English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Umarım olmaz

Umarım olmaz traducir francés

844 traducción paralela
Bu iş umarım olmaz. Dileğim bu.
J'espère que ce sera un four!
Umarım olmaz.
J'espère que non.
Umarım olmaz.
Je ne le souhaite pas...
Umarım olmaz. Ama mecbur kalırsam.
Seulement si je suis forcé.
Umarım olmaz.
Vous avez raison.
Hayır, umarım olmaz.
J'espère aussi.
İyi. Umarım olmaz.
J'espère bien.
- Sorun olmaz umarım.
Nous avons une chambre avec un lit mais ça ne vous dérangera pas?
Umarım Warren böyle dans etmemizden rahatsız olmaz.
Ça n'ennuierait pas Warren qu'on danse?
Umarım buna hiç gerek olmaz.
- J'espère que ça n'arrivera pas.
Umarım bu ilk ziyaret sonuncu olmaz.
J'espère que vous reviendrez nous voir.
Umarım dişlerim onun gibi olmaz. - Neden tatlım?
J'espère que je n'ai pas des dents comme celles-là.
Umarım defterleri incelemenize engel olmaz.
J'espère que cela ne gênera pas votre vérification des livres.
Bana bir şey olmaz. Uğurun beni koruyacaktır. Umarım korur.
Je ne crains rien, avec ton talisman.
Anlarsınız umarım. Bir ipucu versen olmaz mı?
j'espère que vous comprendrez.
Yeni bir evlilik kadar güzel bir şey yoktur henüz psikozlar olmaz, hırçınlık ve suçluluk da sizleri kutluyorum, ve umarım çok güzel bebekleriniz olur.
Il n'y a rien de mieux qu'un mariage à ses débuts. Pas encore de psychoses ni agressions, pas de complexes de culpabilité. Je vous félicite et je vous souhaite plein de bébés et pas de phobies.
Ama umarım ordu gelmez. Umarım onlara da gerek olmaz.
J'espère qu'on aura pas besoin de leur présence.
Umarım modernleşmemişlerdir. Onun yerine pervane olursa hiç hoş olmaz!
Pourvu qu'ils n'aient pas opté pour des hélices.
Umarım size bir öğütte bulunursam sakıncası olmaz.
Laissez-moi vous donner un conseil :
Umarım sana Matthew demem sorun olmaz.
Ça t'ennuie pas que je t'appelle Matthew j'espère.
Umarım hiç ihtiyacım olmaz. Gayet sağlıklıyım.
J'ai une santé de fer!
Ama ben... Umarım bu durum aramızda sorun olmaz.
Mais je... j'espère que ce ne sera pas une barrière entre nous.
Michael'ın hatırı için umarım öyle olmaz.
J'espère que non... pour Michael.
Umarım sana kötü örnek olmaz.
Son exemple m'inquiète, pour vous.
Umarım çok fazla değişiklik olmaz.
J'espère qu'on ne gâchera rien.
İlk içkine, umarım sonuncu olmaz.
A notre premier verre, j'espére que ce sera pas le dernier.
Umarım öyle olmaz.
C'est ce que Papa disait ce matin.
- Umarım, öyle olmaz.
J'espère que non.
Umarım sorun olmaz.
Comme vous voudrez.
Randevu almadan gelmem sorun olmaz umarım.
J'espère ne pas déranger... en venant te voir sans rendez-vous.
- Umarım haberi olmaz.
- J'espere qu'il ne le saura pas. Oh, non.
Umarım sonra pişman olmaz. Kim?
J'espère qu'il ne le regrettera pas!
Umarım daha sonra bu yüzden rahatsız olmaz.
J'espère qu'il ne s'en repentira pas.
Umarım olmaz.
Espérons que non.
Uzun süreli olmaz umarım.
Ouaip ; et un méchant coup de barre aussi.
Umarım seninki çok zor olmaz.
J'espère que le tien ne sera pas ardu.
Henüz değil, fakat umarım bir zararı olmaz.
Pas encore, mais l'espoir ne coûte rien.
Umarım iş çok yorucu olmaz.
Ce ne sera peut-être pas si difficile.
Umarım bu pişman olacağım bir hata olmaz.
J'espère que je n'aurai pas à le regretter.
Umarım ona ihtiyacı olmaz.
J'espère qu'il n'en a pas besoin.
Umarım mevsimsiz soğuklar olmaz.
Pourvu qu'il n'y ait pas une vague de froid qui amène la grippe.
Umarım her şey buradaki kadar kötü olmaz.
J'espère que ce ne sera pas pire qu'ici.
Umarım başka bir çöküş olmaz.
Oh j'espère que nous trouverons un autre passage. Je ne pense pas que le TARDIS...
Umarım maraton oyun olmaz.
J'espère que ça ne sera pas une partie marathon.
Umarım bu son olmaz. Bu kadar az şey için mi?
- Pour si peu?
Umarım gerekli olmaz.
Ce ne sera pas nécessaire, j'espère.
Umarım sarsıcı olmaz.
J'espère que la mer n'est pas agitée?
Bu korkunç. Umarım asla olmaz.
J'espère que ce duel n'aura jamais lieu.
Umarım sizin için zahmet olmaz.
J'espère que ça ne vous ennuie pas.
Umarım sizin için sorun olmaz. 2 tane ekipman çantasını aşağıdaki holde bıraktım.
Si cela ne vous fait rien, j'ai laissé deux valises de matériel dans l'entrée en bas.
- Umarım olmaz.
Tu es partant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]