English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Katıl

Katıl traducir francés

22,265 traducción paralela
Katılıyorum.
Je suis d'accord.
Bana ve oğluma katılın!
Joignez-vous à moi... et mon fils!
Neden beni kitap kulübüne katılmaya davet ediyorsun?
Pourquoi ne pas l'inviter à joindre ton club de lecture?
A.A.C. için seçmelere katıldık. Amerika Akapella Yarışması.
Nous auditionnions pour l'A.A.C., la All American A Cappella Competition.
O kaza başıma gelen en iyi şeydi, çünkü hapishaneye gittiğim de temizlendim, N.B.P'ye katıldım ve...
L'accident a été la meilleure chose qui me soit arrivée, parce qu'en prison, je me suis sevrée, je me suis liée avec le N.B.P. et...
Bizim ilk katılımcılarımızdan biriydi.
Elle était l'une de nos premiers participants de la prison.
Giriş sınavına katılmak için içeri gizli gizli girmek zorunda kaldım.
J'ai dû me faufiler juste pour passer l'examen d'entrée.
Donanmaya mı katılıyorsun?
Tu rejoins les navy?
Bay Jaggers, toplantıya ilâve olarak iki katılımcı daha katılacak.
On a juste deux participants en plus à notre réunion.
Onun da katılımının yatıştırıcı bir etkisi olacağını düşündüm.
Sa présence pourrait être d'une influence apaisante.
Sen katılıyor musun?
Tu participes toujours?
- Katılıyorum.
Je suis d'accord.
Serserie ekibe katıl o zaman Ike.
BADASS BRIAN : Joignez l'équipe Badass, Ike.
Şimdi tövbe edin ya da cehennemde onlara katılın!
Vous vous repentez maintenant, ou vous les rejoindrez en Enfer!
Ama eğer hala kralınız olsaydım, hepinizi bu adamın ordusuna katılması için zorlardım.
Mais si j'étais toujours le Roi, je forcerais chacun d'entre vous à joindre l'armée de cet homme, pas parce que j'étais un tyran et un terrible meneur qui accueillait des batailles de bébés, je réalise maintenant que c'est bizarre et pas si divertissant,
Ayağa kalkmıştı ve katılmak istediğini söylemişti.
de l'élection? Elle s'est levée, s'est engagée à me joindre.
Şu katılıma bakın!
Voyez cette affluence!
Takıma katıl.
Rassemblez votre équipe.
Katılıyorum.
Tout à fait d'accord.
... Cabal operasyonularına katılmış ve Karakurt adıyla bilinen kişi gözaltına alındı. OREA bombalaması ile bağlantısı araştırılıyor. Ne?
... un complice supposé de la Cabale, Karakurt a été emprisonné en relation avec l'explosion de l'OREA...
Sonuna kadar sana katılıyordum.
J'étais d'accord pour tout jusqu'à cette phrase.
Eğer bu yüzden mirasa katılırsam olabilirim.
Je le serai, si ça me met sur le testament.
Bize katıl.
Rejoins-nous.
Yeni katılımcımızı fark etmişsinizdir.
Vous avez tous remarqué nos nouveaux membres.
Bu yıl triatlona katılabileceğini sanmıyorum ama gelecek yıl katılabilir. Kalp pili istediği hayatı yaşamasına engel olmayacak.
Et bien, je ne pense pas qu'il fera un triathlon cette année, mais l'année prochaine est une réelle possibilité, et cela ne l'empêchera pas de vivre sa vie.
Eğer iş arama ödeneği işlemlerine devam etmek istiyorsanız buna katılacaksınız.
Vous y assisterez si vous voulez bénéficier de l'allocation demandeur d'emploi.
- Katılıyorum.
- Je ne conteste pas, je...
"Washington Post" bildiriyor... Eroinle mücadeleye katılan önemli rütbedeki bir memur hakkkında birçok şikayetin sonucunda bir iç soruşturmanın açıldığı söyleniyor.
Le "Washington Post" rapporte que une enquête interne a été lancée aujourd'hui poussée par un nombre de plaintes à propos d'un officier haut placé impliqué dans cette équipe spéciale pour l'héroïne.
Reddington'un dediğine göre katılımcılardan biri seyahate hazırlanıyor. Bekle.
Selon Reddington, il prépare le voyage d'un des participants.
- Beyler bize katılın lütfen.
Messieurs, joignez vous à moi. S'il-vous-plaît.
Normalde sana katılırdım. Ancak Caretaker'ın sistemi açığa çıktı ve FBI onu arıyor.
Je comprends, mais le système du Gardien est compromis et le FBI le cherche.
Citizens United'a katılana kadar erişilmezdi.
Elles l'étaient. Jusqu'à Citizens United.
Herhangi bir katılımdan temize çıkmadı ama bölge savcısı bir suçlama getirmiyor.
Il n'est pas écarté des implications possibles, mais le procureur ne portera pas l'affaire au tribunal. Est-il toujours suspect?
Eminim Piscatella da bana katılırdı tabi burada olsaydı.
Je suis sûr que le capitaine Piscatella serait d'accord avec moi, s'il était là.
- Katılıyorum. - Hey...
D'accord.
Hayır, dediğine aynen katılıyorum.
Non, elle a raison.
Öyle bir şey olsaydı ben katılırdım.
S'il y avait une manif, j'y participerais.
Ben bile katılırdım.
Même moi j'y participerais.
Bize katılır mısın?
Tu veux participer?
Katılıyorum.
- Absolument.
Zemin altı bir bodrum katı manyak karı oraya Sessiz Yer diyor çünkü bunlar yeterince psikopatça değil ya.
Un sous-sol avec un sol en terre battue cette conne l'appelle la pièce silencieuse, parce que c'est déjà pas assez psychotique.
Okulun oldukça katı bir okuldan alma politikası vardır fakat bugün o nöbetçinin ilk günüydü.
L'école est très strict par rapport au ramassage, mais c'était le premier jour de l'agent.
- Katılıyorum.
- Je suis d'accord.
- Allison Gaines. Federal Polis katı terkedecek ve ikinize biraz mahremiyet sağlayacak.
Les Marshalls vont quitter l'étage et vous laisser ensemble.
Tüm katı kapattırıyorum.
J'ai bouclé tout l'étage.
Şiddet suçları ve cinayetler geçen yıldan bu yana iki katına çıkmış.
Les crimes violents et les meurtres ont augmenté de 200 % par rapport à l'an dernier.
Aşağı katı Pokemon ile doldurdum.
J'ai rempli l'étage de Pokémons.
Bu bine bir nükleer patlamanın dört katına dayanabilir.
L'immeuble peut résister à un choc égal à quatre explosions nucléaires.
Katılıyorum.
- Exact.
- Katılıyorum.
- Il a raison.
Camille, bina hakkındaki her şeyi incele, kat planları, şemalar, erişim kodları.
Camille, récupère tout ce que tu peux sur l'immeuble, plan des étages, schémas, codes d'accès.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]