Onlari traducir francés
884 traducción paralela
Onlari mi izliyordun?
Les épiais-tu?
Senin yürüyüse çiktigin gün, deligi fark ettigim ve onlari seks yaparken izledigim için soruyorum.
Je te pose la question parce que l'autre jour, quand tu faisais une promenade, j'ai remarqué le trou et je les ai observés en train de baiser.
Onlari sabahlari izliyor musun?
Tu les épies le matin?
Onlari içirip, kafalari iyiyken ne yapiyorlarmis ögreniriz.
On les soûle, puis on les épie.
Bence onlari izlemeyi birakmaliyiz.
On devrait arrêter de les épier.
Sirf daha iyi hissetmek için onlari mahvedecektin.
Tu les détruirais pour te sentir mieux.
Böyle korkunç bir sey yasamak onlari daha da güçlendirebilirmis.
Et que traverser des temps durs pourrait les rendre plus forts.
ONLARI NEYİN BEKLEDİĞİNİ BİLDİKLERİ İÇİN....... VE DE BUNU UNUTMAK İÇİN DANS ETTİLER.
ON DANSE PARCE QU'ON SAIT CE QUI VIENT - ET POUR OUBLIER.
Merak etmeyin Bn. Judy... ... onlari hasta etmem gerekse de size müºteri bulacagim.
Je trouverai des clients, quitte à les rendre malades moi-même!
Bosver onlari dedim sana.
J'ai dit : oubliez cela!
Biraz da onlari dinlesen fena mi olur?
Ne les écouteras-tu pas, pour une fois?
- Buldum onlari.
- Je les ai.
- Fikrimi degistirmeden ara onlari. - Tamam.
- Appelle-les avant que je change d'avis.
Taylor gibiler onlari taslara kazitmis. Benim gibi sersemler gelip okusun diye.
Certains d'entre eux sont gravés dans la pierre par des gens comme Paine, pour que des idiots comme moi, les lisent.
Düsünceleri ugruna savasan herkes etrafinda onlari gördü.
Ainsi que tous ceux qui ont tenté de reprendre sa tâche.
O adamlar onlari durduramadi.
Leurs faibles chances ne les ont pas arrêtés.
Bana karsi kullanilan delilleri gördükten sonra onlari suçlayamam.
Au regard des preuves amassées contre moi, je ne saurais les blâmer.
Sizi görene kadar onlari oyaladim.
J'ai voulu vous voir avant.
- Onlari rehine verin o zaman.
Mettez-les au clou.
Sen dövüldügün için sikayetçi ol, biz de onlari içeri atalim.
Portez plainte et je les fous au trou!
"Bakalim onlari ne kadar kizdirabilecegiz."
On les fera marcher! "
Onlari yakalayip getirmemin tek yolu ise... sizden uzak durmak, çünkü sizin tek yaptiginiz isleri karistirmak.
Et ma seule chance de les pincer, c'est de vous fuir vu que vous sabotez tout!
Merhaba Tom. Onlari yakaladin mi?
Tu les as eus?
Oturmak mi O zaman kirarim onlari.
M'asseoir dessus? Mais je vais les écraser!
Ya onlari gönderirsem
Et si je leur disais de partir?
Onlari sikistiracagiz!
On va les repousser!
- Dügün onlari ortaya çikariyor.
- Il faut un mariage pour qu'elles sortent.
Onlari bulacagim.
Je vais les trouver.
Onlari sen tuttun ve destekledin.
Tu les as embauchés et assistés.
Bizden hiç kimse Dutcher'in onlari öldürecegini bilmiyordu.
Personne ne savait que Dutcher allait les tuer.
Onlari rahatsiz eden ne, merak ediyorum.
Je me demande ce qui les dérange.
Onlari benim kadar tanimiyorsun.
Tu ne les connais pas comme moi.
- Onlari kullanmaya baºlamalisin.
- Tu devrais les utiliser.
Ve onlari canli bulsam iyi olur.
Et il vaudrait mieux qu'ils soient sains et saufs.
- Onlari hastaneye götürün.
- Emmenez-les a l'hôpital.
- Onlari birer askere dönüºtürün.
- Faites-en des soldats.
Onlari gördüm.
Je les ai vus.
Onlari askere çevirmek sizin görevinizdi.
C'était a vous d'en faire des soldats.
Onlarï çalïsïn.
Etudiez-les.
Sansïn kötü. Onlarï kacïrdïn.
Pas de chance, vous les avez ratés.
Sedye getirin ve onlarï revire götür.
Apportez une civière et emmenez-le à l'infirmerie.
Her pilot kendi gemisini uçuruyor, bir uçak onlarï geri getiriyor.
Chaque pilote amène son avion et un avion ramène tout le monde.
Düsmanï seçiyorsun, dalïyorsun ve onlarï 8 taramalïyla vuruyorsun.
On choisit un ennemi, descente en piqué et on arrose avec 8 mitrailleuses.
Neden onlarï bana atïp duruyorlar?
Pourquoi toujours à moi?
Sihirli degnek sallayïp onlarï pilota mï dönüstürüyoruz?
Je claque des doigts et ils volent?
Onlarï örebilirsin.
Je t'apporterai mes chaussettes. Tu pourras les repriser.
Onlarï uyandïracaksïn.
Tu vas les réveiller.
- Onlarï asagïdan düsüremezsin.
- On ne gagne jamais par dessous.
"Onlarï havada tutmaya devam edin."
"Leur permettre de continuer à voler."
Conrad onlarï sana temin eder.
Conrad s'en chargera.
Onlarï tutuklattïn.
Vous les avez fait arrêter?
onları 229
onların 83
onları seviyorum 37
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onları buraya getir 21
onları gördüm 114
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları takip et 20
onların 83
onları seviyorum 37
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onları buraya getir 21
onları gördüm 114
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları takip et 20
onları görüyorum 24
onları tanıyorum 29
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları yakalayacağız 19
onları gördün mü 53
onları tanıyorum 29
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları yakalayacağız 19
onları gördün mü 53