Kâh traducir francés
21 traducción paralela
- Kâh orada, kâh burada.
- Un peu partout.
Onda garip bir şeyler vardı kâh asabiyet...
Ce garçon avait quelque chose... une certaine nervosité.
... kâh şefkât ve belirsizlik! Ve ben anlayamadım. Şiir yazan bu çocuğun neden başka şeyler beceremediğini anlayamadım.
II était tendre, incertain, et je ne comprenais pas pourquoi un garçon qui écrivait de tels poèmes semblait incapable de rien faire d'autre.
Bildiğiniz gibi, dün gece boyunca ve bugün ayaktakımı kalabalık, kâh şakıyıp, kâh böğüren patavatsız Mesihlerini dinlemek için köy yollarından adeta akıyor.
Comme vous le savez, hier soir et aujourd'hui, la légion de la sainte populace est sortie en masse de sa campagne profonde pour venir écouter les beuglements de son messie bien dodu.
Ve bu özerk eyaletin kanun yapıcıları, bu zehir işportacılarının kâh kitaplarda, kâh şişelerde satmaya çalıştıkları ürünleri etiketleme dayatmalarına karşı akıl sahibi davrandı.
Or les législateurs de cet Etat souverain ont eu la sagesse d'exiger que les revendeurs de poison, en bouteilles ou en livres, étiquettent clairement le produit qu'ils tentent de vendre.
Kâh saklanırsın kâh yakınını gömersin, kâh seni gömerler.
tantôt tu te caches, tantôt tu enterres un proche, et tantôt on t'enterre, toi...
Kâh orada, Kâh burada, ha? Peki, biz de yer değiştiririz öyleyse. Şöyle gelin, gelin beyler.
Eh bien, changeons de place!
Hindistan'ın kâh bir ucunda kâh öbür ucunda.
Il se déplace en Inde.
Kâh robotsu hareketler, kâh fazla içten bakışlar.
Des gestes légèrement automatisés, ou excessivement expansifs.
Harold'ın hayatı, kâh önemli, kâh sıradan ânlarla doluydu.
La vie d'harold était pleine d'instants marquants et banals.
Kazık, sahtekârlık, dolandırıcılık kâh hapiste kâh dışarıda.
Arnaques, fraudes, nombreux séjours en taule.
Olivia Hamilton onun tek çocuğuymuş ve kız babası için elinden geleni yapmış. Fakat yıllarca kâh hastanelerde kâh sokaklarda yaşamış.
Olivia Hamilton était fille unique, et elle a fait ce qu'elle a pu pour s'occuper de lui, mais il ne restait pas en institution, mais dans la rue depuis des années.
Benim için oyun bitti, kâh mat.
Pour moi c'est jeu, set... et match.
" Kâh içerde, kâh dışarıda...
" À l'intérieur et à l'extérieur!
Kâh pantolonlu kâh değil, hepsi size eskortluk yapıyor.
Elle vous escorte dans leurs culottes! Les hommes!
Kâh ringin içeridesin, kâh dışında.
Échouer dans l'arène et hors de l'arène.
"Eğlenin, para kazanın" ve kâh tamamen uydurduğun kâh başkasından çaldığın bir ton başka saçmalık.
"S'amuser, faire du fric." Et un tas d'autres bêtises que tu as inventées ou volées à quelqu'un d'autre.
Birkaç gündür kâh uyuyup kâh uyanıksın.
Tu as été conscient et inconscient depuis quelques jours.
Seyahatin kâh sakin kâh fırtınalı zamanları esnasında zulüm patlak verdiğinden bu yana geçen yirmi seneyi etraflıca muhakeme ettim.
Durant notre voyage, dans le calme et la tempête, j'ai réfléchi aux 20 ans qui ont passé depuis le début des persécutions.
Yumuşak G'yle biten "Kâh Yağ Alfred" i mi diyorsunuz?
"Majeur-d'Homme et Doigt d'Honneur"?
Kâh yatakta kâh yatak dışında en güzel gecemi yaşattın bana.
Au lit et en dehors.
kahn 25
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahve içer misin 28
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23