English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Daha da kötüsü

Daha da kötüsü traducir francés

1,084 traducción paralela
Daha da kötüsü yüzlerce kaktüs dikeni kollarına ve bacaklarına batmış durumda.
Mais bien pire, elle a des centaines d'épines de cactus dans les bras et les jambes.
Bundan sonrasında sakin olmak gerekiyordu. Ani hareket ederseniz, ya da daha da kötüsü sırtına zıplayıp da binmeye kalkarsanız kendinizi rokete bağlanmış gibi hissedebilirsiniz.
Jusque là c'était facile, mais bougez trop vite, ou pire, montez lui sur le dos, autant vous accrochez, bien, à une fusée.
- Beni de. Beni de korkuttu, ama bir şeyi bilmek ister misiniz? Daha da kötüsü olabilirdi.
Moi aussi, mais croyez-moi, il y a pire.
Termostatın yanmış. Daha da kötüsü var.
Votre thermostat est mort, et même pire.
- Daha da kötüsü, internette. New York'luların seyahatte olma ihtimalini düşünerek 52 eyaletteki kalabalık yerlere zeplin gönderiyor.
Ses clips passent dans les 52 Etats pour les new-yorkais en vacances.
Daha da kötüsü.
C'est encore pire.
Hayır. Daha da kötüsü var.
Non, et pire que ça...
Daha da kötüsü, insanım.
Non, pire. Humain.
Daha da kötüsü eski bir sevgili hakkında konuşmaktır.
C'est fatal aussi parler d'un ancien amant. Dire... 'Ah Benoît!
Ama daha da kötüsü 4 silah bana doğrultuldu...
Mais, ça a empiré après ça. Quatre flingues étaient pointés vers ma tête.
Daha da kötüsü, beni bekleyen bir kader vardı.
Si etrange que ca paraisse, il y a plus etrange. Une autre epreuve m'etait preparee.
Daha da kötüsü, Şef Mühendis Logan yukarı geliyor, ve bu, bir nezaket ziyareti de değil.
Vous auriez vraiment pu le réparer? Oui.
Belki daha da kötüsü. İlk kez olmuyor ki.
Ce n'est pas la première fois.
Ve daha da kötüsü seni utandırdığımı fark ettim.
Pire, j'ai réalisé que je t'embarrassais.
Daha da kötüsü, silahlıydılar ve... bir yere saldırmayı planlıyorlardı.
Pis encore, ils étaient armés... et se préparaient à commettre un attentat quelque part.
Ya da daha da kötüsü!
Ou pire. Tous!
Daha da kötüsü, Al.
- Pire que ça.
- Daha da kötüsü olabilir.
- Tu pourrais faire pire.
Daha da kötüsü var, Gabriella beni aradı.
Pour aggraver les choses, Gabriella m'a appelé.
daha da kötüsü kalbine gelebilirdi.
Avec beaucoup de malchance, vous auriez pu toucher le muscle, étranglant son cœur.
Bundan bahsederken elbette ki polislerin felâketi olan amatör hafiyelerden veya daha da kötüsü profesyonel özel dedektiflerden bahsediyorum.
Je fais référence à ce fléau qui envahit nos détectives. Je veux parler des amateurs ou pire encore, des détectives privés.
Daha da kötüsü, ne yapsa zarar veriyor.
Elle lui apporte des choses négatives.
- Onun açısından daha da kötüsü... - Frank!
" C'était pire pour elle, sans doute
Ortaklık elindekileri ortadan ikiye ayırır. Daha da kötüsü, ortağın olduğunda, kafana bir elma koyarsın, öteki adamın elinde de bir silah olur.
Pire, c'est mettre une pomme sur ta tête et donner à l'autre un fusil.
- Hayır, daha da kötüsü.
- Non, c'est pire.
Daha da kötüsü, sokaktaki en büyük malikane olması.
La plus grosse.
Daha da kötüsü.
Pire que ça.
Daha da kötüsü. Engellendiğimi hissediyorum.
Je me donne l'impression d'être entretenu.
Daha da kötüsü olabilirdi.
Toutefois, ça pourrait être pire.
Daha da kötüsü, param kalmayınca karın beni terkedecek.
Le pire, c'est que, quand je n'aurai plus le sou, ta femme me quittera.
Daha da kötüsü, karım içmemi yasaklıyor.
Et, pis encore, ma femme m'interdit de boire.
John Berlin bana yalan söyledi, daha da kötüsü herkese yalan söyledi.
John Berlin nous a tous menti. M'a menti. Pire, il a menti à toute notre communauté.
- Daha da kötüsü Trish'in arabası olabilirdi.
- Pire, celle de Trish.
Daha da kötüsü, işçi olarak çalışan mükemmel şairler olabilirler.
Ou pire, il y a peut-être de grands poètes qui travaillent à l'usine.
Daha da kötüsü hiç konuşmuyor.
Elle ne parle pas, c'est pire.
O bir dolandırıcı, belki daha da kötüsü.
C'est un arnaqueur, ou quelque chose de pire.
Daha da kötüsü, ben de ona dokunmadan duramıyorum.
Et moi non plus.
Dinah bir şeyin bize doğru geldiğini söylüyor, daha da kötüsü, ben de büyük oranda ona inanıyorum.
Selon Dinah, quelque chose approche. Un truc méchant et qui va vite. Moi, je la crois.
Ya da çok daha kötüsü?
Ou pire
Ya da daha kötüsü?
Ou pire
- Daha da mı kötüsü?
- Si grave que ça?
Tüm işler için ya üniversite diploması ya da bilgisayar bilgisi ya da daha kötüsü referans isteniyor.
Il faut être diplômé ou savoir se servir d'un ordinateur... sans parler des lettres de références.
Ya da daha kötüsü...
Ou pire.
Hayır, daha da kötüsü.
Non, pire que ça.
Eğer dengeni kaybedersen geminin direğine bir delik açabilirsin. Ya da daha kötüsü bile olabilir...
En vacillant, vous pourriez tirer dans le mât, ou encore pire.
Ya da, daha kötüsü, onu duraksatacak.
Ou pire encore, le fera hésiter.
Belki de kriterlerin bozulmasındandır. Ya da daha kötüsü, değerlerin.
On manque de critères, ou pis encore, de valeurs.
Ya da daha kötüsü, hiçbir sebep olmayabilir.
Ou pis encore, il n'y a peut-être pas de véhicule.
Ölüm ya da daha kötüsü seni bekliyor.
Tu es presque sur la planche de la mort, ou pire.
Ya da daha kötüsü...
Ou pire encore...
Daha da kötüsü.
Pire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]