English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kuralları biliyorsun

Kuralları biliyorsun traducir francés

487 traducción paralela
Kuralları biliyorsun.
Tu connais nos lois.
-... giysileriyle. - Kuralları biliyorsun demek.
Je vois que vous connaissez les règles.
Haydi. Kuralları biliyorsun. Seninle üç kere dans ettim.
Nous avons déjà dansé 3 fois.
- Çünkü biz başlamadık. Kuralları biliyorsun.
Parce que nous ne dansons plus.
Kuralları biliyorsun. İyi bir asker emirlere itaat eder.
Un bon soldat obéit aux ordres.
Ama kuralları biliyorsun.
Mais tu connais la règle.
Kuralları biliyorsun.
Tu le sais bien!
Kuralları biliyorsun.
Tu le sais bien.
Kuralları biliyorsun.
C'est le règlement :
Kuralları biliyorsun. Kural kuraldır.
C'est le règlement!
- Otto, kuralları biliyorsun.
- Tu connais les règles.
Kuralları biliyorsun.
Vous connaissez les règles.
Kuralları biliyorsun, Tanrı aşkına!
Tu connais les règles, bon sang!
Kuralları biliyorsun, Frank.
Tu connais les règles.
İş işten geçtiğinde de sakın arama, kuralları biliyorsun.
Et n'appelle pas quand il sera trop tard. Tu connais les règles.
Kuralları biliyorsun.
Tu connais les règles.
Kuralları biliyorsun.
Tu connais nos règles.
Kuralları biliyorsun.
- Tu connais la règle.
Kuralları biliyorsun
Vous connaissez les règles
Kavgadan önce itişme yok. Kuralları biliyorsun, maymun suratlı.
Pas de grogne avant la baston, fesse d'huître.
Kuralları biliyorsun.
Tu connais le règlement.
Kuralları biliyorsun, değil mi?
Tu connais les règles?
Kuralları biliyorsun Jimmy.
Tu connais les règles.
Evet ama kuralları biliyorsun. Gizli görevde iken, yüzümüzü gizlememiz gerekiyor.
C'est la règle : un travail en sous-marin se fait camouflé.
Kuralları biliyorsun. Korumaya vakit ayırmazsan, araştırma yapamazsın.
On ne fait pas de la recherche sans faire d'abord de la protection.
Sana gelince, kuralları biliyorsun. Bir cinayete şahit olur olmaz arkasından gelecek araştırmalara katılamıyorsun.
Concernant votre participation dans cette affaire... vous savez qu'étant témoin d'un meurtre... vous ne pouvez participer à l'enquête.
Seni pislik, kuralları biliyorsun değil mi?
Petite ordure, tu connais la rêgle, non?
Kuralları biliyorsun.
Vous connaissez les lois.
Kuralları biliyorsun.
Tu connais les rêgles.
Tamam Morn, kuralları biliyorsun.
Vous connaissez le règlement, Morn.
- Bakıyorum da bütün kuralları biliyorsun.
- Vous connaissez vos Devises.
- Gerçekten kuralları biliyorsun.
- Vous connaissez bien vos Devises.
Biliyorsun, bu olaydan ötürü başım belaya girebilir... Sivilleri vurmak, savaşın kurallarına aykırı.
Ils vont le sentir passer, c'est contraire aux règles de tirer sur des civils.
Savaş kuralları, biliyorsun.
C'est interdit par les usages.
Düşmanla işbirliği konusundaki kurallarımızı biliyorsun.
Il est interdit de parler à l'ennemi.
- Oyunun kurallarını biliyorsun.
Allons, David, tu connais les règles du jeu.
- Kralın Kuralları Kitabı'nı biliyorsun demek?
- Vous connaissez bien le code militaire.
O kurallar bu bina için yeterli değil, ve bunu sen de biliyorsun.
inspecté et approuvé. Le règlement n'est pas assez pour ce type de bâtiment, vous le savez.
Biliyorsun yeni kurallar gereği müfettişsen polis arabasıyla devriyeye çıkabilirsin.
Vous savez que... être inspecteur selon les directives du Maire... consiste à se balader en voiture.
Telefon konuşmaları ile ilgili kurallarımızı biliyorsun. Şahsi ve diğerleri için.
Vous connaissez notre position sur les appels, personnels ou non.
Benim kurallarımı biliyorsun.
Tu connais l'avis du colonel aussi bien que moi.
Oyunun kurallarını biliyorsun.
Tu connais la règle du jeu.
Sen sadece toplumun et hakkındaki katı kurallarını biliyorsun.
Mais tu t'en tiens à ce qu'approuve la société.
Biliyorsun, Koşan Adam'ı ben yarattım. Ama kuralları ben koymuyorum.
Tu vois, j'ai créé Running Man, mais je ne fixe pas les règles.
Ask erlik Kuralları hakkında ne biliyorsun?
Qu'est-ce que v ous rne chantez, avec v otre code?
Kuralları benden iyi biliyorsun.
Vous connaissez les règles.
- Sanırım, eğer hayatı kurallarına göre yaşasaydım, ama biliyorsun ki yaşamıyorum.
- Sans doute... Si je me pliais aux règles, ce que je ne fais jamais.
Ama burada ailenin kurallarını kimin uyguladığını biliyorsun.
Ne me dis pas que tu as oublié qui a le droit de punir, ici. Tu devrais le savoir.
Kurallarımı biliyorsun. Altıdan sonra beyefendilerin girmesi yasak.
Vous connaissez les règles, pas de gentleman après 18 h.
Kulüp kurallarını sen de benim kadar biliyorsun. Kızılderililer giremez.
Tu connais le réglement de la maison : pas d'Indiens.
Türler arası ilişkiler hakkındaki kuralları biliyorsun.
Vous connaissez les règles concerant le croisement des espèces.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]