English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bunu yaparsan

Bunu yaparsan traducir francés

1,264 traducción paralela
Eğer bunu yaparsan, dönüşü olmayan bir yola girmiş olursun.
Vous ne pourrez plus faire machine arrière!
- Eğer bunu yaparsan bittin demektir.
Vous serez fini.
Bunu yaparsan her şey yoluna girer.
Faites ça et tout ira bien.
Eğer bunu yaparsan Kafanı koparırım senin!
Si tu fais ça je te bouffe la tête!
Bunu yaparsan sen Los Angeles'a döner ben de hayatımı yaşamaya devam ederim.
Tu pourras rentrer à Los Angeles et moi je pourrai recommencer à vivre.
Wilson, bak bunu yaparsan.
C'est de la folie. - Ça marchera pas.
Bunu yaparsan minnettar olurum.
Je te serais éternellement reconnaissant si tu...
Ve bunu yaparsan... çok fazla olur. Sessiz olacağım. Tamam, Ann, sessiz olacağım.
Je me tairai, d'accord Ann, je me tairai.
Benim için bunu yaparsan eve dönebilirsin.
Fais ça pour moi, et tu pourras rentrer chez toi.
Bunu yaparsan, intikam istediğini için olacak.
Tu veux juste te venger. Mais tu n'y arriveras pas.
Bunu yaparsan kızlar seni sevecek.
Si tu y arrives, les filles tomberont à tes pieds.
Majesteleri eğer bunu yaparsanız imajınız zedelenecek.
Si vous le faites, Miaoujesté, le peuple vous en voudra.
Bunu yaparsan Joe'ya söylemem.
Si tu fais ça, je dis rien à Joe.
Fred eğer bunu yaparsan, oradayken birlikte yaşadığın ve kafandan atmaya calıştığın boynuzlu demonlardan hiçbir farkın kalmayacak.
Fred, si tu le fais, les démons qui te hanteront... ne seront pas des rigolos. Tu ne pourras pas t'en débarrasser.
Willow, bunu yaparsan Warren'ın seni de mahvetmesine izin vermiş olursun.
Mais si tu fais ça, tu laisses Warren te détruire toi aussi.
Bunu yaparsan... bir daha birbirimizi hiç göremeyeceğiz.
Tu fais ça... et nous ne nous reverrons plus jamais.
Eğer bunu yaparsan, tam bir resmi özürü hakedeceksin.
Si vous faites ça, vous serez entièrement pardonné.
Çünkü eğer bunu yaparsan, geri döneceğini sanmıyorum.
Si tu pars, à mon avis, tu ne reviendras pas.
Eğer bunu yaparsan, buradaki yerin garanti olur.
Fais ça, et tu seras à nouveau dans mes petits papiers.
Bunu yaparsan akvaryum kirlenir.
L'aquarium va devenir une vraie soue à cochons.
Ama aklında olsun, bunu yaparsan seni öldürürüm. Silah nerede?
Mais garde a l'esprit que je te tuerai si tu le fais.
Sözüm kayıt dışı. Bunu yaparsanız, kazandınız demektir.
Officieusement, vous faites ceci et vous en êtes.
eğer bunu yaparsanız grubu sahnede ıslatırsak.
Dites-le et on fera en sorte qu'un spectateur arrose la scène.
- Bunu yaparsan işim biter.
- Si vous faites ça je suis mort.
Eğer bunu yaparsanız göreceksiniz anlamsız ölümler azalacak müvekkilimin eşi gibi başka kurbanlar.
Si vous en décidez ainsi... vous verrez... moins de morts absurdes...
Bunu yaparsanız, başınız büyük derde girer.
Encore une fois et vous aurez beaucoup d'ennuis.
Bunu yaparsan benden daha iyi olmayacaksın.
- Tu ne seras pas mieux que moi.
Bunu yaparsanız kariyer intiharı olur.
Si vous le faites, c'est un pur suicide professionnel.
Ama bunu yaparsan, 15 yıl merak ettiğin sorunun... "Neden" ini bulamayacaksın. Tüm çabaların boşa gidecek, istediğin bu mu?
Mais tu ne vas pas trouver le "pourquoi?" si tu fais ça 15 ans de curiosité perdues en vain Alors ça te va comme ça?
Hayır dur. Bunu yaparsan altı kanunu falan çiğnersin.
Tu violerais six lois différentes.
Onu öldür... bunu yaparsan artık burada bitki yetişmez.
Une fois détruite, plus aucun Crystherium ne pourra pousser ici.
Bunu yaparsan özgürsün.
Fais ça et tu es libre.
Bunu yaparsan hayatını geri alırsın.
Fais ça et je te rends ta vie.
Ama Perry eğer bunu yaparsan hayatında olumlu bir adım atmış olursun..
Tu te rends compte que ce sera un pas en avant?
Yaparsan bunu kaybedeceksin.
Sinon tu perds ça.
Eğer bunu inandırıcı bir şekilde yaparsan buradan gidersin ve sana yarım milyon dolar veririz.
Tu comprends? Si tu fais ça, et que tu es convaincant, tu sors d'ici et on te donne un demi-million de dollars.
Ama bunu her gün yaparsan, çıldırırsın.
- Pas mal. Si on faisait ça tous les jours, on deviendrait fou.
Bunu tekrar yaparsan, seni attırırım.
Faites le encore, et je vous fais enfermer!
Bunu bir daha yaparsan seni gerçekten öldürürüm!
Tu refais ça et je te tue pour de bon!
Bunu benim için yaparsan, sana istediğin her şeyi söyledim. Her şeyi.
Et je vous dirai tout ce que vous voudrez.
Jen, bunu yaparsan seni New York'a geri göndermeyi hayatımın amacı haline getiririm.
Pourquoi es-tu si en colère, Audrey?
... ama eğer bunu yaparsan, Phoebe istediğin her şeyi yapacak.
Phoebe fera tout ce que tu veux
Ne yaparsan yap bunu değiştiremezsin.
Quoi que tu fasses, tu ne changeras rien.
Bunu bana bir daha yaparsan o kıro kafanı kırarım.
Si tu me refais ça, je te démolis, sale péquenaud!
Eğer bunu bana yaparsan Clark, bir daha asla seninle konuşmam.
Si tu me fais ça, je ne te parlerai plus jamais.
Eğer buradaysan ve ani hareket yaparsan bunu tehdit olarak algılamak zorunda kalacağız.
Si vous êtes ici et que vous faites un mouvement brusque, nous serons forcées de vous considérer comme une menace.
Bunu bir daha yaparsan, kendini ölmüş bil.
Tu recommences et t'es un homme mort.
Bunu bir daha yaparsan seni mahvederim.
Refais-le et t'es mort.
- Eğer bizimle bu konuda iş birliği yaparsan bunu kişisel bir iyilik olarak sayacağım. Ama cidden ben bunu...
Merci.
Sen bunu benim için yaparsan, ben de yeri geldiğinde senin için bir şeyler yaparım
Par exemple, si tu fais ça pour moi, quelque part un jour, je pourrais te renvoyer l'ascenseur.
Ne yaparsan yap, bunu yutma.
Quoique tu fasses, ne te laisse pas avoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]