English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ M ] / Madem öyle

Madem öyle traducir francés

1,196 traducción paralela
Madem öyle zavallı adamdan daha ne istiyorsun?
Que vous faut-il de plus?
Madem öyle, sende arabandaki çıkartmayı çıkarırsın artık, Al,
Al, tu pourrais retirer l'autocollant sur le pare-chocs qui dit :
Aman ne güzel, Peg, Madem öyle bedava peynir için kuyrukta beklerken bayrağı tepemize dalgalandırmak görevi senindir.
C'est bien, Peg. Ce sera toi qui porteras le drapeau, quand on fera la queue pour avoir du fromage gratuit.
Madem öyle, onlara kırıntı de bakalım.
Tu peux appeler ça des miettes, bien sûr.
Madem öyle çağır onu.
Appelle-la.
Madem öyle kadeh kaldıralım. Evet kaldıralım.
Harvey, tu nous fait un petit discours?
- Madem öyle neden istemedin?
Tu pouvais pas le dire?
Madem öyle, sana bir özet yapayım.
Bon, je vais te résumer ça vite fait.
Madem öyle diyorsun- -
Si vous le dites.
- Madem öyle senin ne işin var?
- Qu'est-ce que vous faites ici alors?
İyi. Madem öyle sen altınının bir kısmını Kelly'ye ver.
T'as qu'à partager ton or avec Kelly.
Tabi. Madem öyle neden saat dokuzda evdesin?
C'est pour ça que tu rentres à 21 h?
Madem öyle neden benden sana "peder" dememi istiyorsun?
Pourquoi tu voulais que je t'appelle père?
Madem öyle, bu nazik ve cömert teklifinizi kabul ediyorum.
Alors, j'accepte votre offre généreuse.
- Madem öyle, ben de O'nu sevmiyorum.
Que moi non plus je ne l'aime plus.
Pekala, madem öyle... Frederick Ross'u bilerek ve isteyerek öldürdüğünü ispatlamayı hedefliyorum.
Je vais démontrer que vous avez descendu Ross avec préméditation.
Tamam, madem öyle diyorsun, öyle olsun.
T'as quelque chose sur le feu?
Madem öyle, bir bakalım.
Eh bien, voyons voir...
- Madem öyle... patron sizsiniz.
- Si vous le dites. Vous êtes en charge.
Peki, madem öyle diyorsun imzalayayım.
D'accord, je vais signer.
Madem öyle başka bir şey deneriz!
Voyons autre chose.
Madem öyle bazı hazırlıklar yapacağım. Güzel.
Tante Yee et moi, on va préparer le mariage.
Çünkü benim programım başlayacak. Madem öyle mutfak saatini 3 diakikaya kurayım da için rahat etsin.
Si ça peut te rassurer, je lance le minuteur sur 3 minutes.
Pekala, madem öyle düşünüyorsunuz size söyleyecek bir şeyim var.
Si c'est ce que vous pensez j'ai quelque chose à vous dire.
Madem öyle diyorsun.
D'accord. Si c'est ce que tu veux.
Madem öyle, peki!
Que tu crois!
Ama madem öyle diyorsun... gider bakarım.
Mais puisque tu le dis, très bien. J'irai regarder dans mes chaussures...
Madem öyle, bu durumda ben Fransa'ya dönüyorum.
Dans ce cas, je pars pour la France.
- Bu bayan Gildersleeve, uzaktan bir akrabam kendisi. - Madem öyle...
C'est Melle Gildersleeve.
Madem öyle mümkün oldukça az konuşmanın tadını çıkaralım.
Alors nous devrions profiter pour en dire le moins possible.
Madem öyle, tüm o bakım ekiplerinin yanaşma çemberinde ne yaptığını bana söyleyebilir misin?
Alors dis-moi ce que font ces hommes qui travaillent à l'anneau d'accostage.
İmalarımı yerine getiremedin değil mi, madem öyle, artık bu şekilde hallolmak zorunda.
Vous n'avez pas voulu écouter, alors je n'ai plus le choix.
Madem öyle, yanıldığıma sevindim.
Je suis ravi que ce ne soit pas le cas.
Pekala, madem öyle Garak'la başlayalım.
Très bien. Commençons par lui.
Madem öyle, teoride mümkün.
Théoriquement, c'est possible.
Madem öyle, neden Shakespeare'in en popüler oyunu?
Alors pourquoi est-ce la pièce la plus populaire de Shakespeare?
Madem öyle burada tek başına otur.
Reste ici toute seule, si ça te chante.
Madem öyle, ceza olarak 20 kere yazacaksın.
Ecrivez 20 fois :
Madem öyle şunları takın bakalım.
Vous allez tous mettre ça.
Madem öyle diyorsun, Allah'a bir şey soracağım.
"If you say so, today l'II ask God for something"
Tamam, madem öyle öldür beni.
Alors, tue-moi.
Madem öyle neden korkuyorsun, Shakiri?
Que crains-tu donc, Shakiri?
- Madem öyle, şuna yardım -
Eh bien, en fait, si tu...
- Madem öyle sen git.
- Alors, va-t'en.
Madem ki öyle söyledi, ben de saçlarımı kesmeliyim.
S'il le pense, je dois le faire.
- Lütfen! - Ama madem cehennemde yaşamayı hayal ediyordu, Mimi'ye öyle sıcak bir cehennem verecektim ki o bile çıkmak isteyecekti.
Puisqu'elle voulait l'enfer, je le rendrais si infernal qu'elle renoncerait d'elle-même
Madem öyle işte böyle!
Nous ne pouvons pas nous rendre!
Öyle olsun. Kendi başıma giderim madem.
Alors je pars tout seul.
- Madem öyle...
- Dans ce cas...
Madem oyun oynamak istiyorlar, öyle olsun.
- Quoi?
Öyle olsun madem.
La prochaine fois, alors.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]