English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ T ] / Tanrıca

Tanrıca traducir francés

9,573 traducción paralela
Fark nedir, bilmiyor.. Durga _ Hindu tanrıça _ ve Dergah _ türbe _ arasında kalmış.
Elle doit confondre "Durga" ( Déesse Hindou ) et "Dargah" ( Stèle Musulmane )
İşte geldi tanrıça Radha gibi.
La voilà, aussi belle que Radha
Tanrım sana yalvarırım sorun çıkmasın.
Dieu, je t'en prie. Il faut que ça marche.
Tanrım.
Est-ce que ça va?
Tanrım, hepsi aynı gibi.
Dieu, tout ça se ressemble.
- Sorun değil. - Ah, tanrım.
- Non, ça va bien.
Aman Tanrım Dennis. Şunu dinle :
Oh, mon Dieu, Dennis, écoute ça :
- Tanrı'nın gazabı.
Ça sort d'où? La colère de Dieu.
- Tanrım, kulağa çok uzun gibi geliyor.
La vache, ça semble long.
Tanrım, mesafeye bak. Uzak!
Ça fait beaucoup de distance!
Onu fıçı odasına götür ve Tanrı aşkına bir tişört bul Frank!
Ca va dans la réserve, et pour l'amour du ciel, trouve une chemise! Trouve une chemise, Frank! D'accord, ok, ok.
Tanrım, her şeyi mahvedecek. Nasıl gidiyor bakalım?
Et comment ça va ici?
Yüce Tanrım. Hey.
Hey, regarde ça.
- Tanrım, acıtıyor bu.
Bon Dieu, ça fait mal.
Bu bizim Tanrıça koleksiyonumuzdan.
Ca sera notre collection suprême.
Tanrım, bunu yapmamalıydım.
Mon Dieu, je n'aurais pas du faire ça.
Annem de bir Tanrıça, fakat birşey söylemeye cesaret edemez.
Ma mère aussi c'est une déesse, mais elle ose rien dire.
Mükemmel seçim, Tanrıça.
- ♪ Mais tombe la neige - [* Excellent choix, déesse]
- Aman Tanrım.
- Ça te gêne?
Yüce Tanrım bugün burada, üç gün önceki büyük yangında şehit düşmüşleri anmak için toplandık.
Seigneur Nous sommes réunies aujourd'hui pour se rappeler des martyres qui ont souffert il y a trois jours de ça.
Tanrı aşkına Norma, hadi ya, şunu mutfaktan çıkarmasan?
Bon Dieu, Norma, sérieux, tu peux pas faire ça en cuisine?
- Tanrım, gerçekten işe yarıyor.
Bon sang. Ça marche grave.
Ayrıca iyi olan tek şey krem peynirli şekerlemeler ki onlar da havuçlu kekin üzerinde oluyor, Tanrı'nın istediği gibi.
Le seul truc bon, c'est son glaçage fait pour le gâteau à la carotte, comme Dieu l'a voulu.
Tanrım acıdı. Gerçekten acıdı!
Ça fait un mal de chien!
Burada kadın olmayan birinin çağdaş olması ve hırsız, deli, yalancı, katil, uyuşturucu bağımlısı kadın olması Tanrı vergisi bir şey.
Avoir un congénère ici qui n'est ni une femme ni une camée barrée, menteuse, voleuse et meurtrière, ça a été une aubaine.
- Tanrım, yine mi?
Ne remets pas ça!
Tanrım, o adam bayağıdır aklıma gelmemişti.
Ça alors, ça fait un bail... que je n'ai pas pensé à lui.
Tanrım, birbirimizin yanında değilken bu kadar güzel hissetiriyorsa yanındayken ne olacak?
Si c'est aussi agréable quand on n'est pas vraiment là, imagine ce que ça fera en vrai.
İnsanla Tanrı arasındaki bağı sembolize ediyor.
Ça symbolise le lien entre l'humain et le divin.
Tanrı, evren, öz, ne dersen de hepimiz birbirimize bağlıyız ve bu çok güzel bir şey...
Appelle ça Dieu, l'univers ou le soi, on est tous connectés, et c'est une magnifique... L'enfoiré!
Büyüleyici tanrıça. Saat : tam 19.00'da.
L'éblouissante déesse... 19 h pile!
Tanrım. 10.494... Ben bundan fazla kişiyle anal seks yaptım.
Bon sang 10,494... j'ai pratique la sodomie avec plus de gens que ça
Aman tanrım, işe yaradı!
Oh, mon Dieu, ça a marché!
Aman tanrım.
J'ESPÈRE QUE ÇA T'A PLU PARCE QUE T'ES BAISÉ Oh, mon Dieu.
Tanrım, gerçekten sen görmek güzel.
Seigneur, ça me fait vraiment plaisir de te voir.
Çünkü Tanrı şahit, işler boka sardığında diğer herkes sordu.
Dieu sait que tous l'ont fait quand ça sentait le roussi.
Ah, Tanrım, iyi misin?
Ça va?
Hıncını jimnastik tanrısından çıkar.
Vois ça avec le dieu de la gym.
Tanrı bana bir melekle haber gönderdi veya işte bu olanların ilahi bir yanı vardı diyebilirdim ama öyle bir şey yoktu.
Je pourrais vous dire que Dieu a envoyé un ange pour me guider, ou qu'il y avait quelque chose de divin dans tout ça. Mais c'est faux.
Aman tanrım evet bu.
Oh mon Dieu, ça y est.
Tanrım, sen de izin mi verdin?
C'est pour ça qu'il a été tué?
Tanrılar biliyor ki, çok inatçıydım.
Dieux, il était têtu avec ça.
Duy bizi, Tanrım!
- Entends-nous Seigneur. - Vous ne pouvez pas faire ça.
Sept'te böyle bir adamı barındırmak, Tanrılar'ın bizden uzaklaşmasına sebep olur.
Laisser un homme comme ça résider dans le Sept détruit la foi de l'intérieur.
Tanrım. Nefret ediyorum.
Oh, mon dieu, je déteste ça.
Aman Tanrım! Muhteşemsin!
Eh bien, regardez-moi ça.
Resmedilmiş bir tanrıça gibisin. 70'lerdeki Playboy yıldızları gibisin, cidden.
Vous êtes un modèle, une déesse vivante, comme dans les années 70 dans Playboy, sérieusement.
Ver. Ver. Tanrım.
- Donne-moi ça.
Bunu Tanrı'nın Musa'ya verdiği yasalarla nasıl bağdaştırıyorsunuz?
Comment concilier ça avec les lois que Dieu a données à Moïse?
Sadece bana aşkını itiraf etsin Tanrı onun kocası olmamı sağlasın diye bir dua.
Peut-être une prière, ou un truc comme ça, pour que Dieu lui dise de me prendre pour époux, d'admettre qu'elle m'aime aussi.
Tanrım bu hoşuna gider.
Seigneur! Ça va lui plaire!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]