English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zavallı babam

Zavallı babam traducir francés

74 traducción paralela
Zavallı babam.
Tu mettras Betty au lit.
Şimdi geri dönemem! Zavallı babam, ona ne diyeceğim?
Pauvre papa, que vais-je lui dire?
Bu imkansız yolculuk bana yaşlı zavallı babamın neye dönüştüğünü gösterdi.
Ce voyage prouve que papa est devenu un vieil imbécile.
Zavallı babam. Benim yüzümden hayal kırıklığına uğrayacak diye korkuyorum.
Pauvre papa, j'ai peur qu'il n'ait échoué avec moi.
Bir işim yok, herkes bana karşı, zavallı babam bir hücrede oturuyor... ama harika bir gün.
Sans emploi, avec le monde entier contre moi... mon pauvre père en prison...
Zavallı babam da ölmeden önce böyle diyordu.
C'est ce ce que mon pauvre père a dit avant de mourir
Zavallı babam belki de ölürken ben ne kadar da fenayım.
Quelle mauvaise pensée quand mon pauvre père va mourir.
Zavallı babam götürmüştü beni oraya.
Mon père m'y a emmenée.
Zavallı babam.
Mon pauvre papounet.
Çok yazık. Sana alışmaya başlamıştım ve zavallı babam sana çok düşkündü.
- Je m'étais habituée à vous, et mon père vous aimait.
Ben başımın çaresine bakabilirim. Zavallı babam.
Je pense qu'il voulait que personne n'assiste à sa mort.
Zavallı babam ve dedelerim Barnesdale'de yaşadılar.
Mon pauvre père et tous ses ancêtres... habitaient á Barnesdale.
Güneşin altında oturup zavallı babamın yeni numaralarına nasıl çalıştığını izlerdim.
Je me revois, assise au soleil, regardant Papa répéter un nouveau numéro.
Zavallı babam, pek iyi görünmüyorsun.
Pauvre père, tu n'as pas l'air bien.
Zavallı babam. Annemin ölümünden sonra kendine bakamıyordu.
II s'était laissé aller après la mort de maman
Zavallı babam, yalnız başına gelecek.
Quel dommage que Papa voyage seul, pas vrai?
Zavallı babam!
notre pauvre père!
Zavallı babam orada yatıyor.
Mon pauvre vieux père, là.
Zavallı babam.
Pauvre papa!
Annem ögretmendi ve zavallı babamında bir kurutemizleme dükkanı vardı.
Ma mère était enseignante et mon père tenait un... pressing assez minable.
Zavallı babam, çayıma artık şeker atmayacağımı söylediğim zaman az kalsın çıldırıyordu.
Mon pauvre père en est presque devenu fou... quand je lui ai dit que j'avais arrêté de sucrer mon thé.
Zavallı babam, kendisinin 4 katı zekası olan birine, kuşları ve hayvanları anlatmak zorunda.
Pauvre papa, il doit expliquer les choses de la vie à quelqu'un qui a le quadruple de son Q.I.
Yüce Tanrım, Kutsal Babamız biz zavallı fani kullarını o yüce makamında oturup izlerken.
Ô Dieu, notre Père... Tu nous regardes d'en haut nous, pauvres mortels... pardonne-nous nos faiblesses.
Zavallı babam!
Pauvre papa!
Benim zavallı, sevgili, merhum, açgözlü babam bile.
Mon pauvre et regretté père cupide.
Bu zavallı babam.
Mon pauvre papa.
- Zavallı babam, o halde yine yalnız kaldı.
Je crois que c'est fini.
Zavallı amcamı, ve tahminen babam olan, Jan Bronski'yi Polonya postanesine sürükleyerek, ölümüne neden oldum.
C'est aussi moi qui ai entraîné mon pauvre oncle et père présumé Jan Bronski à la poste polonaise et ainsi causé sa mort.
Büyük babam, zavallı adam bir otobüs tarafından ezildi.
Mon pauvre grand-père s'est fait écraser par un bus.
Bahar ekimi sırasındaydı ve babam onu sabana koşmuştu. Çünkü zavallı yaşlı Tobby'nin ateşi vardı ve kulakları işitmiyordu.
Pour le labour de printemps, papa l'avait attachée à la charrue parce que le vieux Toby était fiévreux et sourd...
Bunu babam, mekanı cennet olsun, zavallı yaşlı anneme vermişti!
Un cadeau de mon père à ma pauvre mère. Paix à son âme.
Trenle gelmelerini söyledim ama babam o zavallı eski arabayla gelmekte direndi.
Je leur avais dit de prendre le train, mais papa a insisté pour prendre cette vieille voiture. On a quelque chose à vous dire.
Sen kimsin ki, Benim zavallı emekli babamı aşağılıyorsun?
Vous insultez mon père!
Babam zavallı adamı çok kötü benzetti.
C'était affreux. Il a filé une raclée au mec.
Simon, böyle konuşmaları sevmediğimi bilirsin. Özür dilerim. Benim zavallı büyük babam nasıl olmuş da...
Que mon pauvre grand-père ait pu inspirer un personnage de Bram Stoker, c'est pour moi un mystère!
Zavallı babam.
Pauvre papa...
Babam o zavallı hindiyi öldürecek.
Papa va abattre ce pauvre dindon.
Zavallı anne ve babam.
Pauvres maman et papa.
Zavallı babam...
On croit encore à l'enfer?
Cennetteki babamız, ahiret gününü bekleyen bu zavallı kullarına göz kulak ol.
Notre Père qui êtes aux cieux, merci pour cette occasion de prier. Il y a une pauvre âme qui espère Votre salut.
Geçen sonbahar, zavallı babam vefat etti.
Mon pauvre père est mort cet automne.
Aynı senin gibi zavallıydım, ta ki Seyit'le tanışana kadar. Ta ki hayatımın ve bu ülkenin yalanlarını, ikiyüzlülüğünü görene kadar, babam gibi hükümete yardım edenlerin.
J'étais pathétique... comme toi... jusqu'à ce que je rencontre Syed, jusqu'à ce que je vois les mensonges et l'hypocrisie de ma vie, de ce pays, des gens comme Papa qui aide le gouvernement.
Bildiğin üzere babam, Bronx'ta büyümüş zavallı, mücadeleci bir Yahudi. Noel, onun için Çin yemeği ve film anlamına geliyor.
Tu vois, pour mon père, un juif, pauvre et plein de soucis qui a grandi dans le Bronx et bien, pour lui Noël se résume à de la cuisine chinoise devant un film.
- Zavallı babam.
- Pauvre papa.
Zavallı babam...
Pauvre papa...
- Babam o zavallı adamı düşünmeden duramamış.
Mais mon père n'arrêtait pas de penser à ce malheureux.
- Zavallı değil efendim. Ama zengin Yuhudiye göre öyleydi. Babam da bunu biliyor.
Pas un pauvre garçon, mais le serveur du riche Juif, lequel voudrait, comme mon père vous le spécifiera...
Kısaca, söylemek istediği benimle ilgili. Bu yaşlı ve dürüst adamın yani zavallı ihtiyar babamın söylemeye çalıştığı...
Bref, la requête est pour moi, ainsi que vous l'expliquera cet honnête vieillard, qui, quoique ce soit moi qui le dise, est pauvre et de plus est mon père.
Babam, meyve suyu bardağının boyutu yüzünden, zavallı bir garsona kıza bağırdığını söylemişti.
Papa a dit qu'elle hurlait sur de pauvres serveuses à propos de la taille des verres de jus.
Babam da beni acınası bir zavallı olarak görürdü.
Mon pêre aussi me traitait de loser.
Sen intikamını oynayabilesin diye kız kardeşim, babam ve bütün klanımız, şu zavallı muhafızların yaptıkları gibi kendilerini feda edinceye dek mutlu olmayacak mısın?
Vous voulez que ma sœur, mon père et tout le clan Yin comme ces gardes soient sacrifiés pour votre vengeance personnelle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]