English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hiç şüphe yok ki

Hiç şüphe yok ki traducir francés

143 traducción paralela
Hiç şüphe yok ki gittikçe yaşlanıyorum.
Ah! mon Dieu... J'ai beau dire et beau faire, je vieillis.
Hiç şüphe yok ki kardeşin sana benim öykümü anlatmıştır.
"Ton frère t'a sans doute parlé de... " mon histoire.
Leydi Henrietta hiç şüphe yok ki sizin için yaptıklarından dolayı mutlusunuzdur.
Réalisez-vous que j'ai fait mon possible pour vous?
Hiç şüphe yok ki, birliğinizin derecesi, gezdiğimiz askeri kurumlar... arasında listenin başlarındayer alıyor.
Votre fort se place indubitablement en tête des établissements militaires que nous avons visités.
Hiç şüphe yok ki selefinin ölümüne tüm kalbiyle ağlıyor.
Depuis la mort de Sa Seigneurie, il semble avoir le cœur bien lourd.
- Hiç şüphe yok ki!
Sans aucun doute.
Hiç şüphe yok ki Ushitora, onun sağ kolu, bu konuda onunla aynı fikirde değildi.
Ushi-Tora, son bras droit, ne l'entend pas de cette oreille.
Hiç şüphe yok ki bu kulübede...
Vous résidez sans doute à l'auberge.
Motome hiç şüphe yok ki durumu bana anlatmak istemiş ve yapılabilecek diğer şeyleri bana bırakıp Iyi evine dönmeden önce oğluna yapabileceği son şey için uğraşmak istemişti.
Quoi de plus normal que de vouloir accourir? Une fois ses affaires réglées, il serait revenu ici.
Hiç şüphe yok ki iki taraf da daha iyi sonuçlanabilecek bir şekilde davranabilirdi.
N'y avait-il pas une solution mieux appropriée?
Hiç şüphe yok ki o piçin babası Tom!
J'en jurerais, Tom est le pére du bâtard.
Hiç şüphe yok ki geneleve gidiyor, fakat o kim acaba?
Je parie qu'il va à la maison close. Qui peut bien être à l'intérieur?
Hiç şüphe yok ki bu evde bir ruh var.
Pour moi, ça ne fait aucun doute, il y a un esprit dans cette maison.
Hiç şüphe yok ki bu adam, yani Nathaniel Benton, ülkemize sözümona dostça bir bilimsel araştırma için gelmiş gözükürken gerçekte maaşlı bir sabotajcıydı.
Il ne fait donc aucun doute que cet homme, Nathaniel Benton, qui est venu dans notre pays, soi-disant pour une mission scientifique amicale, est en réalité un saboteur professionnel.
Hiç şüphe yok ki hepsinde
Sans aucun doute.
Bu parlak misyondan sonra, hiç şüphe yok ki seni Albay yapacaklar.
Après cette brillante mission, aucun doute. Vous serez nommé Colonel.
Hiç şüphe yok ki Elmyr gibi bir sahtekar... nereden baksanız 22 yıl hapis cezası yerdi.
Un vrai Paganini. Il est étonnant qu'un faussaire comme Elmyr ait pu garder l'impunité pendant 22 ans.
Buna hiç şüphe yok ki... Meta gezegeninde düşündüğümüz gibi hayat olabilir.
Il n'y a aucun doute, la planète Meta peut supporter la vie, telle que nous la connaissons.
Hiç şüphe yok ki, birazdan o da dönecek.
Elle ne vas pas tarder à revenir.
Hiç şüphe yok ki bu olay Rupert Pupkin'in bütün evlerde tanınmasına yol açtı.
Le nom de Rupert Pupkin est désormais connu de tous.
Ve asıl amacı hiç şüphe yok ki... kötülük yapmaktır.
Et son intention principale est sans aucun doute... de faire le mal.
Hiç şüphe yok ki ben de sizi hayal kırıklığına uğratacağım.
Je vous décevrai aussi, sans aucun doute.
Ne yazık, hiç şüphe yok ki yaşayacak.
Hélas, il survivra, sans doute.
İşte bu Brummer'in yeğenimden bir de çocuğu olmuş ve hiç şüphe yok ki yeğenim naçizane benden laf arasında bahsetmiş olmasına rağmen kız üzerinde o kadar büyük etki bırakmışım ki vaftiz adını Jacob koymuşlar.
Maintenant cette Brummer a eu un enfant de mon neveu, lequel a reçu en baptême le nom de Jakob, sans doute en pensant à mon humble personne, laquelle, même dans les allusions forts accessoires de mon neveu, doit avoir fait grosse impression sur cette fille.
Öyle göründüğüne hiç şüphe yok ki, bu evrak dün akşam 7.30 ile 11.30 arasında alındı, peki ya şimdi nerede olabilir?
Il ne fait aucun doute que ce document ait été volé entre 19 h 30 et 23 h 30 hier soir. Où peut-il être maintenant?
Hiç şüphe yok ki, bağlantı kurmanıza yardımcı olan Ariana oldu.
Pour le ramener à l'infirmerie, il faut réparer l'ordinateur. L'ordinateur?
Hiç şüphe yok ki, size randevu verip, sizi dinleyecek.
Elle acceptera sans doute de vous recevoir. Et elle vous écoutera.
Yaşasaydı, hiç şüphe yok ki bir gün Konsey'e başkanlık edecekti.
Il est certain que s'il avait vécu, il aurait dirigé le Conseil.
Böyle adamların kanatları olsa, hiç şüphe yok ki, gökyüzünden gelip cennetin bomboş olduğunu anlatırlar!
Si cet homme avait des ailes, nul doute qu'il reviendrait du Ciel... en le disant vide.
Londra'dan trenle ayrıldık ve fırtınalı bir gecede Manş Denizi'ni geçtik. Hiç şüphe yok ki bu fırtına Kont'un yolculuğundan geriye kalan bir şeydi.
Nous avons traversé la Manche par une mer démontée par le passage du navire du Comte.
Harry melekler korosunu duyacak, ve hiç şüphe yok ki, Tom herkese bunu zehir edecek.
Harry va entendre le choeur des Anges et sans aucun doute, Tom va tout gâcher.
Düşman sadece uyukluyor. Hiç şüphe yok ki Gotham'ın vatandaşları hakkında karanlık ve kötü rüyalar görüyor.
Mais la bête ne fait que somnoler... et nul doute qu'elle rêve de mauvais coups contre des honnêtes gens de Gotham.
Hiç şüphe yok ki, bunu suikasti yapan kişinin suratından kaptı.
Il ne fait aucun doute, il a dû l'arracher... à son assassin.
Hiç şüphe yok ki Müfettiş içinde bulunduğunuz durumu size açıkladı ve sizde bulunduğunuz pozisyonun ciddiyetini biliyorsunuz.
L'inspecteur vous a sans doute expliqué les faits. Vous êtes dans une situation grave.
Hiç şüphe yok ki, aynı sebepten Profesörde yediğinden daha fazlasını mutfağa geri gönderdi.
C'est aussi pour cela que le plateau du professeur est aussi plein en retournant en cuisine.
Hiç şüphe yok ki burada kendi başınıza olsaydınız, Mr. Holmes, farklı bir çözüm uygulardınız.
Si vous aviez été seul, vous auriez trouvé une toute autre solution.
Hiç şüphe yok ki, sizin gibi cesur bir adamı tehdit etmek, aptalcaydı.
C'était idiot de ma part de menacer un homme de votre bravoure.
Hiç şüphe yok ki, onun sadakatini kazanmak için, hayatını bağışlamış.
Tieran l'a épargné afin de le gagner à sa cause.
Bay Hunt, efendim,... o araştırmaları ben de duydum ve hiç şüphe yok ki, hepsi doğru.
M. Hunt, monsieur, j'ai entendu parler de ces études qui sont sans aucun doute véridiques.
Beyler, hiç şüphe yok ki işin parası da iyi.
Je suis d'accord, c'est bien payé.
Hiç şüphe yok ki, bütün haypospreylerin üzerinde yağlı kalıntılarınızı, ve bütün konsolların üzerinde deri parçalarınızı bırakmışsınızdır.
Vous avez sûrement laissé vos résidus huileux et vos secrétions contaminées sur chaque console.
Hiç şüphe yok ki, Steve bazen alçağın teki olabiliyordu.
Steve pouvait être un chien, c'est sûr.
Ama kazananlar için bu, hiç şüphe yok ki hayatlarını ebediyen değiştiren bir olay oluyor.
Mais les gagnants verront leur vie changer à tout jamais.
Hiç şüphe yok ki, bu harika bir şey.
Qu'en dites-vous?
Üzgünüm ki sendeki şans bende hiç olmayacak. Evet. Buna şüphe yok.
En effet, je suis verni...
Komiser bunda hiç bir şüphe yok. Şunu bilmelisiniz ki Mr.Denver ve ben... başkalarıyla düşüp kalkan... hafif insanlar değiliz...
Si un doute subsiste, lieutenant... vous devriez savoir que M. Denver ou moi ne faisons pas partie de ces gogos... qui ont des liaisons romantiques avec d'autres personnes.
Hiç şüphe yok ki -
Je n'ai aucun...
Ayrıca, adamı otelde sarhoş ettiğinden hiç bahsetmemen ki bundan hiç şüphe yok malum kendi ağzınla söyledin buraya tek başına geldiğini ama tek başına dönemeyeceğini ve adam da koridorlarda misafiri olduğunu bağırmış dört yana.
De même que tu veux taire que tu as rendu l'homme ivre ici dans l'hôtel, ce qui ne fait pas le moindre doute, car tu as toi-même reconnu qu'il est venu seul, mais ne pouvait s'en aller seul, et il a lui-même crié dans le dortoir qu'il est ton invité.
Ama şüphe yok ki bunlar hiç kimseye.
Mes ceux-ci, sans doute... Ne l'ont jamais été.
Hiç süphe yok ki General Merville tarafından kızı Violet ile evliliğimi engellemek için tutuldunuz?
C'est sans doute le Général Merville qui vous a engagé pour m'empêcher d'épouser sa fille Violet?
Hiç süphe yok ki bunlar hayatinizda aldiginiz... en mahrem, en kisisel, en zor kararlar olacak.
Je comprends que ces décisions seront certainement les plus intimes, les plus personnelles, les plus difficiles de toute votre vie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]