Bunu biliyordun traducir francés
722 traducción paralela
Bunu biliyordun.
Tu le savais.
Kendi çıkarını korumak için sana yardım etmek zorundaydı. Bunu biliyordun.
Il devait vous aider dans son intérêt, vous le saviez.
Bize ne olursa olsun bunu biliyordun değil mi?
Malgré tous nos ennuis, tu l'as toujours su.
Şüphesiz, bunu biliyordun ama gönül ilişkimizi kurtarmak adına bilmiyormuş gibi davrandın.
Et tu le savais, mais tu voulais sauver notre histoire d'amour!
- Ama bunu biliyordun.
- Mais tu étais au courant de ça.
İşe başlarken bunu biliyordun.
Tu le sais bien.
Ve sen, sen bunu biliyordun.
Vous saviez! Vous saviez!
Bunu biliyordun ve yine de geldin, ha?
Vous saviez, et pourtant vous êtes venu?
Başından beri bunu biliyordun.
Vous saviez tout depuis le début.
Beni tuttuğunda bunu biliyordun.
Tu le savais dès le départ.
Bunu biliyordun!
Tu le savais!
Bunu biliyordun, Mitchell ama oraya gitmedin.
Vous le saviez, mais vous n'y êtes pas allé.
- Bunu biliyordun. Sana söylemiştim değil mi?
- Je vous l'avais pas dit?
- 500 derken bunu biliyordun.
- Tu le savais quand tu as dit 500.
Baştan beri pis bir işti ve sen bunu biliyordun.
C'était un sale boulot dès le départ, et tu le savais.
- Herhalde bunu biliyordun?
- Je suppose que tu sais pourquoi? Mais j'ai l'étrange sentiment... que quelqu'un m'a déjà parlé de ça ou de quelque chose dans le genre. - Non.
Böyle bir risk vardı ve bunu biliyordun zaten.
- Le risque existait et je le savais.
Yüzbaşı bana ulusal muhafızların bir şey yapamayacağını söyledi. Ama eminim sen bunu biliyordun.
Le capitaine m'a dit que la garde nationale ne peut rien faire... mais je suis sûr que tu le sais déjà.
Bunu biliyorsun. Başından beri biliyordun.
Vous l'avez toujours su.
Bunu ne zamandır biliyordun?
Depuis quand le sais-tu?
Bunu dün de biliyordun. Çalınmış mal almam.
Je ne achète pas d'objets volés!
Austin, bunu başından beri biliyordun.
Austin, tu le savais dès le début!
Bunu onun giydiğini biliyordun ve bile bile bana da giymemi önerdin!
Vous saviez qu'elle l'avait portée et vous m'avez suggéré ce costume.
Bunu biliyordun öyle değil mi Sam?
Tu le savais.
Bunu başından beri biliyordun.
Tu le savais depuis le début.
Bunu her zaman biliyordun, Asham.
Tu le savais depuis le début, Asham.
- Bunu nereden biliyordun?
- Comment le saurait-il?
Bunu sen de biliyordun.
Vous le saviez aussi.
Bunu zaten biliyordun, yoksa böyle şeyler yapmazdın.
Vous le saviez, sinon vous n'auriez pas tout organisé.
Oh, evet öyleyim. Ama bunu zaten biliyordun.
Si, plus que toi.
- Sanırım bunu zaten biliyordun.
- Mais vou vous en doutié
Pekâlâ, istediğini yapacağım, elbette sen bunu önceden biliyordun.
Je le ferai pour vous bien entendu.
Beni buraya getirirken de biliyordun bunu.
Tu l'as toujours su.
Bunu hep biliyordun.
Tu l'as toujours su.
Bunu hep biliyordun Bay Bilim Subayı ama bundan hiç söz etmedin.
Vous le savez, M. L'officier scientifique, mais vous omettez d'en parler.
Bunu istediğimi biliyordun. - Üç bin. Hepsi bu.
Je ne pensais pas que... 3 000 dollars.
Sen bunu baştan biliyordun.
Et vous le saviez.
Bunu yapabileceklerini biliyordun.
Vous n'attendiez rien?
Seninim Richard... ve sen bunu başından beri biliyordun.
Je suis à toi, tu l'as toujours su.
Bunu baştan beri biliyordun.
Je la trompe.
- Bunu başından beri biliyordun.
- Tu aimes? - J'adore!
Bunu nereden biliyordun?
Comment saviez-vous?
Yeterince iyi değildin ve bunu biliyordun!
grâce à toi, je n'ai pas su ce que je valais!
Beni sevdiğini söylemiştin, ve bunu söylemeden çok önce de biliyordun.
Quand tu disais que tu m'aimais, tu Ie savais depuis longtemps.
Onu bankanızı soyan kişi olarak tanımlamadın çünkü bunu yapsaydın, konuşacağını biliyordun.
Tu ne l'as pas identifié, parce que tu savais qu'il parlerait.
Bildiğine karşı savaşsan da bunu yıllardır biliyordun.
Vous êtes mentalement dérangé. Vous souffrez d'une mémoire défectueuse.
Haftanın üç günü Beamis Değirmeninde çalışıyor. Pardon! Bunu zaten biliyordun, değil mi?
Il travaille à la minoterie trois fois par semaine.
Bunu herzaman biliyordun.
Vous l'avez toujours su.
Bildiğine karşı savaşsan da bunu yıllardır biliyordun.
Vous l'avez su pendant des années, bien que vous ayez lutté contre ce savoir.
— Bunu biliyordum... — Neyi biliyordun?
- C'est ce que je disais. Que disiez-vous?
Bunu biliyordun?
Vous le saviez?
biliyordun 59
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108