English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Söylemem

Söylemem traducir francés

10,245 traducción paralela
Arkadaşlar, söylemem lazım, sizinle zamanım mükkemmel geçti.
Les filles, je dois dire que le temps passé avec vous a été génial.
Söylemem gerek, beklediğim bu değildi.
Je dois le dire, ce n'est pas ce à quoi je m'attendais.
Ne söylemem gerekiyordu? "Hayır" diyebilirdin.
- J'étais censée dire quoi?
Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.
Je ne suis pas sûr de ce que je dois dire.
Söylemem gerek Bri. Askılı elbisenin büyük bir hayranıyım. Aynen.
Honnêtement, je suis fan des robes d'été.
Söylemem.
Je ne le ferai pas.
Doğrusunu söylemem gerekirse..
Honnêtement?
Yusuf'a nasıl sinyal göndereceklerini söylemem gerek.
Je dois leur dire comment repérer Yousaf.
Sahip olduğumuz her şeye bakıp hangisini istediğimi söylemem gerekiyor.
Je dois tout trier... et voir ce que je veux garder.
Ama ilk söylemem gereken babama ne olduysa, John Alden'ın alakası olduğuna inanmıyorum.
Mais d'abord je dois dire que peu importe ce qui est arrivé à mon père, je ne peux pas croire que John Alden en soit le responsable.
Bütün yapmam gereken, şerife tek bir kelime söylemem.
Je n'ai qu'un mot à dire a ce shérif.
Ama şunu söylemem gerek, hafızana çok özel operasyonlar için ihtiyacım var.
J'ai besoin d'une mémoire comme la votre pour une opération très spéciale.
Bunu söylemem gerek.
Je rédige des rapports.
Jason, dinle, sana birşey söylemem lazım.
Jason, je dois te dire quelque chose.
Kismet söylemem, memur bey, tamam mıdır?
Je ne dirais rien officier, ok?
Dava açmazsınız çünkü bu beni kızdırır ve oyunu nasıl daha iyi hale getireceğinizi söylemem.
et que je vais vous expliquer comment améliorer votre jeu. Entrez boire une bière, je vous montrerai.
Ona başka birine aşık olduğumu söylemem gerekiyordu beraber görevde olduğumuz birine.
Je devais lui dire que j'aimais quelqu'un d'autre, quelqu'un de la mission.
Bu tamamen kız kardeşinin fikriydi ama söylemem gerekir ki bunu sevdim.
C'était l'idée de ta sœur, mais je dois dire que je l'aime bien.
Bir şey daha söylemem gerekiyor gibi hissediyorum bu yüzden bu tablo çok rahatsız edici!
Et... Je sens que j'ai besoin de rajouter quelque chose, donc... cette peinture est vraiment perturbante!
Tabii ki. Doğru söylemem gerekirse çocuklar burada olduğunuz bilmek bana güven veriyor.
Pour vous dire la vérité, je me sens plus en sécurité de vous savoir ici.
Kimseye söylemem.
Je ne le dirai à personne.
Kimseye söylemem, yemin ederim.
Je ne le dirai à personne, je le jure. S'il te plaît!
Hayır, bunu asla söylemem.
Je ne dirais jamais ça.
Lee. Tamam, ama sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois juste te dire un truc, parce que si je ne le fais pas, et que tu l'apprends, tu vas être en colère.
Size hiçbir şey söylemem.
Je ne vous dirai rien.
Bir mazimiz olduğunu biliyorum, davalarınızı akbabalamam size osuruğumu yemenizi söylemem, bunların hepsi geçmişte kaldı.
Je sais qu'on a une histoire commune, moi vous piquant vos bonnes affaires, moi vous disant de manger mes pets.
Söylemem gerek ki Jake, bu sefer sadece % 99 haklısın.
Je dois te dire, Jake, cette fois, Je pense que tu n'as raison qu'à 99 %.
Söylemem gerek tatlım, etkilendim.
Je l'avoue, chérie, je suis impressionnée.
Hayır, ben asla yalan söylemem.
Non, je n'ai jamais menti.
Biliyorsun, söylemem gerekiyor ki dışarısı gerçekten çok güzel.
Vous savez, je dois dire... C'est plutôt beau dehors.
Söylemem gereken bir şey var.
Je dois vous dire quelque chose.
Sana bir şey söylemem lazım.
- Je dois te dire un truc.
Bekle, söylemem lazım.
Attendez, je veux rester.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te dire quelque chose.
Söylemem.
Je... Non, je ne le dirai à personne.
Söylemem gerekirse, çok iyi yazılmış.
Horriblement bien écrit, si je puis dire.
- Hayatta söylemem, tamam mı?
Je ne le dirais pas!
Hayatta söylemem, tamam mı?
Je dirais pas ça d'accord?
Bunu konuşmak için belkide çok erken, seni rahatsız ediyor olabilir, ama yine de bunu söylemem lazım, Mary, bu ayrı hayatlar sürme meselesi...
Il est sûrement trop tôt pour parler de cela, et c'est atroce d'avoir à vous le dire, étant donné ce que vous avez traversé, mais, Mary, ce concept de "vies séparées"...
Evlendiğimizde söylemem gerekenler bunlar mıydı?
Cela est-il ce que j'aurais dû dire quand nous nous sommes mariés?
Bunun hiç iyi görünmediğini sana söylemem lazım.
je dois vous prévenir... ça ne sent pas bon.
Bizim açımızdan bakarsan, kendi evimizde takip ediliyoruz. ... ve bunu söylemem gerek, istersen beni öldürebilirsin siyah bir çocuk tarafından takip ediliyoruz.
De ton point de vue, nous sommes dans notre propre maison, traquées, et il faut le dire, c'est pas de ma faute et tu peux mettre la faute sur moi si tu veux... mais on est traqué par un gamin noir,
Gail, sana söylemem gereken bir şey var.
Gail, j'ai une chose à t'avouer. Je ne suis pas celui que tu crois.
Shari, aramadan önce bir şey söylemem lazım.
Shari, avant de... Je dois te dire un truc.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama size söylemem gereken bir şey var.
Je suis désolé de vous déranger, mais il y a quelque chose que j'ai besoin de vous dire.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemem gerek.
Je dois dire, je suis un peu déçue.
Senin ne yaptığını asla kimseye söylemem.
Je ne dirais jamais à personne ce que... ce que tu fais.
- Herkese söylemem gerek.
Nous attendons un enfant!
Sana bir şey söylemem lazım.
Je dois te dire quelque chose.
Ne söylemem gerektiğini bana söyledi.
Il m'a dit ce qu'il faut dire.
Tamam, tamam, tamam. Söylemem gerekir ki Boyle, Nick savunmaya geçmişti.
Je dois l'avouer, Boyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]