Çocuk nasıl traducir francés
811 traducción paralela
Çocuk nasıl biriydi?
De quoi il a l'air, ce gamin?
Joe, çocuk nasıl?
Joe! Comment va?
- Çocuk nasıl?
Comment va-t-il?
Senin gibi bir çocuk nasıl şerif yardımcısı olur?
Pourquoi laisser un gosse comme toi être adjoint?
Senin çocuk nasıl gidiyor? Harika.
- Votre poulain marche bien?
Şu çocuk nasıl biri Jordan?
Comment est le gamin, Jordan?
Çocuk nasıl?
Comment va-t-elle?
Sadece çocuk nasıl diye bakmaya ve ona biraz neşe vermeye geldik.
Nous venons voir l'enfant pour lui apporter un peu de joie.
Söylesene çocuk nasıl kaçacaktınız?
Dis-moi, petit. Comment aviez-vous prévu cette escapade?
Çocuk nasıl?
Comment va le bébé?
Çocuk nasıl doldurmuş olabilir?
Comment l'a-t-il chargé?
Her şey bir yana, bir çocuk nasıl olur...
C'est son environnement qui a influé sur lui.
Çocuk nasıl, Michael?
Comment est le petit, Michael?
Bu yaştaki genç bir çocuk nasıl olur da bunları yaşamış olabilir?
Comment un si jeune enfant peut-il avoir une telle expérience?
Çocuk taşıma sepetinin nasıl yapıldığını da öğrettiler mi?
Est-ce qu'ils t'ont appris à faire des bébés?
Nasıl bir çocuk?
Quel genre de garçon est-ce?
Çocuk kim olduğunu ve onu nasıl soyduğumuzu asla bilmeyecek.
Et l'enfant ignorera qu'on l'a spolié!
Hisselerini elden çıkaracağı için çocuk gibi hüngür hüngür ağladı. Bankalar nasıl para kazanıyor?
On aurait dit un enfant... à l'idée de se défaire de ces actions.
Nasıl gerçek bir çocuk olmayı umuyorsun?
Comment veux-tu devenir un vrai garçon?
Nasıl gerçek bir çocuk olmayı umuyormuşum.
Comment veux-tu devenir un vrai garçon?
- Bu çocuk sana nasıl bakacak?
- Comment vous entretiendra-t-il?
- Çocuk bu akşam nasıl? - İyi. - Mountie ile olunca iyi.
- Comment se débrouille-t-il?
Eğer Amerika'da olsaydı köydeki her çocuk onu yakalamak için uğraşırdı. - Nasıl?
Aux États-unis, tous les gamins du village m'aideraient.
Anne olmaktan nasıl korkup çocuk sahibi olmayı reddettiğini bilmesem onu anlayıp acısını paylaşırdım. "
"J'aurais plus de sympathie si j'ignorais qu'elle-même " a craint et refusé la maternité ".
Güzel, güzel. Çocuk bu kadar çabuk nasıl öğrenmek?
Comment Boy apprendre si vite?
Nasıl da cesur bir çocuk olmuş, değil mi?
Mon fils est courageux!
Çocuk oyuncağı. Mekanın şekli nasıl?
Et ça se passe où?
Nasıl sokaktan böyle bir çocuk alıp gelir.
Quelle idée il a eue de ramener ça, le devin-à-la-loupe!
- Nasıl bir çocuk?
- C'est quel genre de gosse?
Eğer ordaki çocuk senin oğlun olsaydı kendini nasıl hissederdin?
Vous vous sentiriez comment, si c'était votre fils?
Buna nasıl inanabilirler? Bir grup çocuk gibiler.
Comment peuvent-ils croire à ça?
Böyle bir çocuk üniversiteye nasıl girebildi?
Comment un garçon comme ça a pu entrer à la faculté?
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum bir çocuk için rahatsızlık verecek kadar olgun tavırları var.
Je ne sais trop comment dire. Elle a une maturité d'esprit inquiétante chez une fillette.
Aşık olduğun o liseli çocuk değilim artık. Bunu nasıl söylersin?
Je ne suis plus l'étudiante à qui tu faisais la cour... comment le saurais-tu?
Bir çocuk âni bir karar veriyor sonra da pişman oluyor, bundan nasıl kurtulacağını da bilemiyor.
Ils se marient sur un coup de tête, et très vite, ils se sentent pris au piège.
Yapmayın doktor, evli bile değilken nasıl çocuk sahibi olabilirim?
Comment aurais-je un enfant, puisque je ne suis pas mariée?
Peki ama sana katlanamayan bir adamdan... nasıl çocuk sahibi olmayı planlıyorsun?
Et par quel moyen, pauvre fille, espères-tu avoir un enfant d'un homme qui ne peut pas te supporter?
Jim, çocuk Sand'in bar saldırısını nasıl önlediğini merak ediyordu.
Jim, le gamin a toujours voulu savoir à propos de cet épisode en mer.
Bütün bu çocuk yapma olayını nasıl yaptılar?
Comment accomplissaient-ils ces engendrements?
Dünkü çocuk değilsin. Dünya işlerinin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. Sonuçların nasıl farkına varamazsın?
Vous ne voyez pas tous les désagréments que nous risquons?
Küçükken nasıl da umut vaat eden bir çocuk olduğunu düşününce...
Quand on pense au garçon d'avenir que c'était. Et puis...
Zavallı bir çocuk için bu nasıl bir alın yazısıydı.
RECHERCHÉ - 10000 £ DE RÉCOMPENSE Quelle existence affreuse Pour une enfant quel destin
Zenci bir postacı, nasıl bu niteliklere sahip bir çocuk yetiştirebilmiş?
Comment penses-tu qu'un facteur de couleur... ait pu produire un fils avec toutes ces qualités?
- Nişanlısı nasıl biri? - Çok iyi bir çocuk.
Le fiance, comment est-il?
Çocuk daha vaftiz olmadı bile. Onu nasıl gömebilirim?
Il n'était même pas baptisé.
Bir çocuk olarak, bu kadar yüksekten atlamanın nasıl bir şey olacağını merak ettim.
Quand j'étais gosse. Je voulais savoir quel effet ça ferait.
O çocuk zekalı yaşlı herifle nasıl yaşıyorsun anlayamıyorum.
Comment tu peux vivre avec cet adolescent attardé, ça me dépasse.
Baba olmadan, nasıl çocuk olsun?
Sans père, comment avoir enfant?
Eğer yapamıyor olsalar, 10 bin, 20 bin kadın, erkek, çoluk-çocuk... boş yere suçlanıp itiraflarda bulunana dek ölümcül işkencelere nasıl maruz kalabilir ki?
Si elles ne le peuvent pas, 10000 à 20000 hommes, femmes et enfants innocents ont été faussement accusés, et torturés jusqu'à confesser leur crime.
Hey, aşık çocuk. Şu yemek işi nasıl gidiyor?
Don Juan, la soupe est prête?
Bir haftada, kendini dilimleyen dört çocuk gördüm. - Nasıl?
J'ai vu 4 types se charcuter.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701