Çok hastaydı traducir francés
242 traducción paralela
Carreen, tifoya yakalanmıştı. Çok hastaydılar ama şimdi iyiler.
Elles vont mieux...
Çok hastaydı. Sonra da aklını kaybetti.
Elle a été très malade, et puis elle a perdu l'esprit.
Annem zatürree olmuştu, çok hastaydı.
Ma mère avait une pneumonie. Une infirmière l'accompagnait.
- Çok hastaydım. Elimde değildi.
J'étais vraiment malade.
- Çok hastaydınız.
- Vous étiez mal en point.
Hastaydım. Çok hastaydım kendimde bile değildim.
J'étais si malade, j'ignorais tout ça.
Sadece Poldi çok hastaydı. Onu yalnız bırakmak istemedim. Bunu yapmamalıydık.
J'allais te chercher, mais il est si malade.
Kardeşim hastaydı, çok hastaydı.
Elle était malade. Très malade.
Evet, çok hastaydı. Savaşta yakalanmış.
Oh oui, Il était revenu très malade de la guerre.
Çok hastaydım.
Tellement malade.
Çok hastaydı. Zor ayakta duruyordu. Olamaz.
Il était si faible qu'il pouvait à peine tenir debout.
Çok hastaydım.
J'étais très malade.
Ama 70 yaşındaydı, ve çok hastaydı.
À son âge, 70 ans, petit, maladif... rejoindre les résistants?
- Gelecekti ama hem çok hastaydı, hem de çok yaşlı.
Elle était trop malade et trop vieille.
O da hastanede benimle birlikteydi ve çok hastaydı.
Il était à l'hôpital avec moi... très malade.
Fakat gerçekten çok hastaydı.
Mais il était très malade.
Onunla bir dakika görüştüm. Gerçekten çok hastaydı.
Je le vois tout à l'heure.
- Çok hastaydım.
- J'ai été très malade.
Şimdi hatırlayın, Mr. Antonapoulos çok hastaydı.
N'oubliez pas, M. Antonapoulos a été très malade.
O çok hasta ve zavallı bir çocuk. O çok hastaydı onu buraya getiremedim...
Ne le laisse pas mourir, le pauvre petit.
Beni affet, uzun zamandır çok hastaydım...
Ne sois pas fâchée.
Artık size doğruyu söyleyebilirim. Bu küçük hanım çok hastaydı.
Maintenant, je peux vous le dire... ça ne se présentait pas bien du tout pour la jeune demoiselle.
Bilmiyordu ama çok hastaydı.
Il l'ignorait, mais il était malade.
Ama karım yolculuk boyunca çok hastaydı.
Où est maître Yuan? Je l'ignore.
Çok hastaydı.
Elle était très malade.
Çok hastaydı!
Il était si malade!
Dostumuz Bay George Martin çok hastaydı ve maalesef... geçen hafta hastanede vefat etti.
J'ai le regret de vous annoncer que notre ami George Martin, qui était malade, est décédé à l'hôpital la semaine dernière.
Son birkaç gündür çok hastaydım.
Moi, les derniers jours, j'étais très malade.
Çok hastaydı.
Il était mal en point.
Çok hastaydı.
J'aurais aimé le soigner, mais lui, il était vraiment malade.
On iki yaşıma geldiğimde ikisi de çok hastaydı. Hank'le evlenmiş olan annemin yanına gittim.
J'ai 12 ans et ils sont malades, alors je vais chez ma mère, qui s'est remariée, avec Hank.
Gelmek istediler, ama anneleri çok hastaydı.
Ils voulaient venir mais leur mére était malade.
Clarice Teyze çok hastaydı zaten kurtuldu diyebiliriz.
Tante Clarice était si malade... Après tout, c'est une bénédiction.
Hani bu herif çok hastaydı.
Je croyais qu'il était censé être terriblement malade.
Dün gece çok hastaydı. Bacaklarındaki ağrıdan yakınıyordu.
Hier soir, il avait mal aux jambes.
İnsanlar çok hastaydı, bazıları korkunç bir şekilde ölüyorlardı.
Certaines personnes étaient malades, d'autres moururent dans d'atroces souffrances.
Çok hastaydı.
Il était très malade.
Kendine Bayan Danvers diyen kadın çok ciddî şekilde hastaydı.
La pseudo Mme Danvers était gravement malade.
Hastaydım... çok hasta.
J'ai été malade. Très malade.
Çok da hastaydım.
J'ai été malade.
Üç gündür hastaydınız, hem de çok hasta.
Vous avez été très malade. Pendant trois jours.
Dün gece çok hastaydı.
Il a été mal cette nuit.
Hastaydı ve bu canını çok sıkıyordu.
Il était malade et ça le bilait.
Hastaydınız, hanımefendi. Hem de çok hasta.
Vous avez été très malade.
O kötü kazadan sonra çok uzun süre hastaydım.
Après mon accident, j'ai été si longtemps malade. Puis, j'ai dû travailler.
Çocukken çok hastaydım.
Enfant, j'ai été très malade.
Bir çok yönden ideal hastaydı.
C'était le malade idéal.
Babası çok, çok zengindi. Aynı zamanda çok da hastaydı.
Son père était très, très riche et très, très malade.
Çok hastaydı.
très malade.
Çok kötü görünüyordu ve bir köpek gibi hastaydı.
Il avait l'air mal en point, malade comme un chien.
Evet, biliyorum, yaşadığım yer... Çok iyi değil, iyi olmamasının sebebi... şey, çünkü kumar oynuyordum. S.kt.ğim hastaydım ve vaktimi boşa harcadım.
Je sais, je vis dans un endroit qui ne paye pas de mine, mais c'est... parce que j'ai été joueur à en crever et que je dépensais chaque centime... parce que je ne pouvais pas m'arrêter de jouer.
hastaydı 31
hastaydım 46
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
hastaydım 46
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok hızlısın 42
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok hızlısın 42
çok haklısın 247
çok heyecan verici 71
çok hoş olur 23
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok heyecan verici 71
çok hoş olur 23
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85