English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne düşündün

Ne düşündün traducir francés

1,373 traducción paralela
Ne düşündün Eric?
Que croyais-tu, Erik?
Sence Tobi benden hoşlanıyor mu? Bizi birlikte gördüğünde onun hakkında ne düşündün?
Dis moi, est-ce que tu crois que Tobi m'aime, quand tu nous vois ensemble?
Ev hakkında ne düşündün?
Que penses-tu de la maison? Superbe.
Ve Darcy hakkında ne düşündün?
Et que penses-tu de Darcy?
Veronica'yı ilk gördüğünde onun hakkında ne düşündün?
Qu'as-tu pensé de Veronica à votre première rencontre?
Onlarla ilgili ne düşündün?
C'était quoi, pour vous?
Seçici komiteye saksafon çaldım. Sen ne düşündün?
En taillant une pipe aux membres du jury.
Hey, Nick, ne düşündün?
Hé, Nick, qu'en as-tu pensé?
Sen ne düşündün... İlişkilerini kesmeni veya Hara-Kiri yapmanı mı isteyecektim?
Tu pensais que j'allais t'annoncer... la fin de ta lignée ou demander de te faire Hara-Kiri?
Ne resmedeceğini düşündün mü?
Tu sais ce que tu vas peindre?
Ünlü Yunan filozoflarının ne düşündüğünü biliyor muydun? Bunu düşündün mü?
Tu veux savoir... ce qu'en pensaient... les grands philosophes grecs?
Bunu ne kadar sürdürebileceğini düşündün, Manny?
Tu pensais qu'on serait dupes?
Valera, hiç düşündün mü, insanlar yaşlanmaktan niye bu kadar korkuyor? Ne demek istiyorsun?
A ton avis, pourquoi les gens ont si peur de vieillir?
Alt kısımdan ne haber? İyi düşündün.
On aura peut-être des empreintes en dessous.
Yakayı ele verdiğinde ne olacağını hiç düşündün mü?
Que croyez-vous qu'il va vous arriver si vous vous faites prendre?
- İçine atlet giymeyi düşündün mü?
- Et avec une veste? - Ça ne marche pas.
Pek çok bitkinin beyni yoktur. Bunu hiç düşündün mü?
Il y a beaucoup de plantes vertes qui n'ont pas de cerveau ça ne les empeche pas de vivre hein...
Onuncu yıl dönümü için ne hediye alacağını düşündün mü?
Alors, tu as pensé à quelqu'un pour ton cadeau d'anniversaire?
Ona ne tür şeyler göstereceğini düşündün mü?
As-tu réfléchi aux choses que tu aimerais lui montrer?
Kendini ve senin ne hissedeceğini düşündün.
Tu as pensé à toi. Tu as pensé à toi, et à ce que tu ressentirais
Reese'in neden hep bu kadar sinirli olduğunu hiç düşündün mü? - Neden öküz gibi hareket ediyor? - Çünkü o bir öküz
Il ne pourrait pas avoir peur d'admettre qu'il voulait aller voir une comédie musicale car tu te moquerais de lui.
Askeriyeden ayrıldıktan sonra ne yapacağını düşündün mü?
Avez-vous pensé à ce que vous ferez une fois à la retraite?
- Yemek demişken, restoranı ne yapacağını düşündün mü?
À propos, avez-vous trouvé ce que vous allez faire du restaurant?
Bunu sana söylememiş olmamı aleyhimde nasıl kullanacağını biliyorum, ama hiç, tüm bunları seni korumak için yapmış olabileceğimi düşündün mü?
Je sais que tu vas me tenir responsable pour ne pas t'avoir tout dit, mais... tu ne t'es jamais dit que peut-être j'avais fait ça... pour te protéger de tout ça?
Ne yani, kör olacağımı mı düşündün?
Tu pensais que je serais aveugle?
Ama hiç ikinizin arasında hokkabazlık yapmanın ne kadar zor olduğunu düşündün mü?
Mais as-tu pensé à quel point c'est dur pour moi de jongler entre vous deux?
Belki yaşlı olup mücadele edemediklerinden onları seçtim. Bunu hiç düşündün mü?
Peut-être les ai-je choisies parce qu'elles étaient vieilles et qu'elles ne pouvaient pas se défendre.
Siyah Polisler Derneği'ne katılmayı düşündün mü?
Vous avez déjà pensé à rejoindre l'Association des Agents Noirs?
Hiç titreşime almayı düşündün mü?
Tu ne le mets pas en mode vibreur?
- Ya sen ne düşündün, Jane?
Alors, et toi?
İlgi alanlarının ne olduğunu daha da düşündün mü?
T'as réfléchi à ce qui t'intéresse?
Bu ne demek hiç düşündün mü?
- Tu sais ce que ça veut dire?
Burada bir yangın olsa ne olurdu hiç düşündün mü?
Vous imaginez, s'il y avait un incendie?
Ne duyduğunu düşündün?
Que penses-tu avoir entendu?
Benim gibi bir Johnny'nin İspanya'da ne işi var, hiç düşündün mü?
Vous vous êtes déjà demandé ce qu'un rosbif faisait en Espagne?
Ne yaptığını düşündün mü?
Tu as bien réfléchi?
Callo'nun imzasını taklit ettin, parayı verdin, planına yardım ettin çünkü Pearl Köprüsü'nde hata yaptığını düşündün, inkar etme Harry, biliyorum ki...
Tu as imité sa signature, tu as filé le fric et tu l'as aidé à cause de l'affaire de Pearl St! Ne nie pas, je le sais!
Cepheyi terk etmeyi, asla geriye canlı gelemeyeceğini düşündün.
Tu as rejoint le front pensant ne jamais revenir vivant.
O kadar önemli ki, evimin duvarlarına asamayacağını düşündün.
Si important que tu t'es dit : "Je ne peux pas les afficher."
Koparabilecekleri her şeyi kopardılar sandın, değil mi? Elinde tek kalanın hayatın olduğunu düşündün ama bu doğru değildi.
Et tu as cru qu'il ne te restait que ça... que ta vie.
Sen bunun ne kadar romantik bir etkisi olabileceğini hiç düşündün mü?
As-tu jamais pensé comment tout ça afflige mon amour?
Sonia, ben olmadan ne hale geleceğini hiç düşündün mü?
Sonia, t'ai tu jamais demandé ce que tu deviendrais sans moi?
Shoji'nin gerçekte ne hissettiğini düşündün mü?
Je crie... Je m'envole, GO
Bunun gerçeklik olmadığını hiç düşündün mü?
As-tu déjà pensé que ça pourrait ne pas être la réalité?
Artık C.I.A.'de çalışamıyorsun... Bundan sonra ne yapacağını düşündün mü hiç? Evet.
Écoute, papa, étant donné que tu ne peux plus travailler à la CIA... as-tu pensé à ce que tu veux faire du restant de tes jours?
Hiç kurbanın kendisine ne enjekte ettiğini farketmeme ihtimali olabileceğini düşündün mü?
Est-ce que vous n'avez jamais considéré la possibilité que la victime n'avait pas réalisé ce qu'elle s'était injecté?
Peki ne amaçla kullandığını düşündün?
Et à quoi pensez-vous qu'elles étaient destinées?
Nasıl olsa Mark'ı bir daha görmeyeceğim diye mi düşündün?
Non, tu penses que tu n'as pas à t'en soucier et - que tu ne le verras plus, alors qui s'en soucie?
Araba seni Gettysburg'a götürürse ne yapacağını düşündün, değil mi?
Et puis tu t'es demandé si cette voiture t'avait amené à Gettysburg, hein?
Bilmek istediğim şey, Morty'e geri dönmezsen nelerin olabileceğini hiç düşündün mü?
Ce que je veux savoir c'est si tu as pensé à ce qui va se passer si tu ne te remets pas avec Morty.
Ziyaretini ne zaman sona erdireceğini düşündün mü hiç?
Vous avez réfléchi à la date à laquelle vous repartirez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]