English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sadece bir saniye

Sadece bir saniye traducir francés

606 traducción paralela
Smith, hayatım, sadece bir saniye.
Chéri, je n'en ai que pour un instant.
- Sadece bir saniye sürecek. Lütfen.
- Il y en aura pour une seconde.
Sadece bir saniye sürer. Bir 11 : 28, bir 11 : 29 var. Gidiyorlar, gidiyorlar, gittiler.
Je voudrais faire une annonce.
Majestelerini sadece bir saniye için rahatsız edeceğim.
Je ne dérangerai pas Votre Altesse Royale longtemps.
Sadece bir saniye! Dostuma bir şey atmayın!
Laissez mon ami.
Bana sadece bir saniye verin.
Attendez un peu.
Sadece bir saniye sürecek.
Ça ne prendra qu'une seconde.
Sadece bir saniye mi?
Une seconde?
Bekle, sadece bir saniye konuşamaz mıyız?
On pourrait peut-être discuter avant.
Bu sadece bir saniye sürdü.
Il y en a pour une seconde.
- Sadece bir saniye Tony, lütfen?
- Une seconde, tu veux bien?
Sadece bir saniye.
Ne quittez pas un instant.
Hey, hadi gelip benim için poz ver, olur mu? - Sadece bir saniye sürecek.
Ce ne sera pas long, chérie.
Sadece bir saniye tereddüt ettim, efendim.
Je n'ai hésité qu'un instant, capitaine.
Sadece bir saniye.
Une seconde.
- Sadece bir saniye sürer.
- Ça prendra une seconde.
Tatlım, lütfen. Sadece bir saniye.
Attends un peu.
Çok teşekkür ederim. Bu sadece bir saniye almalı.
Merci, j'en ai pour une seconde.
'Kim olduğunu anlaması sadece bir saniye sürmüştü.''7 yılın içinde erimesini görebilirdiniz.'
Ça n'a pris qu'une seconde à savoir qui c'était Je pouvais voir les 7 années le quitter
Sadece bir saniye, lütfen.
- Juste un instant s'il vous plaît.
Sadece bir saniye, tamam mı?
Deux secondes.
Ve sadece bir saniye gerek bana.
Rien qu'en une seconde.
Sadece bir saniye sürer.
Elle en a pour une minute.
- Sadece bir saniye sürer. Bana ver.
- Une seconde.
Bekle, sadece bir saniye!
Arrête une minute!
Sakıncası yoksa, sadece bir saniye sürer.
Je vais me coucher. Si ça ne vous dérange pas, donnez-moi une seconde
- Sadece bir saniye.
- Une seconde.
- Bu sadece bir saniye canını yakacak.
- Un instant.
Sadece bir saniye bekle.
Sam, attends.
Sadece bir saniye, efendim.
Juste une seconde.
Anladım, bana sadece bir saniye verin.
J'ai pigé, donnez-moi une seconde.
Evet, sadece bir saniye sürecek.
J'en ai pour une seconde.
Sadece bir saniye için.
Juste un petit moment.
Hey, dur bir saniye. Sadece önlügü giy, hemºireyi degil.
Contente-toi uniquement de la blouse.
Bekle... bekle bir saniye. Bekle bir saniye. Sadece köpek gibi yüz.
Attends, nage comme un chien.
Önümde sadece bir kişi vardı. Saniye farkıyla.
Un type m'a devancé d'un quart de seconde.
Sadece bir kaç saniye.
Encore quelques secondes.
Sadece... bir saniye daha.
Encore un instant.
Kendinde olmama durumu yoktu, sadece birkaç saniye sürdü, bu nedenle, bir biçimde yerimiz değişti ki bunu çözebilmiş değilim.
Il n'y a pas eu perte de connaissance. Nous avons donc été déplacés d'une manière incompréhensible.
Ah, evet, o listeyi gördü, fakat ona sadece bir ya da iki saniye göz attı.
Oui, il l'a vue mais seulement l'espace d'une seconde.
Orada birinci cümleyle ikinci cümle arasında tamamen bir çelişki var ve aralarında sadece beş saniye var.
Deux déclarations contradictoires, à cinq secondes d'intervalle!
Sadece gevşe. Bir saniye almayacak. - Hemşire.
- Détendez-vous, cela ne sera pas long.
Fakat bu kuvvetli ve etkili yıkım altı yıl değil sadece birkaç saatte olacak şekilde.. Dünyadaki her aile için bir uçak bombası her saniye için bir II.
Si la destruction est efficacement concentrée... sur quelques heures et non pas sur 6 ans... il y aura, sur cette planète, un blockbuster par famille.
Bir saniye, sadece bir saniye.
Juste une seconde!
Sadece birkaç saniye. Sanırım bir fikrim var.
Une seconde, j'ai une idée.
Sadece bir kaç saniye sürecek.
Juste pour deux secondes.
Sadece bir saniye kadar.
Ça ne prendra qu'une seconde.
Sadece bir kaç saniye havada kalıyor.
Soyons lucides, notre passage à l'antenne a été très court.
- Sadece bir iki saniye sürer. Hayır!
- J'en ai pour une seconde.
Onu yeniden programlamak sadece bir saniye alır.
Ça se reprogramme très vite.
Sadece bir saniye için düşünelim.
Réfléchissons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]