English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne söyleyebilirim

Ne söyleyebilirim traducir francés

1,484 traducción paralela
Kontrolün bende olduğunu anlatmak için ne söyleyebilirim?
"Comment lui faire comprendre que je contrôle la situation?"
Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi dire d'autre.
Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Désolée, mais je sais pas quoi dire.
Ne söyleyebilirim ki?
Que te dire?
Başka ne söyleyebilirim?
Je l'ai lu dans un livre.
Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum.
Je sais pas quoi dire d'autre.
Gerçekten, onlara ne söyleyebilirim?
Quoi?
Bülbül'ü biliyorsan, sana başka ne söyleyebilirim?
Si vous saviez pour Nightingale, qu'est-ce que je pourrais vous dire d'autre?
Ne söyleyebilirim ki?
Que dire?
Ona ne söyleyebilirim ki?
Qu'est-ce que je vais lui dire?
Dinle tatlım, ne söyleyebilirim?
Qu'est ce que tu veux que je dises, chérie?
Ne söyleyebilirim?
Ok.
Ne söyleyebilirim ki! İnsanlar korkmuş.
Je sais pas quoi te dire, les gens sont terrifiés.
ama şunu söyleyebilirim ki kendi hızımıza dönene kadar ben huzur bulamayacağım.
Mais je doute qu'ils se calment tant que nous ne volerons pas de nos propres ailes.
Bu kadarını söyleyebilirim. Peki ne kadar güzeldi?
Genre Catherine Zeta-Jones ou la soeur Hilton au look bizarre?
Söyleyebilirim ki bunu dışarıdan biri yapmış gibi gözükmüyor.
Il semble que personne ne puisse y avoir accès de l'extérieur.
Gibbs, sadece onların bana söylediklerini söyleyebilirim.
Gibbs, je ne peux te dire que ce qu'ils me disent.
Susan, kendim ve Julia adına şunu söyleyebilirim... 8 yaşındaki kızımın cinsel yakınlıkla ilgili detayları bilmesini istemiyoruz.
Je crois que Julia est d'accord avec moi, je ne veux pas que ma fillette de 8 ans connaisse de sordides détails sexuels.
Son 17 yıldır kısacası evde tıkılmış biri olarak kesinlikle söyleyebilirim ki evi asla terketmeyecek.
Ecoute, j'ai été presque tout le temps un renfermé pendant les 17 dernières années de ma vie, je crois que je peux dire avec une quasi certitude que cette femme ne quittera jamais la maison...
Bir insana doktor olmaması gerektiğini nasıl söyleyebilirim?
Comment je peux dire à quelqu'un qu'il ne devrait pas être docteur?
Konuşmamanı istiyorum, bunu, sen aklımı karıştırmadan söyleyebilirim.
Non, ne dis rien. Je veux tout t'expliquer sans que tu m'embrouilles.
İşim hakkında kabaca bir tahminde bulunacak olursam bunun terörist bir yapının unsurlarına karşı yürütülen bir operasyon olduğunu söyleyebilirim.
Je ne suis qu'un pourvoyeur privé. Qui paie? - Quoi?
Daha fazla ne söyleyebilirim?
Ensuite, je parlerai du marqueur.
Ben öyle bir şey demedim, ama söyleyebilirim ki, o kadar kendine güvenli görünmüyorsun.
Je n'ai pas dit ça, mais, si je peux me permettre, vous ne semblez pas très sûre de vous.
Bunu nasıl söyleyebilirim sana bilmiyorum.
Je ne sais pas trop comment vous l'annoncer.
Ben iyiyim öyle söylüyorsun ama öyle hissetmediğini söyleyebilirim
Je vais bien. Tu dis les mots, mais je sais que tu ne le penses pas.
Evet, hiçbir şeyin kesin olmadığını kesinlikle söyleyebilirim.
Je suis sûre que je ne peux rien dire de sûr.
O, Munsi falan değil ama kumar masasında muhteşem bir adam olduğunu ve ne kadar para kaybederse kaybetsin "muhteşemliğini" koruduğunu söyleyebilirim.
Mais il n'est pas munsi. C'est ce que j'appelle un magnifique joueur. Et il a été magnifique jusqu'au bout, même en perdant gros.
Stres altında olduğunu söyleyebilirim ama yalan söylemiyor.
Je dirais qu'elle est stressée, mais elle ne ment pas forcément.
Benden hoşlanmadığını söyleyebilirim, John.
Il ne m'aime pas.
Seni ne zaman görsem söyleyebilirim.
Il suffit de voir ton visage.
Sana her şeyi anlatamam,.. .. ama sana sadece bir şey söyleyebilirim.
Je ne peux pas te parler de tout, mais je peux au moins te dire un truc.
Sana sadece bildiğim şeyleri söyleyebilirim.
Je ne peux vous dire que ce que je sais.
Yolun ne kadar uzun olduğunu veya nereye vardığını bilmiyorum ama çok hızlı hareket etmek zorunda olduğunuzu söyleyebilirim.
J'ignore si le chemin est long et où il mène, mais je sais que vous devrez faire vite.
Yolun ne kadar uzun olduğunu veya nereye vardığını bilmiyorum ama çok hızlı hareket etmek zorunda olduğunuzu söyleyebilirim.
Je ne sais pas sa longueur ni où il mène, mais je peux vous dire que vous devrez vous déplacer très rapidement.
Ama yalan söylemiyordu. O kadarını söyleyebilirim.
Mais il ne mentait pas, je peux te l'assurer.
Kimin neyi ne zaman yediğini bulunca yaklaşık ölüm zamanını söyleyebilirim.
Leurs repas respectifs me donneront l'heure de la mort.
Olur ama tutmayacağını şimdiden söyleyebilirim.
Je peux tout de suite te dire que ça ne correspondra pas.
Allık olmadığını söyleyebilirim.
Ce n'est pas du fard, je peux te l'assurer, et ce ne sont pas des résidus de poudre.
Kardeşinizi sadece kahve dükkanından tanıyorum, fakat dirençli biri olduğunu söyleyebilirim.
Je ne la connais que du coffee shop, mais c'est une battante.
Bak, bunu yanlış anlama tamam mı? Ama sana bakarak söyleyebilirim ki gereken şeyler sende yok.
Ecoutez, ne le prenez pas mal, mais je sais que vous ne faites pas l'affaire.
Peki, o benim için yepyeni bir dünya açtı, ve bana gerçekten sunmak zorunda ne kadar görmek yaptı. Ve dürüstçe söyleyebilirim, ben bugün burada ayakta olmaz
Elle m'a ouvert les yeux sur un nouveau monde... et m'a fait voir ce que j'avais à offrir, et je peux dire honnêtement que je ne serai pas ici aujourd'hui si ce n'étais pas pour Paige.
Ben size endişe gereken olduğunu söyleyebilirim. Çok sıcak bakıyor değildir. - Ne?
Je ne sais pas ce qui est le pire... que je sois en train de mourir ou que, apparement, je vais passer mes derniers moments avec toi.
Yazar değilim tabii ama şöyle bir şey söyleyebilirim belki "Kanala geri döndüğüm için çok heyecanlıyım."
Et bien que je ne sois pas auteur Je pensais dire quelque chose comme ça... "J'ai PEUR de faire un" comeback "sur la chaîne."
Onun daha çok küçük olduğunu söyleyebilirim. Ama bunun bile, bir işe yarayacağını sanmam.
Je peux bien lui dire qu'on pense qu'il est trop jeune, mais je ne pense pas que ça sera très utile.
Sırası gelmişken beni görmemezlikten... geldiğini söyleyebilirim
Je sais, je le comprends parce que Vous faites semblant de ne pas me voir.
Hayır, güvenle söyleyebilirim ki, ne öyle bir yer ne de öyle bir zaman var.
Non, je peux vraiment dire qu'il n'y a pas d'époque ni d'endroit comme celui-là.
Sen Chase'e söyleyemezsin ama ben söyleyebilirim.
Tu ne peux rien dire. Moi, je peux.
Onlara yalan söyleyebilirim, ama kendime söyleyemem.
Je peux leur mentir, mais je ne peux pas me mentir, à moi
Bu küpeleri, aldığın zamanı, yeri ve senin için ne kadar çok anlamları olduğunu söyleyebilirim. Ama iş kendi kocama, kendi çocuklarıma ve kendi hayatımda yaptıklarıma gelince, herşey bulanıklaşıyor.
Ces boucles d'oreille, je pourrais vous dire où vous les avez eu, quand vous les avez eu, et pourquoi elles sont si importantes à vos yeux, mais dès qu'il s'agit de mon mari, de mes enfants, ou de quoi que ce soit qui a à voir avec ma vie,
Onun ne göreceğini sana söyleyebilirim.
Et je vais vous dire ce qu'il verra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]