English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ T ] / Tutuklayın onları

Tutuklayın onları traducir francés

48 traducción paralela
Tutuklayın onları.
Arrêtez-les!
- Tutuklayın onları beyler.
- Attrapez-le!
Peki. Tutuklayın onları.
Oui, arrêtez-les.
Tutuklayın onları!
Arrêtez les!
Tutuklayın onları!
Attrapez-les!
Tutuklayın onları.
Arrêtez-les.
Tutuklayın onları. Efendim, biz buranın halka açık olduğunu sanmıştık sizinle asla tartışmaya kalkmıyoruz.
Officier, nous sommes pauvres, on se bat déjà pour survivre, on va pas se battre contre vous.
Tutuklayın onları. Mültecilerden uzak tutun.
Séparez-les des réfugiés!
Hemen tutuklayın onları!
Arrêtez-les immédiatement!
Tutuklayın onları!
- Arrêtez-les!
- Tutuklayın onları.
Arrêtez les.
Onları tutuklayın, 48 saat gözaltında tutun ve sonra da bırakın.
retenez les 48 heures puis relâchez les.
Seninde demin söylediğin gibi adamların biri kadın 3 kişiyi öldürdü. Şimdi onları tutuklayıp San Carlos taki merkezimize götüreceğim
Selon les clauses du traité, le meurtre d'un Blanc oblige la tribu à rendre les armes et à gagner San Carlos.
- Tutuklayın onu. Sana onları bu sefer yakalayacağımızı söylemiştim.
- Je vous l'avais dit qu'on les aurait, cette fois!
Onları dışarı çıkarın ve tutuklayın.
Sortez-les d'ici et mettez-les aux fers.
Tutuklayın onları! Tutuklayın!
Arrêtez-les!
- Onları da tutuklayın.
- Arrêtez-les aussi.
... Lepidus Sextus ve Octavius. Muhafızlar! Tutuklayın onları!
Gardes, arrêtez-les!
Onları tutuklayın!
Arrêtez-les!
Olağanüstü hal ilan edin, İcra Kurulu'nun bütün üyelerini tutuklayın ve onları komuta zincirinden kaldırın!
arrêtez les membres du conseil d'administration... et retirez leur la chaîne de commandement!
Onları tutuklayın! Peki efendim!
Emmenez-les tous au campement!
Onun çantası! Onları tutuklayın.
C'est son sac.
Tutuklayın onları!
Arrêtez-les!
Belki de onları masamın üzerine kafatası fırlatmaktan tutuklayınca fikirlerini değiştirirler.
Peut-être qu'ils changeront d'avis quand je les aurai arrêtés pour avoir jeté des crânes dans mon bureau.
Önemli olan adamların sorun çıkarmaması. Dışarı çıkarlarsa onları tutuklayıp içeri tıkarız.
en fait... le problème on va les arrêter et les mettre en prison.
- Onları hemen tutuklayın!
Arrêtez-les.
Onları tutuklayın ya da bırakın.
lnculpez-les ou relâchez-les.
onları tutuklayın. "
Arrêtez-les, eux. "
İkinci seçenek ise parayı tuzak olarak kullanırız ve onları orada tutuklayıp Nicki ve June'un nerede olduklarını söylemeleri için zorlarız.
- Lynette, vous êtes superbe. - J'ai l'air ridicule.
Onları tutuklayın.
Arrêtez-les!
Tutuklayın onları!
Il a quitté l'Angleterre sous l'opprobre. Saississez-vous d'eux!
Jack'ten, şu an bulundukları yer olan Sunrise Hills Alışveriş Merkezi'nde, Sentox sinir gazı kutularından birini... -... yaymakta yardım etmesini bekliyorlar. - İyi ya, tutuklayın işte onları.
Ils s'attendent à ce que Jack les aide à libérer le gaz dans le centre commercial Sunrise Hills.
Onları tutuklayın.
Arrêtez-les.
Eğer karşı koyan bir sivil olursa onları tutuklayın, ve bölgeyi temizleyin Anlaşıldı mı?
Si des civils interfèrent, arrêtez-les, mais dégagez-moi cette zone.
Odayı arayın ve onları tutuklayın.
Pas un geste!
Şimdi gidip onları tutuklayın, Müfettiş, en iyi yaptığınız iş bu.
Allez les arrêter, inspecteur.
Onları tutuklayın!
Arrêtez-le!
Hemen gelin ve onları tutuklayın.
Vous devez aller les arrêter.
Onları tutuklayıp haklarını okuyacağız.
On va les arrêter et leur lire leurs droits.
Onları tutuklayın. İddianameyi hazırlarım. Haydi.
Arrêtez-les, J'aurai des arguments.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]