English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Nereye istersen

Nereye istersen traducir francés

325 traducción paralela
- Nereye istersen gelirim.
- Je vous suivrai n'importe où.
Büyük okyanusun güneyine, ya da doğuya ya da Akdeniz'e gidelim. Nereye istersen.
Vers les mers du Sud, l'Orient ou la Méditerranée, où tu voudras.
Antonia, onu ülke dışına çıkarmana yardım ederim, nereye istersen.
Je l'aiderai à quitter Ie pays.
- Bu gece farklı. Kazanacağım ve nereye istersen oraya gideceğiz.
Ce soir c'est différent, je suis sûr de gagner et nous irons où tu voudras.
Önümüzdeki çarşamba saat 5'te grandüşesin evinde. Beni bekle. Gelirsem hiç soru sormayacağım ve seninle nereye istersen gideceğim.
Si je suis mercredi à 17 heures chez la grande-duchesse nous partirons tous les deux.
Nereye istersen
Où vous voudrez.
Git tatlım, nereye istersen gidebilirsin kafasını ütüleyecek başka birini bul.
Eh bien va, en route! Va harceler quelqu'un d'autre.
Nereye istersen gider ve yaşamaya başlarız.
J'irai partout avec vous. Je commencerai à vivre.
Beni nereye istersen götür.
" Emmène-moi avec toi n'importe où!
Webb, nereye istersen beni de götür.
Emmène-moi. Où tu voudras.
- Nereye istersen. Umurumda değil.
- Où vous voulez, peu importe.
Ne istersen yaparız, nereye istersen gideriz.
On pourrait faire ce que tu veux, aller où tu veux.
Evliliğimiz sona erdi, nereye istersen gidebilirsin.
J'ai rompu le mariage alors va où tu veux.
Nereye istersen. Artık ona ihtiyacım kalmadı, senindir.
Je vous rends votre bateau.
- Nereye istersen.
Ou veux-tu aller?
Her şeyden vazgeçerim. Nereye istersen giderim. Tarlada seninle beraber çalışırım.
Je laisserai tout, j'irai partout avec vous, je travaillerai à vos côtés dans les champs.
Nereye istersen.
Où vous voulez.
- Nereye istersen.
Où tu veux.
Nereye istersen.
- Où vous voudrez.
"Gigi'yi nereye istersen götür." Sana çok güvenirim.
"Emmenez Gigi où vous voudrez."
- Nereye istersen.
- Où tu veux
Nereye istersen.
N'importe laquelle.
Nereye istersen, oraya gideceğiz.
Nous irons où tu voudras.
- Nereye istersen git, özgürüz!
- Tu seras libre d'aller où tu veux.
Nereye istersen gelirim patron.
Quel que soit l'endroit, j'y serai, patron.
Nereye istersen.
Où tu veux.
- Nereye istersen.
- Où vous voudrez. Moi...
Nereye istersen.
- Où? A votre guise.
Nereye istersen! Bilemiyorum.
Dites-moi où.
Tabii, nereye istersen.
Bien sûr, où vous voulez.
Senin için her şeyi yaparım hayatım, her şeyi... çünkü sen, benim için her şey demeksin... bir gülümsemen uğruna nereye istersen giderim... bir gülümsemen uğruna her istediğini yaparım...
Je ferais tout Pour vous, mon amie Car vous êtes tout pour moi J'irais n'importe où
senin için her şeyi... senin için her şeyi yaparım hayatım, her şeyi... çünkü sen, benim için her şey demeksin... bir gülümsemen uğruna nereye istersen giderim... bir gülümsemen uğruna her istediğini yaparım...
Tout? Tout pour vous! Je ferais tout Pour vous, mon ami
Nereye istersen, gidebilirsin.
Vous êtes libre d'aller où vous voulez.
- Bilmem, nereye istersen.
Je ne sais pas. Où vous voulez.
Ama senin yerini tutamaz, hiç kimse tutamaz. Seninle gelirim, nereye istersen.
Mais il n'est pas toi, personne ne l'est J'irai avec toi, ou tu voudras.
Nereye istersen.
Où tu voudras.
Ben benim, nereye istersen oraya götürürüm.
Je suis moi et je t'emmène où je veux.
Anlamıyor musun? Nereye istersen gelirim seninle. Yeter ki, sen mutlu ol.
Mais peu m'importe l'endroit du moment que tu es heureux.
- Nereye istersen giderim seninle.
- J'irai où tu voudras.
Gerçekten önemi yok nereye oturduğunun. Nereye istersen otur.
Asseyez-vous!
Nereye istersen giderim, aşkım.
J'irai où vous voudrez, mon amour.
Tüm o güç, sen nereye istersen oraya giden.
Toute cette puissance, qui va là où on veut.
10,000 dölarla nereye dönme istersen dönebilirsin.
Pour 1 0 000 $, vous pouvez aller où bon vous semble.
Bunu söylemekle aptallık ediyor olabilirim, ama anlaştık. Ne istersen, nereye gitmek istersen. İkimiz.
Mike, c'est peut-être con de dire ça, mais à partir de maintenant... tout ce que vous voulez, où vous voulez... juste nous deux.
Bir şey istersen nereye geleceğini biliyorsun.
Tu sais où t'adresser en cas de besoin.
- Nereye istersen.
Où vous voulez.
- Sen nereye istersen.
Il fait chaud.
Bir haftada eski formuna kavuşursun, ve nereye istersen gidebilirsin.
Tu pourras aller où tu veux.
Tabii altınları nereye sakladığını şimdi söylemek istersen, o başka.
Sauf si bien sûr, tu veux me dire maintenant ou est ce que tu a caché l'or.
- Nereye kadar istersen?
Tu choisis.
Al, nereye istersen koy.
Tu lui tords le cou, tu le mets sur qui tu veux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]