English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne düşündüğümü biliyorsun

Ne düşündüğümü biliyorsun traducir francés

156 traducción paralela
Tom. Ne düşündüğümü biliyorsun.
Alors, Tom, tu sais ce que je pense.
Onun için ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que je pense de lui.
Pepi, senin için ne düşündüğümü biliyorsun.
Et Pepi, tu sais ce que je pense de toi.
Sanırım ne düşündüğümü biliyorsun.
Vous savez sans doute ce à quoi je pense.
Bu konuda ne düşündüğümü biliyorsun.
Je suppose que tu me fais une fleur.
Ne düşündüğümü biliyorsun, Paul.
Tu sais ce que je crois, Paul?
Annen gibi senin de ahçı olman gerektiğini veya..... bir şoförle evlenmeni istediğimi söylemiyorum. Ama ne düşündüğümü biliyorsun.
Je ne dis pas que tu dois être cuisinière comme elle, ni que je veux que tu épouses un chauffeur comme moi, mais tu connais mon sentiment.
Ne düşündüğümü biliyorsun, Pop.
Vous croyez ça?
Ayrıca dulların duvarların arasına kapatılması konusunda ne düşündüğümü biliyorsun.
Et tu sais ce que je pense des veuves que l'on enterre vivantes. À l'égyptienne.
Morgan'la ilgili ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que je pense de Morgan. Tu m'as souvent entendu parler de lui.
- Ne düşündüğümü biliyorsun.
- Vous savez ce que je pensais.
- Ne düşündüğümü biliyorsun.
- Tu sais ce que j'éprouve.
Bu konuda ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais bien ce que je pense de tout ça.
Havalanmak konusunda ne düşündüğümü biliyorsun.
Et tu sais ce que je pense de la force aéroportée!
Ne düşündüğümü biliyorsun...
Écoute...
Ne olursa olsun, ne düşündüğümü biliyorsun.
Et moi...
Bak tatlım. Ne düşündüğümü biliyorsun. Eğer biz...
Tu sais, j'ai pensé que...
Bu konuda ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que j'en pense.
"Bak" der. "Şimdi hakkımda ne düşündüğünü biliyorum... sen de hakkında ne düşündüğümü biliyorsun... ve birbirimizi anlıyoruz. O halde yatalım ve işimize bakalım."
Qui dit : "Je sais ce que vous ressentez pour moi... et vous savez ce que je ressens pour vous... on se comprend bien tous les deux, alors, allongeons-nous et allons-y".
Onun hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que je pense de lui!
- Ne düşündüğümü biliyorsun.
- Tu sais ce que j'en pense.
Ne düşündüğümü biliyorsun. Kötü bir eş olduğumun farkındayım.
J'ai réfléchi.
- Trenler hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
- Tu sais ce que je pense des trains.
Siyahi kadınlar hakkında ne düşündüğümü biliyorsun. Ne diye üstüme geliyorsun?
Dis pas ça, tu connais mon feeling pour les soeurs.
Ne düşündüğümü biliyorsun.
On se comprend.
- Pop Psikiyatri hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
- Et? - Tu connais mon opinion sur les psychiatres de bas étage...
Ne düşündüğümü biliyorsun, silah hakkında olan biten önemli şeyleri ile makale yazabiliriz.
Tu sais, toute cette histoire de flingue... ça ferait un bon article pour le journal.
Sanal odalar hakkında ne düşündüğümü biliyorsun, Quark.
Vous savez bien que je n'aime pas les holosuites, Quark.
Ben bir sosyal-patım. Benim ne düşündüğümü biliyorsun.
Moi je suis sociopathe, alors...
Çocuk için ne düşündüğümü biliyorsun Don. Onu severim. İşini iyi yapıyor.
Y'a pas de doute, je l'aime bien!
O sapık pislik hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que je pense de ce détraqué.
Ne düşündüğümü biliyorsun
Tu sais ce que je crois.
Başkasına bir şey vermek hakkında ne düşündüğümü biliyorsun!
Tu sais que j'aime pas qu'on donne!
Ne düşündüğümü biliyorsun.
On communique par télépathie.
Pilgrim o tır üzerinize gelirken şahlandığında? Sen ne düşündüğümü biliyorsun?
Quand Pilgrim s'est cabré face au camion...
- Ne düşündüğümü biliyorsun!
tu sais d'où ça vient?
Sana iyilik yapmış olurum. İyilik konusunda ne düşündüğümü biliyorsun.
Ce serait te rendre service, et tu connais ma position à ce sujet...
Bu konuda ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que je pense.
Bu tip şeyler hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu sais ce que j'en pense...
Dövmeler hakkında ne düşündüğümü biliyorsun Meg
Tu sais ce que je pense des tatouages.
- Ne sandigimi nereden biliyorsun? Biliyorum iste. - Ne düsündügümü bilmiyorsun.
- Tu ne sais pas ce que je crois, ni à quoi je pense.
Kumar hakkında ne düşündüğümü gayet iyi biliyorsun.
Tu sais ce que je pense des jeux d'argent.
Biliyorsun bu boktan şeyler hakkında ne düşündüğümü
"Mais je sais que c'est de la connerie."
Bu konuda ne düsündügümü biliyorsun.
Vous savez ce que je pense de cette affaire.
- Ne düşündüğümü nereden biliyorsun?
- Comment tu peux savoir ce que je crois?
- Ne olduğunu düşündüğümü biliyorsun.
- Tu sais ce que c'est?
Eh, ne düşündüğümü biliyorsun.
Tu connais mon avis.
Seni ne kadar çok.. sevdiğimi-düşündüğümü biliyorsun.
Vous savez combien... je vous aime et vous admire,
- Ne düşündüğümü nereden biliyorsun?
- Comment tu sais ce que je pense?
- Bu konuda ne düşündüğümü gayet iyi biliyorsun.
- Tu sais ce que j'en pense.
- Ne düşündüğümü nerden biliyorsun?
- Tu sais ce que je pense?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]