English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Pes

Pes traducir francés

6,306 traducción paralela
Aile tatilleri böyledir ama pes edemezsin Russ.
C'est ça, les vacances en famille. Mais tu peux pas renoncer.
en pes edelim!
Applaudissez!
Pes ediyorum.
Je déclare forfait.
Ama pes etmeyin.
Mais n'abandonne pas.
Evet, 15 erkek, hiç pes etmeden, tamam mı?
Oui, 15 mecs, sans te décomposer complètement.
- Pes et Turtle!
Tape, Turtle!
- Pes et!
Turtle!
- Pes et yoksa kırarım.
Tape! Tape, ou je le brise.
- Sence blöf mü yapıyorum? - Pes et!
Tu pense que je bluffe?
Dinleyin beyler, saatlerce gösterecek hiçbir şey yapmadan kıçlarımızın üzerine oturduk diye pes edecek değiliz.
Écoutez, on ne va pas arrêter juste parce qu'on a perdu quelques heures assis sans résultat.
Sen reddediyorsun ben de teklif etmeye devam edeceğim, bakalım ilk kim pes edecek.
Mary, si vous continuez de refuser, je reviendrai à la charge. On verra qui se fatiguera le premier.
Pes etme, evlat!
Ne lâche rien!
Lider asla pes etmez.
Un chef n'abandonne jamais.
- Hiç pes etmediğin için teşekkür ederim!
Merci de ne pas avoir renoncé!
Pes eden insanları anlamıyorum.
Je ne comprends pas ceux qui y renoncent.
Pes etme.
Ne renonce pas.
- Ne zaman pes ederiz? - Asla!
- Abandonner?
- Blake, sakın pes etme!
Ne pas abandonner, Blake.
Pes etmeyen türde bir adam.
Un homme qui n'abandonne pas!
Başarılı olma ihtimali % 50'nin altına düşerse... Buflar pes eder. Siz etmiyorsunuz.
Si les probabilités de succès sont de moins de 50 % les Boovs abandonnent.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, pes edemeyiz.
On ne va pas abandonner si près du but.
Bedenim bir nevi pes etmiş.
Mon corps est en train d'abandonner.
Daha pes edemezsin.
On ne peut pas abandonner.
Ama pes etmemelisin.
Ne baisse pas les bras.
Bu kadar yol katettik, pes edemeyiz. Bu haksızlık!
On va pas abandonner, c'est injuste!
Pes etmek nedir bilmez misin sen?
Ne sais-tu pas quand abandonner?
Charlie Brown asla pes etmez.
Charlie Brown n'est pas un lâcheur.
Bu yıldızlardan birinin benim yıldızım olduğunu hayal ederim. Böyle anlarda hep yanımda olduğunu ve "Pes etme evlat" diyerek beni teselli ettiğini düşünürüm.
J'ai toujours cru qu'une de ces étoiles était la mienne et dans des moments comme celui-ci, je sais qu'elle brillera toujours pour moi, telle une voix réconfortante qui dit :
Sakın pes etme!
N'abandonne pas!
Asla pes etme!
N'abandonne jamais!
Pes doğrusu Frank.
Super idée, Frank.
Can çıkana kadar pes etmek yok.
Qui ne tente rien n'a rien.
Pes etmiş değilim şu anda.
Je n'abandonne pas complètement.
Pes eden ben değilim ama. Tüm dünyadan vazgeçerek arkadaşımın hayatını mahvetmiyorum.
C'est pas moi qui abandonne, qui détruis la vie de mon ami en baissant les bras.
Pes etti.
Elle abandonne.
Onlara hem acil bir durumda nasıl kurtulacaklarını gösteriyor hem de ne zaman pes edeceklerini söylüyor.
Ça leur enseigne à se sauver en cas d'urgence, mais aussi à savoir quand abandonner.
Artık pes ediyorum.
Abandonne maintenant.
Bay Richie, karşına çıkan ilk engelde pes edip gerisin geri kendi küçük Van Nuys âlemine gidiyor.
Au premier petit obstacle, M. Richie abandonne. Il retourne dans son petit monde à Van Nuys.
Richie Lanz, ben galip olmak için savaştım pes edeceklere ve mağluplara ayıracak vaktim yok.
Richie Lanz, je me suis battue pour gagner, et je n'ai pas de temps pour les lâches et les perdants.
Ben pes eden biriyim.
Je suis un lâche.
Pes etme, pes etme.
- Il revient. - On se bat. - C'est bon.
Bu konuda pes etmeyeceğimi bilmeni istiyorum.
Sache que je garde espoir pour nous deux.
Ben de senin pes etmeni istemiyorum, sen de bunu bil.
Sache que je suis d'accord avec toi.
Pes ediyorum!
J'abandonne!
- Pes etme!
Ne tape pas!
- Ronda pes etmeyeceğim.
Ronda, je ne vais pas abandonner.
- Ama sen pes ediyorsun!
- Et tu abandonnes?
Sonunda da pes ettiğini söylüyor. Çok üzgünüm.
Je suis tellement désolé.
Pes edemeyiz.
Nous ne pouvons pas abandonner.
Pes!
Touché.
- Haydi Carlos, pes etme.
Il faut se battre!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]