English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Öyle yapma

Öyle yapma traducir francés

455 traducción paralela
Öyle yapma...
Tu n'y...
Öyle yapma dedim.
Tu n'y arriveras pas comme ça.
Öyle yapma.
Ne faites pas ça!
Öyle yapma!
Ne faites pas ça!
Bana öyle yapma ya!
- Non, arrête!
Bence öyle yapma.
Moi, j'irais tout de suite.
Öyle yapma.
Pas du tout.
Öyle yapma.
Pas comme ça!
Diz çök, ayağa kalk, otur, yat öyle yapma, böyle konuş...
Ça suffit! Vos ronds de jambe, debout, assis, couché, saluer comme ci, parler comme ça... J'en ai par dessus la tête!
Hadi, suratını öyle yapma, hayatımız değişmek üzere.
Allez, ne fais pas cette tête, nous allons changer de vie.
Öyle yapma, Yılan Gözlü! Şimdi düşünme zamanı!
Arrête ça, Œil de serpent, c'est l'heure de se remuer les méninges.
"Öyle yapma, böyle yapma." Beni deli ettiler.
"Fais pas ci, fais pas ça." Ça m'a rendu dingue.
Öyle yapma canım.
Ne fais pas ça, chérie.
Hayatımız için nasıl istiyorsak öyle yapma hakkımız var.
Détruisez le canon!
Roy, yapma! Bir daha öyle davranmayacaktır.
Il ne recommencera pas.
Bütün gün hayvan sürüleriyle uğraşırdım ve öyle yorulurdum ki rahatlamak için bir şeyler yapma gereği duyardım. Son Şans denen o yere gitmiş olamazsın ama gittin mi yoksa?
Ouais, tu ne te serais pas arrêté par hasard... à "La Dernière chance"?
Yapma öyle, nasıl duracağımı söyle yeter. Her yerime dokunulmasını sevmem.
- J'aime pas qu'on me tripote.
Yapma ama, Nana, bana öyle bakma.
Nana, ne me regarde pas comme ça.
Bir daha öyle cesaret gösterisi yapma.
La prochaine fois, fais pas le fier.
Sakın öyle birşey yapma.
Ne faites pas ça.
Yani öyle mi yapma mı bekliyorsunuz?
Dis plutôt que c'est ce que tu espérais, pas vrai?
Aleyhinize tanıklık yapma zamanı geldiğinde de çenemi kırıp susturacaksınız, öyle değil mi? Sanırım öyle.
Je suppose que quand le temps viendra... de témoigner contre vous... je serai handicapé par une mâchoire cassée, n'est-ce pas?
Olur öyle şimdi konuşma yapma sırası sende Rocco.
C'est ton tour, Rocco!
Artık öyle kötü şeyler yapma, Jesus.
- Plus jamais ça, Jesus.
Yapma. Biliyorsun, öyle.
Tu le sais bien.
Yapma öyle şeyler!
Il fallait pas.
Hayır, Miles, öyle yapma.
Non, Miles.
Evet, öyle, onu kolaylaştırmak için hiçbir şey yapma.
Ne fais rien pour la rendre moins dure, surtout.
Biliyorum öyle ya da böyle yapacaksın ama yalvarırım yapma bunu.
Ne le fais pas, je t'en prie.
Elinle öyle komik hareketler yapma!
.. avec ta main.
Hey, yapma. Öyle konuşma.
Allons, ne dis pas ça.
Lütfen, yapma öyle bir şey.
Hein, tu ne veux plus épouser Galia?
Oh, yapma. Öyle demek istemediğimi biliyorsun.
Tu sais bien que non.
Lütfen, yapma öyle bir şey.
qu'entends-tu par "envoyé"?
Ay yapma öyle, çok gıdıklanıyorum.
Arrête, tu me fais marrer.
Yapma öyle. Hadi, gel!
Allez viens!
- Hayır, yapma, yapma, öyle değildi! Yapılması gereken bu değil mi?
C'est ce que l'on fait avec une femme pas vrai?
Vitese geçirme, hiçbir şey yapma. Öyle kal.
Ne bougez pas, ne faites rien, Restez là,
Yapma J.W.,.. ... biz öyle bir şey yapmadık.
Ça ne s'est pas passé comme ça.
- Polisi arayabilirim, biliyorsunuz. - Sakın öyle bir şey yapma, moruk.
J'appelle la police!
Yapma öyle.
Ne t'inquiète pas.
Bu da öyle işte, rol yapma.
C'est ce qu'il faut faire. Jouer un rôle.
Yapma, kimin öyle yepyeni bir arabaya gücü yeter?
Qui peut se permettre de démolir sa voiture neuve?
- Yapma. - Öyle mi?
Viens là.
Ne? Yapma öyle!
Quoi, tu l'as pas fait?
Tamam, yapma. Özür dilerim. Öyle demek istemedim.
Allons, je ne voulais pas dire ça.
Öyle yapma.
Tu vas arrêter de bouger?
Yapma! Öyle mi?
Allons donc!
- Öyle ama anne, yapma, haydi!
C'est vrai!
... yeni anayasamızın verdiği yetkilere göre, istediğim şeyi yapma konusunda yetki ve özerkliğe sahibim. Öyle değil mi?
Messieurs, d'après la nouvelle constitution, j'ai toute autorité de faire tout ce que je veux, pas vrai?
"Öyle yapma.Onlar benim."
"Ne faites pas ça, ils sont à moi."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]