta faute.
Adamlarını kontrol edemiyorsan bu senin suçun
C'était de votre faute.
Bu senin suçun!
C'est de votre faute.
Bu senin suçun olur.
tu serais responsable.
Bak tatlım, bu senin suçun değil.
Ecoute, chéri. C'est pas ta faute.
"Bu aptalların etrafta aylak aylak dolaşmalarının hepsi senin suçun!"
C'est votre faute si ce nullard traîne par ici!
Bunlar senin suçun. Seni buraya getirirken bu deliyi gerçek bir erkek yapmanı umuyordum!
Je comptais sur toi pour transformer ce nigaud en homme!
Bu erkeklerin suçu, senin suçun değil. Kompliman yapmakta ustasın.
J'ai beau vouloir qu'on s'occupe de moi, je n'ai toujours pas réussi à trouver un bon protecteur.
Bu benim olduğu kadar senin de suçun.
C'est ta faute aussi!
Amerika zengin ve kibar ama ben değil ve bu da senin suçun.
L'Amérique est généreuse, mais pas moi et c'est de votre faute.
Biliyor musun Morgan, bu senin kendi suçun.
C'est ta faute, aussi! Tiens ça.
- Bu senin ilk suçun mu?
Votre 1ère infraction?
- Bu biraz da senin suçun.
- A vous la faute, non?
Bu içiçe geçmiş karmaşık durum senin suçun değil, bir ağaç zorla, sonsuza dek, çiçek açıp meyve vermez.
Tu as été élevée comme un arbre qu'on oblige à fleurir sans jamais porter de fruits.
Tüm bu olanlar, işte senin suçun.
Quoi qu'il soit arrivé, c'est de ta faute.
Kralın önünde eğilmeye karşı olan bu bildirinin senin suçun olduğuna inanıyorum.
Cette proclamation... contre prosternation devant roi... je crois être ta faute.
- Bu, senin suçun değil, evlat.
Ce n'était pas ta faute, fiston.
Hayatı boyunca bacağı çarpık olacak ve bu senin sucun.
Il restera boiteux, et ce sera ta faute.
- Senin suçun değil. Çocuklar bu pahalı bir şarkı. Hakkını verelim.
Ca nous a coûté cher. ll s'agit de soigner ca!
Neden? Çünkü bu dünyada bu kadar çok kötü varsa, insanlar yoldan çıkıyorsa, iyiliğe ve saflığa bu kadar çok ihtiyaç varsa hepsi senin suçun!
Si tant d'honnêtes gens s'égarent, si le mal domine ce bas monde qui a soif de foi et d'espoir, c'est de ta faute!
Bu harika. Senin suçun değil.
- Elle est bonne.
Bu gece Morrison'lara olanlarda senin suçun olduğuna inanmıyorum.
Je ne crois pas que vous étiez fautif pour les Morrison.
Senin suçun değil bu.
Ce n'est pas ta faute.
Bu senin ilk suçun olduğundan... Seni hapse yollamayacağım.
Pour ce premier délit, je ne vous envoie pas en prison.
- Hayır. Bu kez senin suçun yok.
Pour une fois, tu n'as rien à te reprocher.
Bu onların suçu değil, senin suçun değil.
C'est pas leur faute ni la tienne.
Bu çok normal, senin suçun ne de olsa!
C'est normal! C'est de ta faute!
Gerçekten çok kötü durumda ve bu senin suçun.
Il faut que tu fasses quelque chose.
bu senin suçun değil 43
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31