Geç kalıyorum traducir francés
526 traducción paralela
Okula geç kalıyorum.
Il faut que j'aille au lycée.
- Saraya geç kalıyorum.
- Je suis attendu au palais.
Geç kalıyorum.
- Il se fait tard.
Hep geç kalıyorum, unutuyorum.
Je suis toujours en retard, j'oublie toujours.
Geç kalıyorum. Siz keyfinize bakın.
Je suis en retard, amusez-vous bien.
Gösterime geç kalıyorum.
Désolée, je suis en retard pour le spectacle.
Ben araziye geç kalıyorum.
Je vais être en retard aux champs.
Belki de öyle yapmalıyım ama... geç kalıyorum.
Peut-être que je devrais, mais- - Il se fait tard, maintenant- -
- Şimdi de... - Bay Macey, köpek maması toplantısına geç kalıyorum.
On m'attend à une autre réunion.
- Temsile geç kalıyorum!
- Je vais être en retard.
- Acele edelim, geç kalıyorum.
- Pressez, je vais être en retard.
Geç kalıyorum!
Je suis en retard!
- Geç kalıyorum.
Je suis en retard.
Geç kalıyorum.
Je suis pressé.
Sınava geç kalıyorum.
Et je suis en retard,
Richard geç kalıyorum.
Richard, je suis en retard.
- Geç kalıyorum.
- Je suis en retard.
- Geç kalıyorum.
- Ce soir...
Geç kalıyorum. - Arnie, hemen geri dön.
- Reviens tout de suite, Arnie.
Geç kalıyorum.
Je suis en retard.
Geç kalıyorum. İşe yetişmem lazım.
Je suis très en retard.
Geç kalıyorum.
Je vais être en retard.
Geç kalıyorum!
Je vais être en retard!
Trene geç kalıyorum.
Je vais rater mon train
- Bak, geç kalıyorum, bu yüzden...
- Écoutez, je suis en retard, alors...
Geç kalıyorum. Konuşma şansımız olmadı.
Je suis rentré tard tous les soirs, on n'a pas eu l'occasion de se parler.
İşe geç kalıyorum. Bana bir iyilik yapar mısın?
Tu sais, je culpabilisais vraiment.
Geç kalıyorum Axel.
Je suis en retard, Axel.
"Çok geç kalıyorum!" dedi Beyaz Tavşan.
Je vais être très en retard! - dit le lapin blanc. -
- Görüşmeye geç kalıyorum.
– Non. J'ai un entretien.
Bu durumda koro çalışmasına geç kalıyorum.
Je suis en retard pour la répétition de la chorale.
Kahretsin, geç kalıyorum.
Putain, je suis à la bourre.
Geç kalıyorum, sadece kahve için vaktim vardı.
Je suis en retard. Je finis mon café.
Biraz geç kalıyorum da.
Je suis un peu en retard.
- Devamlı geç kalıyorum. Devamlı.
Toujours en retard.
Geç kalıyorum.
Il se fait tard.
- Psikologuma geç kalıyorum. - Gitmen mi gerek?
Je vais être en retard chez mon psy.
Mutsuz Aileler Seminerine geç kalıyorum.
Je suis en retard pour mon séminaire de famille dysfonctionnelle.
- Seçeneklerin bitti. Geç kalıyorum.
Tu arriveras à l'utiliser?
İşe geç kalıyorum.
Je vais être en retard.
Sadece biraz geç kalıyorum o kadar.
Je vais être en retard.
Sorun ; vaktimi boşa harcıyorsun ve kontrollerime geç kalıyorum.
Tu me fais perdre mon temps, tu vas me mettre en retard.
Parti toplantısına geç kalıyorum.
J'ai un dîner, une collecte de fonds.
- Liste çok uzun. Geç, kalıyorum.
La liste est longue.
Stüdyoya geç kalıyorum.
Écoute, on m'attend aux studios.
Biliyorum, biliyorum, bu sefer kavga etmedik ama dikkat ettim, geçen akşam sen geç kalınca bunu kendi başıma halledeceğimi sanmıyorum.
- Oui, je sais que, cette fois, on ne se dispute pas. Mais l'autre soir, quand je suis rentré tard, je crois que je ne me suis pas bien comporté.
Her zaman geç kalıyorsun. Bundan hoşlanmıyorum.
Vous êtes toujours en retard, je n'aime pas çà.
Geç kalıyorum.
Ça ne fait rien.
Geç kalıyorum! "dedi Beyaz Tavşan. " Tanrım!
Oh mon dieu!
Eyvah, geç kalıyorum.
Je suis en retard.
İki saatlik yolum var, yarışa geç kalıyorum.
Je dois retourner sur les pistes.
kalıyorum 109
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kalacağım 36
geç kaldık 134
geç kalıyoruz 101
geç kaldığım için özür dilerim 34
geç kaldım 322
geç kaldın 297
geç kalma 88
geç kaldı 43
geç kalmayın 19
geç kalacağım 36
geç kaldık 134
geç kalıyoruz 101