English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hiç şaşırmam

Hiç şaşırmam traducir francés

199 traducción paralela
C'est vrai, il n'est pas là. Bütün bu olanlarla bir bağlantısı ortaya çıkarsa hiç şaşırmam.
Je ne serais pas étonné qu'il soit mêlé à tout ça.
Biliyor musun, Başkan kabineye girmemi teklif ederse hiç şaşırmam.
Il se peut qu'il m'offre un poste!
- Hiç şaşırmam.
- Ça ne me surprendrait pas.
- Çok dert açacak. - Hiç şaşırmam.
- Ça va faire des vagues.
Size de bir fatura takdim ederse hiç şaşırmam.
Je ne serais pas surprise s'il vous le faisait.
Seni geri vermek benim için çok zor olursa hiç şaşırmam.
Je sais déjà que j'en déteste l'idée.
Bu adam evine gittiğinde kutsal kitabı açsa ve şöyle bir göz gezdirse hiç şaşırmam.
Je ne serais pas surpris que, de retour chez lui, il prenne un livre bien précis et s'y plonge dedans.
Bu aralar gelip de niyetinin ciddi olduğunu açıklarsa hiç şaşırmam.
- En fait - Ecoute-moi Je ne serais pas surpris de le voir enfin déclarer ses intentions et solliciter la permission de faire sa cour!
Bu günlerde bir nişan işi çıksa hiç şaşırmam.
Je ne serais pas surprise que cela finisse par des fiançailles.
Onu da başarırsa hiç şaşırmam.
Il pourrait bien y arriver.
Şu kızılderili kız birgün bu kovboyların birçoğunun canına okursa hiç şaşırmam.
Je ne serais pas surprise si l'indienne... s'était tapée toute la bande.
- Kazanırsan hiç şaşırmam.
- Ça ne m'étonnerait pas.
Onları sen öldürmüşsen buna hiç mi hiç şaşırmam.
Cela ne m'étonnerait pas que tu les aies tous assassinés.
Bu olursa hiç şaşırmam, efendim.
C'est en effet un risque.
Öyle ise hiç şaşırmam.
Sérieusement, Extraordinaire Eve, j'y croirais assez.
İngilizler gözetliyorsa hiç şaşırmam.
Les anglais la surveillent peut-être.
artık orada hiç bulunmasam da hiç şaşırmam doğrusu.
Ça m'étonnerait que j'y aille un jour.
Bir sonraki şampiyon o olursa buna hiç şaşırmam doğrusu.
Ça ne m'étonnerait pas qu'il soit le prochain champion.
Uranyum kralı olduğunu görürsem hiç şaşırmam.
Cela ne me surprendrait pas qu'il devienne le roi de l'uranium.
Vickie bir defasında bana demişti ki, "Bu ikisi arasında bir şeyler varsa hiç şaşırmam -"
Comme Vickie m'a dit une fois, je serais pas surprise que...
Eğer üretimleri durdurulursa hiç şaşırmam.
On va cesser d'en fabriquer.
Bilmem, ama olursa da hiç şaşırmam.
Je n'en suis pas sûre, mais c'est probable.
Sabahın bu saatinde uyuyakalmışsa hiç şaşırmam.
- Ça m'étonnerait pas qu'il soit endormi à cette heure matinale.
- Hiç şaşırmam.
- C'est fort possible.
Bunun arkasında Jewel Mayhew'in olduğunu duyarsam hiç şaşırmam.
Je ne serais pas étonnée d'apprendre que Jewel Mayhew soit derrière tout ça.
Buralarda olursa hiç şaşırmam.
Quelque chose de ce genre...
Genellikle hedeflerimi hiç şaşırmam. - Merhaba.
Normalement, je ne rate jamais ma cible.
Şayet bir yerlerde aranıyorlarsa hiç şaşırmam.
Ça ne m'étonnerait pas qu'ils soient recherchés.
Kocanın bir metres tuttuğunu duysam eğer, hiç şaşırmam.
Je ne serai pas surprise si demain j'apprends que votre mari fréquente en secret une femme légère, non.
Buna hiç şaşırmam.
Je n'en doute pas.
Birisi. Âşıktım derse hiç şaşırmam.
Il serait amoureux, ça m'étonnerait pas.
Akrabanız olduğunu söyleyecekseniz, buna hiç şaşırmam!
Je ne serais pas surpris d'apprendre que c'est un parent à vous!
Öyleyse hiç şaşırmam.
Ça ne m'étonnerait pas.
Hiç şaşırmam.
- Ça vous étonnerait?
Uyuşturucu müptelası Goering'e hiç şaşırmam. Ama, Himmler... Cesur ve sadık Heinrich!
CE DROGUÉ DE GOERING, PASSE ENCORE, MAIS HIMMLER, MON FIDÈLE HEINRICH!
İnsanlar aile hayatını, aile kurumlarını hiçe saymaya başladı, ve biz farkına bile varmadan, zenci ile beyazın evlendiği günler gelirse hiç şaşırmam.
On commence aujourd'hui par se moquer de la famille. Bientôt on jettera tout par-dessus bord et on se mariera entre Blancs et Noirs!
Gece biraz yağmur yağarsa... hiç şaşırmam.
Et je ne serais pas surpris qu'on ait un peu de pluie ce soir.
Çılgın bir aşığın işlediği suç ise hiç şaşırmam.
Ce peut être n'importe qui, il est peut-être encore ici.
Orada çıkarsa hiç şaşırmam.
- Je n'en serai pas surpris.
Uyuşturucu kullanıyorsan hiç şaşırmam.
Reste tranquille quand je te parle. Ça m'étonnerait pas que tu prennes de la drogue.
Eğer Rosy, Kellman ve Frank'in kızına neler olduğunu açıklarsa hiç şaşırmam.
Je suis sûr qu'il y a un lien avec la disparition de Rosy Kellman et le fils de Franck.
- Dün gece içtiklerinden sonra hiç şaşırmam!
- Vu ce qu'elle a bu...
Tabii. Şimdiye kadar kaçmışsa, hiç şaşırmam.
Je ne serais pas étonné s'il était parti.
Eşini Yorkshire'da bırakmak için bir mazeret uydurursa hiç şaşırmam. Eve erken döner, ve yeni yıl da bir yaygara ile başlar.
Je ne serais pas surpris qu'il trouve une excuse pour laisser sa femme... dans le Yorkshire, pour retourner tôt et commencer le Nouvel An par une baise.
Ve çoğunlukla olduğu gibi, burada da evlilik didişmesinin kaynağı parasal nedenlerse hiç şaşırmam.
Et comme toujours, je ne serais pas surpris si la source de tes problèmes conjugaux était d'ordre financier.
Ona bu şekilde ulaşmışlarsa, hiç şaşırmam.
Ils l'ont sûrement eue avec ça!
Oscar, sana duygusal bir şiir okumaya başlarsa hiç şaşırmam.
Je ne serais pas surpris... si Oscar se mettait à vous lire de la poésie.
Hayatımda hiç bu kadar şaşırmamıştım. İlaç gibi geldi.
C'est vraiment une surprise extraordinaire!
Hayatımda asla hiç bu kadar şaşırmamıştım.
De ma vie, je n'ai jamais été aussi surpris.
Hiç şaşırmam.
Ça ne m'étonnerait pas.
Hiç bu kadar şaşırmamıştım.
Je n'ai jamais été si surprise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]